"BİZ SİZİN NE MALOLDUĞUNUZU BİLİYORUZ!.." DOĞAN'A AVRUPA BİRLİĞİ'NDEN DERS!..
Sakalımız olmadığı için dinletemedik, belki Avrupalı'yı dinlerler. Doğan'a Avrupa Birliği'nden ders...
Doğan'a Avrupa Birliği'nden ders
Medya, gücünü kamuoyunu bilgilendirmede kullanmalı. Kendi menfaatlerini savunmak için değil. Ama kendi menfaatleri için yapıyorlar. Ben bunları uygun görmüyorum."
Bizim yıllardır söyleyip dinletemediğimiz sözler bunlar.
Bu kez söyleyen Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten.
Sakalımız olmadığı için dinletemedik, belki Avrupalı'yı dinlerler.
Umutları Avrupa, daha doğrusu Avrupa idi.
Zaman gazetesinin dünkü manşetine yeraldı bu sözler.
Doğan Grubu bir süredir Avrupa Birliği'nden Dünya Gazeteler Birliği'ne kadar her türlü platformda kendilerine kesilen vergi cezasının basın özgürlüğüne karşı bir baskı olduğu iddiasını seslendiriyor.
Ruijten'e de bu soruyu yöneltmişler ve hak ettikleri cevabı almışlar:
"Biz sizin ne malolduğunuzu biliyoruz."
Vergi cezasına verilen cevabın özeti budur.
Benzer bir tartışma önümüzdeki hafta Hindistan'ın Haydarabad kentindeki Dünya Gazeteler Birliği (WAN) toplantısında da olacak ve biz de aynı görüşü orada seslendireceğiz.
- Basın özgürlüğü kendi kendini zenginleştirme özgürlüğü değildir.
- Basın özgürlüğü kendini seçilmiş iktidardan üstün görme üstünlüğü de değildir.
- Basın özgürlüğü kendi görüşlerini, RTÜK Yasası'nda olduğu gibi, iktidar ve Meclis'e dayatma özgürlüğü hiç değildir.
- Basın özgürlüğü, özellikle zayıf iktidarlar döneminde kamudan bedavaya banka veya petrol istasyonu alma özgürlüğü de değildir.
- Basın özgürlüğü darbe tehdidini görmeme, darbecileri koruyup kollama özgürlüğü de kabul edilemez.
- Bu basın özgürlüğü sadece sizin çıkarınıza yontulan bir kavram olamaz.
- Sonuncusu, basın özgürlüğü vergi kaçırma, kamuya yükümlülüğünü yerine getirmeme konusunda bir zırh olamaz.
Doğan Grubu yukarıda saydığımız hususların tamamını yaptı.
Hepsini de basın özgürlüğü adı altında yaptı.
Yıllarca 10 milyon lira vergi şampiyonu olan biri de ''basın özgürlüğü''nü kullanarak Türkiye'nin en zengin gruplarından birini oluşturdu.
Basın özgürlüğü, Hrant Dink'e Ermeni olduğu için, Ahmet Kaya'ya Kürt olduğu için hakaret etmek, onları hedef göstermekse, alın başınıza çalın.
Basın özgürlüğü patronun kesesini doldurmak, vergi ödememekse, yine alın başınıza çalın.
Basın özgürlüğü Kafes Operasyonu'nu görmemek, şüpheli 10 yargıcın mahkeme kararıyla dinlenmesini faşizm saymaksa, yine alın başınıza çalın.
Basın özgürlüğü, "Ya bizim patronun isteklerini yaparsınız ya da partinizi kapattırmak için herşeyi yaparız" anlamına geliyorsa, kafanıza çalmak bile yetmez.
Körler ve sağırlar birbirini ağırlar, diye bir laf vardır.
Ben bunun gerçekliğine Sabah'ta tanık oldum.
Şimdi aynı filmin Doğan'da gerçekleştiğini görüyorum.
Ekip yola devam eder, biz Aydın Bey'le tavla oynarız.
Tarih bazen tekerrürden ibarettir.
Ben Aydın Doğan'ın yerinde olsam medyanın yakın tarihini okurum.
Ergun Babahan/Star