"BİZE DİN KİTLELERİN AFYONUDUR DİYE ÖĞRETİLDİ!... DİNDEN KORKMAYIN!.... KEMALİZİM SİYASETİN SİHİRBAZ TOPUDUR!..." AHMET ALTAN NE DİYOR?.... İŞTE ALTAN'DAN DUYANI ŞOK EDEN SÖZLER!....
Yeni Şafak´tan Mehmet Gündem, Ahmet Altan ve Taraf´çılarla röportaj yaptı. İşte Altan´ın Taraf´la ilgili sorulara yanıtları...
Ahmet Altan: Cellatlar doktorları da yok etmek isterler
Ahmet Altan siyasi iradeyi uyarıyor: "Hastayı öldürmek de, hastayı iyileştirmek de birer çözümdür. Birinci çözümü gerçekleştirene cellat, ikincisini gerçekleştirene doktor derler. Siyasi sorunlarda da değişik çözümler vardır. Orada da cellatların ve doktorların çözüm önerilerine rastlarsınız. Eğer ülkenizde Kürt sorunu varsa, cellatlar için çözüm, Kürtleri bombalayarak ortadan kaldırmaktır"
Taraf gerçek bir rakip olsa...
Geçen hafta Pazar Gazetesi'nde Taraf'ı yazdım, kadrosundan bahsettim, güvendiğimi belirttim.
İyi bir gazete yapmak istiyorlar;
Kimsenin yazamadıklarını yazmak, okura güven vermek, düşmanlık üretmemek, Kürt'e de Türk'e de insan olduğu için değer vermek, haklıdan yana tavırlı, yanlışın karşısında duran, kimsenin inancından ve kimliğinden dolayı horlanmadığı...
Mesleğine bağlı, ona ihanet etmeyen...
Mesleğine ihanet edenleri cesurca afişe eden...
Gerçeğin gücü karşısında hiçbir otoriteye aldırmayan...
Sorumluluk düzeyi yüksek, vicdanı olan bir gazetecilik yapmak istiyorlar.
Bunlar yapılabilir hedefler...
Fakat bunlar gerçekleşmese de hayatı hangi yolda, hangi ilkeler için geçirdiğiniz önemlidir.
İnsanlık sadece başarıdan ibaret değildir, daha derin ve anlamlı olanı gereken yerde düşünceyi, tavrı ve cesareti gösterebilmektir. İnsanı başarılarından önce hedefleri büyütür. Taraf henüz bu noktada olmayabilir, ama hedefi belli, ufku açık...
Bu yolculukta onu ve Ahmet Altan'ı yalnız bırakmamak gerek... Taraf, okurdan hiçbir şey saklamamaya, insanı insana hatırlatmaya kararlı olduğu müddetçe ben de o rakibimin yanında olacağım...
Belki de bizim gerçek bir rakibe ihtiyacımız var...
Siz Taraf gazetesinin kurucu ve yazarlarından birisiniz. Kimilerine göre bu bir macera. İhtiyarlamaya yüz tutmuş bir adam olarak ne diye yoruyorsunuz kendinizi?
Türkiye de tarihin önemli dönemeçlerinden birine geldi. Bir yanda dünyanın saygıdeğer bir parçası olmak ihtimali var, bir yanda da kan ve bataklığa dönmek, baskıların, kavgaların arasında yok olmak! Bu noktada Türkiye'nin yeni ve aydınlık bir yola doğru gitmesini teşvik edecek güçlere ihtiyacı var.
Bu süreçte yerinizi mi almak istediniz?
Benim yaşımdaki bir adam hayatının geri kalan yıllarını "daha kaç kitap yazabilirim" diye hesaplar. Daralan zamanımın önemli bir kısmını şimdi bir gazete için kullanıyorsam bunun önemli bir nedeni olmalı. Medya desteğiyle vatandaşlarını ölüme sürükleyen, çocuklarına acıyı, utancı, aşağılanmışlığı layık gören bir zihniyete tavır alıyorum. Bir tek insanın hayatını kurtarabilirsek bile bu çabaya değer.
Mesleğine ihanet eden üç gruptan o kadar çok bahsettiniz ki... Bunlardan birisi gazetecilerdi...
Hukukçular, tarihçiler, gazeteciler bu üçü de mesleğine ihanet ettiler. Bu üçü de mesleğini evrensel kriterlerden uzaklaştırdı. Tarihi doğru anlatır, hukuku doğru uygularsanız, gazeteler de gerçekleri yazarsa askerler siyasete müdahale edemez. Bu üç mesleğin ihaneti yüzünden biz bugün askerin siyasetin içinde olmasını doğal görüyoruz...
Kaç kez yargılandınız?
40-50 vardır.
Devletin kimi hukukçularına göre siz toplumun değerlerini aşındırmaya çalışan muzır ve tehlikelisiniz...
Ben değil onlar toplumun değerlerini yok ediyorlar. Önce devlet diye başlayan bir hukuk olmaz, hukuk önce insan diy