21 Eki 2014 16:08
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:50
BirGün yazı işleri müdürünün 'akrostişli' savunmasına mahkemenin yanıtı ne oldu?
BirGün gazetesi yazı işleri müdürü Barış İnce'nin akrostiş ile verdiği savunmaya mahkeme ne dedi?
BirGün gazetesi yazı işleri müdürü Barış İnce, TÜRGEV fezlekesine
dayanarak hazırladığı 'Ceplerine duble yol yapmışlar' başlıklı
haberi nedeniyle, bugün Çağlayan Adliyesi'nde hakim karşısına
çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan ve fezlekede ismi
geçen iki iş adamı adına açılan davanın gerekçesi, 'gizliliği ihlal
ve hakaret' suçlaması olarak ifade edildi.
Barış İnce, Çağlayan'da görülen davanın ilk duruşmasında yapacağı savunmanın metnini, dün birgun.net'te yayımladı. İnce'nin savunma metninde yer alan ilk cümlelerin, ilk kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşan akrostişi dikkat çekti.
Mahkeme, bugün görülen davada İnce'nin savunma metnine ilişkin yeni bir davanın açılacağının sinyalini verdi. Öte yandan davayı yürüten savcı, Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Barış İnce'nin mahkumiyetini istedi.
Barış İnce, bugün ilk duruşması görülen davanın detayları ve savunma metnine ilişkin bir açıklama yaptı. İnce açıklamasında, savunma metnini mahkemeye sunduğunda hakimin şaşırdığını ve avukatların, "Biz bu savunma üzerine de gerekli işlemleri yapacağız" dediğini belirtti. Barış İnce, Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'a hakaretten hakkında mahkumiyet istendiğini ve 2 Aralık'ta tekrar hakim karşısına çıkacağını belirtti.
İşte, Barış İnce'nin açıklamaları:
O haberi fezlekelerden yararlanarak yazdım. Fezlekeler de 1 gün önceden Twitter'da paylaşılmıştı zaten. Durum Twitter'da aleniyet kazandıktan sonra, fezlekelerin detaylarından yararlanarak, arazideki rüşvet ilişkisini yazdım. Çünkü orada görünen şeye göre TÜRGEV'e para yatırılıp çeşitli arsa konularında iş adamlarına yardımlar yapılmış. Dolayısıyla ben de oradaki yolu anlatmaya çalıştım. Haberi yazdıktan sonra da 'Ceplerine duble yol yaptılar' başlığını attım. Hem Tayyip Erdoğan hem oğlu Bilal Erdoğan, hem de iş adamları bununla ilgili 'hakaret' ve 'gizliliği ihlal' davası açtı. Birincisi, gizliliği ihlal yok; çünkü 1 gün önceden duyurulmıştu. İkincisi ise, hakaret yok; çünkü bunu söyleyenler kendi polisleri ve savcıları. Bunları ben söylemiyorum. Ben sadece gidişat yolunu yazdım.
Savunma yazımı mahkemeye sunduğumda, 'okumak ister misin?' diye sordular. Ben de okumama gerek yok, zaten yazılı olarak verdim ve dosyaya girdi dedim. Gerekli yerlere iletirsiniz yazdıklarımı dedim ve onlar da 'tamam' dediler.
Hakim yazıyı görünce biraz şaşırdı. Fakat avukatların haberinin olduğunu düşünüyorum çünkü basına yansımıştı. Avukatlar, "Biz bu savunma üzerine de gerekli işlemleri yapacağız" dediler.
Yazıda, başlıktaki harfler denk gelmiş, Allah'ın işi. Allah'ın işine karışılmaz. Ben savunmamı yazdım ama başlıklar öyle denk gelmiş.
Yeni dava 2 Aralık'ta görülecek. Savcı bey mütalaasını verdi. Mütalaasında, gizliliği ihlal konusunda beraat ettirdi. Fakat Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan hakkındaki hakaretten mahkumiyet istedi. Diğer iş adamlarına ise bir hakaret olmadığını, ondan da beraat ettiğimi söyledi. Şu an 1 suçlama kaldı o da Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'a hakaret. Bizim avukatlarımız ve karşı tarafın avukatları gerekli savunmayı yapacaklar.
Avukatım konuyla ilgili "Kamu görevlisine hakaret suçu işlenmemiştir. Çünkü kamu görevlisinin görevi rüşvet almak değildir" şeklinde bir savunma yaptı.
Barış İnce, Çağlayan'da görülen davanın ilk duruşmasında yapacağı savunmanın metnini, dün birgun.net'te yayımladı. İnce'nin savunma metninde yer alan ilk cümlelerin, ilk kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşan akrostişi dikkat çekti.
Mahkeme, bugün görülen davada İnce'nin savunma metnine ilişkin yeni bir davanın açılacağının sinyalini verdi. Öte yandan davayı yürüten savcı, Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Barış İnce'nin mahkumiyetini istedi.
Barış İnce, bugün ilk duruşması görülen davanın detayları ve savunma metnine ilişkin bir açıklama yaptı. İnce açıklamasında, savunma metnini mahkemeye sunduğunda hakimin şaşırdığını ve avukatların, "Biz bu savunma üzerine de gerekli işlemleri yapacağız" dediğini belirtti. Barış İnce, Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'a hakaretten hakkında mahkumiyet istendiğini ve 2 Aralık'ta tekrar hakim karşısına çıkacağını belirtti.
İşte, Barış İnce'nin açıklamaları:
O haberi fezlekelerden yararlanarak yazdım. Fezlekeler de 1 gün önceden Twitter'da paylaşılmıştı zaten. Durum Twitter'da aleniyet kazandıktan sonra, fezlekelerin detaylarından yararlanarak, arazideki rüşvet ilişkisini yazdım. Çünkü orada görünen şeye göre TÜRGEV'e para yatırılıp çeşitli arsa konularında iş adamlarına yardımlar yapılmış. Dolayısıyla ben de oradaki yolu anlatmaya çalıştım. Haberi yazdıktan sonra da 'Ceplerine duble yol yaptılar' başlığını attım. Hem Tayyip Erdoğan hem oğlu Bilal Erdoğan, hem de iş adamları bununla ilgili 'hakaret' ve 'gizliliği ihlal' davası açtı. Birincisi, gizliliği ihlal yok; çünkü 1 gün önceden duyurulmıştu. İkincisi ise, hakaret yok; çünkü bunu söyleyenler kendi polisleri ve savcıları. Bunları ben söylemiyorum. Ben sadece gidişat yolunu yazdım.
Savunma yazımı mahkemeye sunduğumda, 'okumak ister misin?' diye sordular. Ben de okumama gerek yok, zaten yazılı olarak verdim ve dosyaya girdi dedim. Gerekli yerlere iletirsiniz yazdıklarımı dedim ve onlar da 'tamam' dediler.
Hakim yazıyı görünce biraz şaşırdı. Fakat avukatların haberinin olduğunu düşünüyorum çünkü basına yansımıştı. Avukatlar, "Biz bu savunma üzerine de gerekli işlemleri yapacağız" dediler.
Yazıda, başlıktaki harfler denk gelmiş, Allah'ın işi. Allah'ın işine karışılmaz. Ben savunmamı yazdım ama başlıklar öyle denk gelmiş.
Yeni dava 2 Aralık'ta görülecek. Savcı bey mütalaasını verdi. Mütalaasında, gizliliği ihlal konusunda beraat ettirdi. Fakat Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan hakkındaki hakaretten mahkumiyet istedi. Diğer iş adamlarına ise bir hakaret olmadığını, ondan da beraat ettiğimi söyledi. Şu an 1 suçlama kaldı o da Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'a hakaret. Bizim avukatlarımız ve karşı tarafın avukatları gerekli savunmayı yapacaklar.
Avukatım konuyla ilgili "Kamu görevlisine hakaret suçu işlenmemiştir. Çünkü kamu görevlisinin görevi rüşvet almak değildir" şeklinde bir savunma yaptı.