24 Şub 2011 10:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:04

BİR ZAMANLAR SÜLEYMAN DEMİREL'Dİ,NAZLI ILICAK'IN YENİ 'BİR BİLEN'İ KİM?

Oray Eğin, Sabah yazarı Nazlı Ilıcak'ın köşesindeki yazılarını kaleme alırken danıştığı ismin kim olduğunu sorguladı.

Bir bilen aranıyor

Süleyman Demirel'in yasaklı olduğu yıllarda görüşlerini kamuoyuna Nazlı Ilıcak aktarırdı. Çok da iyi yapardı. Siyasetçileri hapislere atan zihniyeti aşmak için oyuncaklı bir yöntem bulmuştu. Demirel'den 'Bir bilen' diye bahsederdi.
Nazlı Ilıcak, yazacağı konuda mutlaka dersine çalışıyor bir kere; bu konuda hakkını yememek lazım. Ama sadece dersine çalışmakla kalmayıp, kendisini bilgilendirecek bir kaynak da buluyor illa ki. Ve kendi düşüncelerini, kaynakla yeniden gözden geçiriyor, yazılarını öyle kaleme alıyor.
Kısacası hep 'Bir bilen' oluyor onun yazılarında; biz görmesek de.
Yeni dönemin 'Bir bilen'i kim peki?
Bilmiyorum... Bir polis olabilir, bir istihbaratçı, hatta bir asker, bir siyasetçi, bir akademisyen de...
Son zamanlarda Balyoz, Ergenekon hakkında gündeme getirdiği bazı iddialar, soru işaretleri fazlasıyla 'Bir bilen'in filtresinden geçmiş gibi görünüyor.
Peki bunda sakıncalı bir şey var mı? Hayır tabii ki...
Gazetecinin bir kaynağı olabilir; onu bilgilendirmek için emek harcayacak, zaman ayıracak bir kaynak. Türkiye'de basında oluşan havayı değiştirmek için sadece 'adam adama markaj' yapmanız gerek.
Geçenlerde konusu açıldı. Nazlı Ilıcak'ın köşesinde ısrarla yazdığı konuların bir muhatabı onunla temas etmeye bile yeltenmediklerini, çünkü sabit fikirli olduğunu ve düşüncelerinin değişmeyeceğini söyledi.
Ben buna katılmıyorum; yeterli argümanlarla karşısına çıkarsanız, herkes gibi o da ikna edilebilir gibi geliyor. Gereksiz iyimserlik mi; sanmıyorum.
Sadece davasında haksız olanlar kendilerini anlatmak için çok fazla çaba sarf ediyor ve bunun karşılığını alıyor...
Davasında haklı olanlar ise 'Gerçek bir gün illa ki ortaya çıkar' diye bu basın ve halkla ilişkiler çalışmasının üzerinde çok durmuyor.

Oray Eğin/www.aksam.com.tr