03 Kas 2023 23:39 Son Güncelleme: 03 Kas 2023 23:47

Birleşmiş Milletler'den Gazze açıklaması

Birleşmiş Milletler Gazze Şeridi'nde 2 bin 326 kadın ve 3 bin 760 çocuğun öldürüldüğünü, bunun da tüm can kayıplarının yüzde 67'sine tekabül ettiğini açıkladı. Acilen çatışmaya insani ara verilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, siviller ve özellikle çocukların uluslararası insancıl hukuk uyarınca korunması gerektiği vurgulandı.

BM Fonu (UNFPA), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Gazze'deki gelişmelere ilişkin ortak açıklama yaptı.

Bombardımanların sağlık tesislerine büyük zarar verdiği işaret edilen açıklamada, su ve elektrik kesintileri, kısıtlı gıda ve ilaç sıkıntısı nedeniyle kadın doğum, yeni doğan ve çocuk bakım servislerinin altüst olduğu ifade edildi.

Açıklamada, halihazırda Gazze'de 50 bin hamile kadının bulunduğu belirtilirken 14 hastane ve 45 sağlık merkezinin kapanmasıyla bazı kadınların barınak, ev veya enkazlar arasında doğum yaptığı kaydedildi.

YENİ DOĞANLARIN DURUMU

Yeterli bakım olmadığı için gebelikte anne ölümlerinde artış beklendiği aktarılan açıklamada, "Yeni doğanların hayatı pamuk ipliğine bağlı. Eğer hastanelerin yakıtı tükenirse, kuvöz ve diğer tıbbi teçhizatlar çalışamayacağı için, yoğun bakım ve yeni doğan bakımına muhtaç 130 prematüre bebeğin hayatı tehlikeye girer." uyarısında bulunuldu.

Açıklamada, Gazze Şeridi'nde 2 bin 326 kadın ve 3 bin 760 çocuğun öldürüldüğü, bunun tüm can kayıplarının yüzde 67'sine tekabül ettiği bildirilirken "Bu her gün 420 çocuğun öldürüldüğü ya da yaralandığı anlamına geliyor. Bunlardan bazıları sadece bir kaç aylık bebekler." ifadesi kullanıldı.

Acilen çatışmaya insani ara verilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, siviller ve özellikle çocukların uluslararası insancıl hukuk uyarınca korunması gerektiği vurgulandı.

BM SÖZCÜSÜ'NDEN AÇIKLAMA

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, BM'nin uluslararası hukukun uygulanması ve hastanelerin çatışmalara dahil edilmemesi yönünde çağrılarını sürdürdüğünü belirterek "Ancak bu durumların hiçbirinde parmağı tetikte olan BM değildir." açıklamasında bulundu.