04 Şub 2009 12:56 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:31

'BİZDEN ALDIKLARINI FİLİSTİN'E BAĞIŞLA!..' BAŞBAKAN ERDOĞAN'A BU ÖNERİ KİMDEN GELDİ?..

Başbakan Erdoğan'a 6 bin TL tazminat ödediler. Son sayılarında ilginç bir öneriyle geldiler


ÖDÜL VE CEZA



Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Gazeteci-yazar Çetin Altan'ın İstanbul'daki ödül törenine katılan Başbakan Erdoğan, bugünkü Türkiye'nin geçmişte Çetin Altan'a yüzlerce dava açan ve Nazım Hikmet'i hapiste tutan Türkiye olmadığını söyledi.


Erdoğan şöyle devam etti: "Eleştirel akıl olmadan, eleştiriye tahammül olmadan yol alamayız. Söz olmadan yazı ve fikir olmadan uygarlık iddiamızı gerçekleştiremeyiz. Farklı düşünmek, birbirimizi anlamaya en azından anlama çabasına mani olmamalıdır. Demokrasinin temeli tahammül duygusudur. Türkiye artık ne Çetin Altan'ı 300 kez mahkeme kapılarına çağıran ve düşünçeyi mahkum eden bir Türkiye'dir, ne de Nazım Hikmet'i 12 yıl boyunca hapishanelerde tutan Türkiye'dir."


Sayın Başbakan


Bizim kapağımıza açtığınız davadaki mahkumiyet kararımızı Yargıtay da onayladı. Cezamız olan 6 bin lirayı size yatırdık. Kaldı ki siz 25 bin lira istemiştiniz. Bize ve karikatürcü arkadaşlara açtığınız davalar hoşgörü ve tahammül sınırlarınız hakkında büyük bir şüphe, tartışma yarattı. Bu tavrınız Amerika İnsan Hakları raporuna bile girdi. Dünya medyalarında şaşkınlıkla karşılandı. Bu konuda kendinizi sorgulayınız. Biz LeMan olarak Çetin Altan gibi şimdiye kadar 300´den fazla davadan yargılandık. Size ödediğimiz gibi hesabını tutamayacağımız para cezaları ödedik. Hapislerde yattık. Kaçak durumlarına düştük. Biz bu yolun yolcusuyuz. Ancak sizin artık bu izlediğiniz yolun yolcusu olmamanız sizin için ama daha önemlisi ülkemiz için daha hayırlı olacaktır. Çünkü sizden önceki sağ iktidar sahipleri gibi ülkesinin yazar çizerlerini davalarla boğuşmaya, onları sindirmeye çalışmak ülkemizin adını lekelemekte, yazar çizerlerin ise onurunu parlatmaktadır.


Son olarak; Davos´taki tavrınızın devamı olarak bizden kazandığınız parayı Filistinli çocuklara bağışlamanızı öneriyoruz. Bu bizim içimizi ferahlatacaktır.


Tuncay Akgün