BirGün'den okuyucularına 'Bize sahip çıkın' çağrısı!
BirGün gazetesi bugünkü birinci sayfasında, maddi olarak zor günler geçirdiğini belirterek ‘Çağrımızdır’ başlığıyla bir duyuru yayınladı.
Reklam alamadıklarını belirten gazete, Basın İlan Kurumu’ndan
aldıkları ilanlarlarında kesildiğini ifade etti. Ayrıca yaptıkları
haberler nedeniyle AKP çevreleri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan
tarafından kendilerine açılan her davada para cezasına mahkum
edildiklerini öne süren gazete, üye ve destekçi kampanyası
başlattıklarını vurguladı.
‘’BirGün’ün yaşamasını, büyümesi isteyecek on binlerin, yüz
binlerin olduğunu biliyoruz’’ ifadeleriyle sabit bir gelire sahip
olarak zor dönemi aşacaklarını belirten gazete, açıklamayı şöyle
sonlandırdı:
‘’Biz gazeteciyiz, muhalif olanlarsa onlar… Ağaca muhalif onlar,
kuşa muhalif onlar, emeğe muhalif, barışa, sevgiye, kadına, hayatın
kendisine muhalif… Biz muhalif görünüyorsak onların karşı olduğu
şeylere sahip çıktığımız içindir. Sizler de bizlere sahip
çıkın’’
BirGün’ün yayınladığı metnin tamamı şöyle:
Ülkedeki baskıcı-zorba rejim varlığını sürdürebilmek için basını
tamamen susturmak, sindirmek istiyor. Fiilen ve hukuksuzluklarla
tüm erkleri kontrolüne almış olan kişi, bu faşist yönetimin
anayasal mevzuatını da yapmak istiyor. Bu yolda önünde hiçbir
aykırı ses istemiyor. Üzerimize bu yüzden çok daha güçlü bir
şekilde gelmeye çalışıyor.
BirGün çalışanları olarak bu zorbalığı her geçen gün üzerimizde
daha fazla hissediyoruz. Mesleğimize olan bağlılığımızla ve
halkımıza olan sevgimizle tüm zorluklara direnmeye çalışıyoruz.
Ancak nefes almakta zorlandığımız anlar artıyor.
Çalışanlarımıza, yöneticilerimize yönelik hapis vb… cezalar
gündemimiz bile değil artık… Kendi can güvenliğimizden dahi geçtik.
İktidar da bunun çok iyi farkında. Bilinci, cesareti olan insanları
hapisle, tehditle korkutamayacağını anladı. Bu yüzden de ekonomik
anlamda BirGün’ün yaşamasının önüne geçecek hamleler yapılıyor.
Yandaş basına ilan veren şirketler ihya edilirken bizim gibi
AKP-Erdoğan yanlısı olmayan gazetelere reklam verenler fişleniyor,
tehdit ediliyor. Kamu ilanlarını tüm gazetelere eşit şekilde
dağıtmakla sorumlu olan kurum, keyfi bir şekilde BirGün’ün
alacaklarını yok ediyor. En ufak gelirlerimize bile haciz konuyor.
Ayda en az iki kez malum şahıs ve şürekâsı tarafından sudan
sebeplerle 100 bin liranın üzerinde tazminat davaları açılıyor ve
hepsi otomatik olarak onların lehine sonuçlanıyor. Daha önceleri
kazandığımız hiçbir davayı artık kazanmamız mümkün olmuyor. AİHM
kararları yok sayılıyor. Kağıt tekellerinin fahiş fiyatları,
dağıtım komisyonları vb… konulara ise sıra gelemiyor.
İşte böyle böyle aşağıdan-yukarıdan sıkıştırılan bir muhalif basın
dünyası… Şimdi soruyoruz bu kurumlar yaşamazsa utanç verici
fikirler yayan fetvacıların haberini kim verecek? Yeşil Kart
taşıyan IŞİD’lilerin haberini kim nereye yazacak? Tecavüze uğrayan
kadının “orada ne işi olduğu”na dair imalı haberler veren kağıt ya
da dijital çukurlardan başka geriye ne kalacak? Halk “artık yeter”
dediğinde penguenleri değil de o direnişin güzelliğini manşetten
kim verecek?
Direnen gazeteciler bu ülkenin alnının akıdır... Eğilmemişler,
bükülmemişlerdir. Tek istedikleri ise desteğinizi, dayanışmanızı
görmektir. Bu konuda biz patronsuz gazetenin çalışanları olarak
üzerimize düşeni yapacağız. Kâğıt gazetenin modası geçtiyse ona
değer katacağız. İnternette zaten gördüğünüz haberleri giren değil
fikre, analize ağırlık veren bir gazete olacağız. Dijital alanımızı
da değiştirip yepyeni çağa uygun, sizlerin de katılımına açık bir
platform kuracağız. Anlık haberleri oradan çok daha hızlı
vereceğiz.
Bunları yaparken tek isteğimiz sizlerin omuzlarında büyümek.
İşçisine yavuz, iktidara yunus patronların gelmeyen reklamları ile
ya da devletin hacizleriyle, kesintileriyle uğraşmak istemiyoruz
artık. Tüm gücümüzü halktan almak istiyoruz.
Bir üye-destekçi kampanyası başlatıyoruz. Binlerce okurumuzun,
sevenimizin desteği ile sabit bir gelire kavuşup bu zor dönemi
aşmak istiyoruz. Karşılığında da e-gazete üyeliği, kitap dergi
hediyeleri, festival biletleri veriyoruz. Bu ülkede BirGün’ün
yaşamasını, büyümesini isteyecek on binlerin, yüzbinlerin olduğunu
biliyoruz. Mahkeme salonlarında başımız dik duruyorsak da bu
güvenle duruyoruz.
Biz gazeteciyiz, muhalif olanlarsa onlar… Ağaca muhalif onlar, kuşa
muhalif, emeğe muhalif, barışa, sevgiye, kadına, hayatın kendisine
muhalif… Biz muhalif görünüyorsak da onların karşı olduğu şeylere
sahip çıktığımız içindir. Siz de bizlere sahip çıkın.