BİRİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ DİĞERİ YAZAR İKİ GAZETECİ ARASINDAKİ FARK!
'Hanut' geziyle giden Erdal Şafak'ın internet'e bağlanamadığı yazısını okuyunca onun adına yüzüm kızardı.
İki gazetecinin farkı
Bİr başkasının utancını yaşadığınız anlar vardır ya, geçenlerde Amerika’ya ’hanut’ geziyle giden Erdal Şafak’ın İnternet’e bağlanamadığı yazısını okuyunca onun adına yüzüm kızardı.
İçimden ’İnternet’e bağlanamayan adamdan bir de gazete yönetmesini bekliyorlar’ diye geçirdim. Evet, ne yazık ki Türkiye’de basın bu noktada.
Adam bir cangılın ortasında değil, New York’ta Times Square’de İnternet’e bağlanamıyor. Havada bedava kablosuz İnternet olan New York’ta! Her Apple mağazasında İnternet’e bağlanılan New York’ta!
Dünkü Milliyet’te bir İnternet hikayesi daha vardı.
Aslı Aydıntaşbaş da Roma’dan yazısını geçememiş bir türlü. Benim de başıma geldi, Roma’da İnternet cafe’lere girmek için bile yabancılardan ’pasaport’ istiyorlar. ’Hotspot’ çok sınırlı, kamusal alanda wireless’a bağlanmanız için İtalyan olmanız ve sosyal güvenlik numarasıyla girmeniz gerekiyor... Korkunç bir yer bu açıdan...
Ama isteyen yolunu buluyor...
Aslı Aydıntaşbaş, yağmurun altında pes etmemiş, sonunda saatliği 10 Euro gibi astronomik bir ücret ödeyerek de olsa bağlanacağı yer bulup yazısını geçmiş... Üstelik yanında bir kadeh PinotGrigio içerek...
İki gazetecinin arasındaki sadece mesleki bir fark değil, aynı zamanda da bir kültür ve adaptasyon farkı.
Oray Eğin/Akşam