Birgün yazarı köşeden vurdu: Sözcü gazetesi kimi trollüyor?
BirGün gazetesinde yazdığı medya yazıları ile köşe vuruşlarını gole çeviren Ümit Alan, bugün de ilginç bir yazıya imza attı.
Alan, "Sözcü Gazetesi, muhalefeti dizayn misyonunu üstlendi mi,
üstlenmedi mi bilemiyorum ama Sözcü'nün ya kitleleri fena halde
trollediğini ya da bilmeden "muhalif olduğu şeyi güçlendirdiğini"
düşünüyorum. " dediği yazısında Sözcü'nün konumunu üç ana başlık
ile irdeledi.
İşte Ümit Alan'ın "köşe vuruşu" köşesindeki o
yazısı:
"Memleketin bir kısmı yangın yeriyken gündemdeki tartışma konuları
ilginç. Bülent Arınç'ın "Troliçe" çıkışını mı istersiniz, "CHP'deki
Atatürk resmini kim indirdi" tartışmasını mı, yoksa "MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli Evlenme programı izledi mi, izlemedi mi"
tartışmasını mı? Bülent Arınç'ın 'Ankara'yı parsel parsel sattığını
iddia ettiği Melih Gökçek hakkında belgeler açıklayacağını'
söyleyip sessizliğe bürünmesi bana sorarsanız trollemelerin en
kralıydı.
Hâlâ onu konuşturup bir yere varacaklarını sananların unuttuğu bir
gerçek bu. O bizim tartışma konumuz değil.
Ancak Sözcü gazetesi ve hitap ettiği kitle pekâlâ bir tartışma
konusu olabilir. Zira Sözcü'nün kimi trollediği sorusu bence daha
çok sorulmalı.
(...)
1-Atatürk resmi indirme olayı
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in yaygınlaştırdığı bir iddia: CHP'de bir
vekil Atatürk resmini odasının duvarından indirmiş de o kimmiş? CHP
epeydir bununla çalkalanıyor. En son Kılıçdaroğlu soruşturma
açmıştı. "Biri indirdi mi, birilerine iftira mı atılıyor bu bir MYK
listesi hesaplaşması mıdır?" bilemeyiz. Ancak bu olayın algıda
bıraktığı tortu şu: Memleket yangın yeriyken CHP neyle uğraşıyor.
Olayları, "Sözcü, Kılıçdaroğlu'nu yıpratıp CHP'yi yeniden dizayn
etme amacında" diye yorumlayanlar da var. Bu bir komplo teorisi
tabii ama eğer böyle bir amaç varsa dahi bu dizaynı yapanların
verdikleri toplam zararla ilgili dahi bir fikirleri olmadığı
aşikâr.
2-Devlet Bahçeli ve evlilik programları
Yine bir Sözcü Yazarı Rahmi Turan. Devlet Bahçeli'ye iltifatlar
ederek yazıya giriyor. Ortalarında bir yerde "En sevdiği eğlence
evlilik programları" diye ara başlık atarak, makam odasında bütün
gün bu programların açık olduğunu yazıyor. MHP'nin yayın organı
Ortadoğu gazetesinin bu iddiaya yanıtı sert oldu. (Bu edepsiz
kalemin iftiralarına sessiz kalma Ülkücü sürmanşetiyle). Bu olayın
da algıda bıraktığı tortu açık: Memleket bu haldeyken eften püften
konularla uğraşan muhalefet. İki tartışmada da ateşin Sözcü
gazetesinden yakılmış olması ilginç. Daha ötesi yukarıdaki
paragrafta "komplo teorisi" olarak saydığımız muhalefeti dizayn
işinde bir adım öteye gidildi sonra. Rahmi Turan, gazetenin ön
sayfasında gazetenin genel görüşü gibi aksettirilen Tokmak
Köşesi'nden kendi köşesine gönderdiği okuyucuya "Çare Nedir?"
başlıklı dahiyane bir çözüm sundu: CHP ve MHP'den
milletvekillerinin koşacak gideceği yeni bir parti önerisi. Lideri
de Metin Feyzioğlu olacakmış.
3-Sözcü'nün devlet dili
Sözcü'nün sık sık takındığı 90'lar soslu devlet dili malumunuz.
Hatta daha da ötesinde Dilek Doğan'ın evinde öldürülmesi olayında
Sözcü gazetesindeki Şenol Gezer imzalı haber; "Dilek canlı bomba
şüphesiyle vuruldu", "polise ateş açıldı", "çatışma çıktı" gibi net
ifadelerle yazılmıştı. Olayın hiç de öyle gerçekleşmediği sonradan
çıkan görüntülerle anlaşıldı. Bu sadece bir örnek.
Sözcü gazetesi biraz şüphe gerektiren her konuda, devletin
"güvenli" diline sığınıyor. Öyle yaptığı zaman da bugünlerde devlet
dilinin şahikasını kullanan havuz medyayla hemen hemen aynı yerde
durmuş oluyor. Öyleyse, Sözcü'yü "muhalif gazete" (bu tabire
inanmasam da) diye alan kitleler biraz trollenmiş olmuyor mu? diye
sormak isterim.
Sözcü Gazetesi, muhalefeti dizayn misyonunu üstlendi mi, üstlenmedi
mi bilemiyorum ama Sözcü'nün ya kitleleri fena halde trollediğini
ya da bilmeden "muhalif olduğu şeyi güçlendirdiğini" düşünüyorum.
Bu büyük bir buluş değil, bunu düşünen tek kişi olmadığımı
biliyorum da birkaç örnek üst üste gelince hatırlatmak istedim.
Sözcü, okurunun istediğini veriyor da olabilir, ona bir şey
diyemeyiz ama mevzu "troller", "troliçeler" olunca aklıma gelen en
taze trolleme girişimi bu oldu. Sözcü'de sık rastlanan bir final
cümlesiyle bitireyim: Anlayana.