20 Mayıs 2011 08:54
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:22
'BİRAND SALDIRILARA HAZIRLIKLI OLSUN!'
Türk basınının önemli kalemlerinden Mehmet Ali Birand, Posta gazetesindeki köşesinde dün kendisinin de içinde bulunduğu medyanın darbeleri desteklediğini itiraf etmesi üzerine bir yandan destek diğer yandan da uyarılar aldı!
İşte Birand’a hem destek veren hem de dikkatli olması konusunda çeşitli önlemleri alması gerektiği uyarısında bulunan yazarlar...
’Birand saldırılara hazırlıklı olsun!’
Alper Görmüş (Taraf Gazetesi yazarı): Saldırılara hazırlıklı olsun
"Birand’ın Türk ordusunun anti-demokratik çalışmalarında merkez medyanın katkıları ile ilgili itirafları geç de olsa pozitif ve cesur bir açıklamadır. Birand ile kesinlikle aynı düşünceleri paylaşıyorum. Birand, merkez medyanın önde gelen isimlerinden biri. Yaptığı itiraf yüzünden kesinlikle medyası tarafından bir yaylım ateşe tutulacak. Ama bütün bunlara rağmen itiraflarını çok önemli ve cesur buluyorum. Daha önceki darbe dönemlerinde etkili merkez medya büyük rol oynamıştı. Şimdi de merkez medya aynı yapı ve karakterlerle yayın yapmaya devam ediyor."
Nazlı ılıcak (Sabah Gazetesi): Birand, kendisiyle yüzleşiyor
"Mehmet Ali Birand her zaman kendi hatalarıyla yüzleşebilen bir insandır. Geçmişiyle, gerçeklerle yüzleşti. Bu anlamda kendisini kutluyorum. 28 Şubat sürecinde ve daha önceki dönemde bunları yaşadık. Alper Görmüş’ün yaşadıkları örnek. Ergenekon’a giden süreçte önemli bir adım olan ’darbe günlükleri’ni yayınladı. Ama ne yazık ki yalnız kaldı. Planlarla ilgisi olan komutan (Özden Örnek) önce itiraf etti. "Ben onları kaç defa sildim nasıl geri gelir!" dedi. Sonra reddetti. O reddedince herkes ona itibar etti. Alper Görmüş yalnız kaldı. Dönemin diğer aktörlerinden buna benzer itiraflar bekliyorum."
Mehmet Altan (Star Gazetesi yazarı): Medya, askerin ağzına bakardı
"Mehmet Ali Birand’ın medya ile yapmış olduğu açıklamalar beni hiç şaşırtmadı. Birand’ın itirafını dürüst buluyorum. Yakın geçmişe kadar ordu, medya tarafından ülkedeki her gelişimin gerçek sahibi olarak görülüyordu. Askeriyenin ülkedeki gelişmelere dair görüşü medya için oldukça önemliydi. Uzun yıllar ordunun etkisinde kalan Türk medyası ordunun en büyük destekçisiydi. Günümüzde ise medyanın karşılaştığı en büyük problem siyasetin etkisinde kalmak. Asıl problemimiz halkın medya üzerinde bir etkisinin olmayışı, Türk halkı gazete okumuyor. Bundan ötürü gazete basım maliyetleri gelirlerden daha yüksek. Dolayısıyla, medya patronları mali kaynak arayışı içersinde."
’Birand saldırılara hazırlıklı olsun!’
Alper Görmüş (Taraf Gazetesi yazarı): Saldırılara hazırlıklı olsun
"Birand’ın Türk ordusunun anti-demokratik çalışmalarında merkez medyanın katkıları ile ilgili itirafları geç de olsa pozitif ve cesur bir açıklamadır. Birand ile kesinlikle aynı düşünceleri paylaşıyorum. Birand, merkez medyanın önde gelen isimlerinden biri. Yaptığı itiraf yüzünden kesinlikle medyası tarafından bir yaylım ateşe tutulacak. Ama bütün bunlara rağmen itiraflarını çok önemli ve cesur buluyorum. Daha önceki darbe dönemlerinde etkili merkez medya büyük rol oynamıştı. Şimdi de merkez medya aynı yapı ve karakterlerle yayın yapmaya devam ediyor."
Nazlı ılıcak (Sabah Gazetesi): Birand, kendisiyle yüzleşiyor
"Mehmet Ali Birand her zaman kendi hatalarıyla yüzleşebilen bir insandır. Geçmişiyle, gerçeklerle yüzleşti. Bu anlamda kendisini kutluyorum. 28 Şubat sürecinde ve daha önceki dönemde bunları yaşadık. Alper Görmüş’ün yaşadıkları örnek. Ergenekon’a giden süreçte önemli bir adım olan ’darbe günlükleri’ni yayınladı. Ama ne yazık ki yalnız kaldı. Planlarla ilgisi olan komutan (Özden Örnek) önce itiraf etti. "Ben onları kaç defa sildim nasıl geri gelir!" dedi. Sonra reddetti. O reddedince herkes ona itibar etti. Alper Görmüş yalnız kaldı. Dönemin diğer aktörlerinden buna benzer itiraflar bekliyorum."
Mehmet Altan (Star Gazetesi yazarı): Medya, askerin ağzına bakardı
"Mehmet Ali Birand’ın medya ile yapmış olduğu açıklamalar beni hiç şaşırtmadı. Birand’ın itirafını dürüst buluyorum. Yakın geçmişe kadar ordu, medya tarafından ülkedeki her gelişimin gerçek sahibi olarak görülüyordu. Askeriyenin ülkedeki gelişmelere dair görüşü medya için oldukça önemliydi. Uzun yıllar ordunun etkisinde kalan Türk medyası ordunun en büyük destekçisiydi. Günümüzde ise medyanın karşılaştığı en büyük problem siyasetin etkisinde kalmak. Asıl problemimiz halkın medya üzerinde bir etkisinin olmayışı, Türk halkı gazete okumuyor. Bundan ötürü gazete basım maliyetleri gelirlerden daha yüksek. Dolayısıyla, medya patronları mali kaynak arayışı içersinde."