Bir ünlü yazarın kitabı daha poşete girdi!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu bir kitabı daha poşete soktu. Ahmet Ümit’in “Tapınak Fahişeleri” çizgi romanının muzır ve müstehcen bulunmasının ardından ünlü yazar Jeanette Winterson'ın bir dönem popüler olan "Vişnenin Cinsiyeti" adlı kitabı da 'müstehcen' bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, yazar Ahmet Ümit ‘in, Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri isimli kitabının “içerisinde yer alan bazı ifade, tasvir ve görsellerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır ve müstehcen tesir yapacak nitelikte olduğuna” karar verdi ve kitabı poşete sokmuştu.
Daha bu haber gündemden düşmeden başka bir ünlü yazarın kitabı da poşete girdi.
Kayıp Rıhtım'da yer alan habere göre 1990 yılında E.M. Forster Ödülü alan Jeanette Winterson imzalı Vişnenin Cinsiyeti de sansürden payını aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, Vişnenin Cinsiyeti adlı ödüllü kitabı muzır ve müstehcen buldu. Kitap, poşet ya da zarf içerisinde ve üzerinde “Küçüklere Zararlıdır” damgası basılı bir şekilde satılabilecek.
2018 YILINDA PİYASAYA ÇIKMIŞTI
Jeanette Winterson’ın kendi dilinde ilk defa 1989 yılında Sexing the Cherry adıyla yayımlanan, Türkçede ise ilk önce 2018 yılında Pınar Kür çevirisiyle Sel Yayıncılık, ardından da 2021 yılında Kafka Yayınevi okurların beğenisine sunulan ödüllü eser kurula takıldı.
Kitabın sansüre uğradığı haberi Frankeştayn Kitabevi’nin kurucusu Ayşe Tümerkan Twitter hesabı üzerinden duyuruldu. Tümerkan şu mesajı paylaştı; “Sansürün her türlüsüne karşıyız. Jeanette Winterson’un kitabı Vişnenin Cinsiyeti muzır neşriyat sayılmış ve “poşete girmesi” kararlaştırılmış!”
Tümerkan’ın paylaştığı tebligat belgesinde Vişnenin Cinsiyeti isimli kitabın, 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır ve müstehcen tesir yapacak nitelikte olduğu tespitinin yapıldığına yer verildi.
VİŞNENİN CİNSİYETİ KİTABININ KAPAK YAZISI
“Annem bir matematik denklemi gibi; hep var ve olmadığını kanıtlamak imkânsız. Belki o beni bulmadan yıllar yıllar önce birisi de onu bulmuştu. Irmağın kıyısında, bir şişe içinde gözlerimin önüne getiriyorum onu. Şişenin rengi kobalt mavisi, deliği bezle tıkanmış, üstüne bir de balmumundan tıkaç konulmuş. Oradan geçen bir kadın, şişenin içinden sesler geldiğini duyuyor, bıçağıyla balmumunu kesiyor ve annem kavanozdan fırlayan bir cin gibi çıkıyor dışarı.
Bunlar, hem on yedinci yüzyıl İngiltere’sini anımsatıp hem de öyle olmadığı iddia edilen, hayli fantastik bir atmosferde, bir sepet içinde Thames nehrinde yüzerken bulunan bebek Jordan’ın büyüdüğünde söyledikleri… Hiçliğin içindeki salınımı oldukça garip bir kadın tarafından kurtarılmasıyla son bulmuş, onu anne bellemesiyle dünyanın en tuhaf maceralarından birine adım atması bir olmuştur. Ancak tıpkı Gulliver gibi dünyayı dolaşmaktan başka tutkusu olmayan Jordan için asıl hikâye, onu anakaradan ayıracak geminin yelkenini şişiren ilk rüzgârla başlayacaktır.”
1980’li yıllarda “En İyi 20 Genç İngiliz Yazar” listelerine giren Jeanette Winterson’ın Türkçeye tercüme edilmiş diğer kitapları şu şekilde: Taş Tanrılar, Fener Bekçisi, Tutku, Sanat Başkaldırır, Atlas’ın Yükü ve Noel Günleri.