Bir Siyasi “Yapışık İkizler” vakası!.. Bir ipte iki “Cambaz” oynar mı?..
Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, yeni seçilen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sürekli birlikte görüntü vermelerini eleştirdi…
CHP özünde bir “Güçlü ve karizmatik lider partisi”dir. CHP’nin etkili ve başarılı olduğu dönemler hep bu tarz liderliğe sahip olduğu zamanlardır. CHP’nin ilk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk tartışılmaz şekilde zaten böyledir. İsmet İnönü aynı şekilde yaklaşık 34 yıl güçlü liderlik sergiler. Ecevit o kadar güçlü olmasa da ezici Karaoğlan karizması ile konumunu sağlar. (12 Eylül’de CHP kapatılır. O gelenek üzerindeki SHP’de Erdal İnönü ne güçlü ne karizmatiktir ama soyadının rantını yer, “Emaneti” taşır. Murat Karayalçın’da aynı süreçtedir. ) Deniz Baykal karizmatiktir ve güçlüdür ama sınırlıdır. Bu yüzden “Hizipçilik”le damgalanır) Sonrasında Hikmet Çetin, Cevdet Selvi, Altan Öymen, izler. Onlar ne güçlü ne de karizmatiktirler ama “saygın” isimlerdir. Bir tür “kurumsal emanetçi” gibidirler. Kemal Kılıçdaroğlu’nda ise ne güç ne karizma vardır. Ona rağmen (Muhaliflerdeki marazi “Anti-Erdoğan” nefretinden dolayı yüzde 25 sınırını ve başkanlığını koruyabilmiştir). Fakat bu isimler CHP’yi uçuşa geçirmekten uzaktılar. Nitekim pistte saplanıp kalmıştır!
CHP ne zaman güçlü ve karizmatik liderler tarafından yönetilmiş etkin ve başarılı, ne zaman gücü ve karizması olmayan ya da zayıf liderlerce yönetilmiş (Aslında onlara sadece “Genel Başkan” demek lâzım) etkisiz ve başarısız kalmıştır. (Sağ ise tam aksine etkili ve karizmatik liderler çıkarmada çok daha verimli bir toprağa sahip görünmektedir: Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu ve en sonunda da Tayyip Erdoğan. O yüzden CHP ise Ecevit’ten bu yana o “Pırıltı”ya sahip bir lider çıkartamamıştır. Aynı sebeple de beklenen “sıçrama” yı bir türlü yapamamaktadır.
Herkes Yerini Bilsin!..
Lakin Özgür Özel’in seçildiğinden beri (Hatta öncesi) İmamoğlu ile birlikte fotoğraf vermesi, sürekli yan yana durmaları başka bir soruna işaret etmektedir. Bana göre “Gücü ve karizması olmayan ya da zayıf liderler” den daha önemli bir sorun daha vardır ki, o da liderlikte “Çok başlılık” görüntüsü vermektir. Aynı şekilde bir diğerinin “kanatları altında” algısı oluşmaktadır. Ötekinin “hamisi” imajı güven vermekten uzaktır. (En az 6’lı masa kaosu kadar sakıncalıdır. ) Kitleler “bir”e inanır çakma “birlik” görüntüsüne değil!
Bu durum “kaş yapayım derken göz yarmak”tır. Belki “iyiniyetli” olarak (?) dışa karşı “Bakın biz birlik ve dayanışma içindeyiz, her alanda beraberiz, çelişki yok” mesajı verilmek istense de hayli abartılmıştır. Liderliği güçsüz, tek başına karar alma gücü ve cesaretinden yoksun gösterir ki bu zaten liderliğin temel vasıflarına terstir. Amaçlanandan aksine sonuçlar doğurur. Birlikte Hatay’a, Osmaniye’ye gitmeler. (Hadi Özel’i anladık da İmamoğlu’nun ne işi var Hatay’da, Osmaniye’de? Dahası Sarıyer’de bir açılışa katılıyorlar. Bu seferde İmamoğlu tamam da Özel’in ne işi var orada? ) Bilhassa İmamoğlu’nun her kareye ite kaka girme çabasına ne gerek var? Herkes konumunu bilecek!..
Bu aklı kim ya da kimler veriyor bilmiyorum ama (Tonla para verdikleri reklam şirketleri, PR’cılar, anketçiler, “İmage Maker”lar ya da sadece danışmanları mı?) bana sorsalar “Aklınızı peynir ekmekle yemediyseniz sakın böyle bir şey yapmayın” derdim. “Sizin böylesi bir niyetiniz olmasa da dahi insanlar böyle düşünür. Aranızda bir vesayet ilişkisi var zannederler” derdim. Bu ise şüphe çekici, güven sarsıcı bir duruştur. Maalesef kantarın topuzu fazla kaçmıştır!
“Kardeşlik Hukuku” da Nereden Çıktı?..
Nitekim Özgür Özel, kısa bir süre önce "Ben partiyle ilgili meselelerde bütün sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma akıl danıştığım gibi Ekrem Bey'e akıl danışıyorum ama aramızda bir vesayet ilişkisi olduğunu iddia etmek, birincisi bana, ikincisi Ekrem Bey'e, üçüncüsü partiye büyük haksızlık." demişti. Fakat böylesi tekzipler durumu kurtarmaz. Önemli olan kafalarda oluşan algıdır.
Aynı şekilde belli ki o kastedilmese de sanki “Masonik biraderlik” çağrışımı hatta mesajı imajı yayan "Ekrem Başkan'la aramızda daha önce de söylediğim gibi kardeşlik hukuku diye tanımladığımız bir ilişki var. Bu ilişkim CHP’de pek çok kişi ile de var.” demesi de düşünmeden söylenen kelimelerin önemini ortaya koyuyordu. Ayrıca unutulmamalı ki bu ilişkide “Kardeşlik hukuku” değil, “parti hukuku” geçerlidir ve herkesin konumu, titri ve statüsü bellidir. Yoksa hiyerarşi karışır. Karışmıştır da!..
Yanlış anlaşılmasın. Bende CHP’nin (Eksikleri olmasına rağmen) CHP’nin “karizmatik lider problemi”ni çözmeye en yakın profilin şu an için İmamoğlu olduğu kanaatindeyim. Özgür Özel’in ise –herkesi şaşırtmaz ise- bazı handikapları olduğunu düşünüyorum. Bu “Vesayet” görüntüsünün o açıdan sadece Özel’e değil İmamoğlu’na da zarar vereceğini zannediyorum. Şayet yeter başarı sağlanamazsa bu ikili görüntüden dolayı İmamoğlu’da sorumlu tutulacaktır. Zaten bu açıdan seçimler öncesi ABB Başkanı Mansur Yavaş’la birlikte girdikleri gereksiz yükten dolayı çoktan yenilgiden o da sorumlu tutulmalıydı o başka!
Gayriresmi “Eş Genel Başkanlık” mı?..
Ortada garip bir durum var. Gerçekte resmen böyle bir durum olmasa dahi sanki gayriresmi eş genel başkanlık gibi bir imaj verilmektedir. (CHP birçok açıdan HDP’lileştirilmeye çalışılsa da, CHP hiç değilse bu açıdan HDP değildir!) Üstelik öyle anlaşılıyor ki bu imaj bilinçli verilmektedir. Her yere birlikte gitme, birlikte fotoğraf verme çabası yakın vadede aleyhlerine sonuç verecek bir çabadır. Bilhassa da Özgür Özel’in. Çünkü insanlar Özel’e dair her ne kadar böyle telaffuz etmemeye gayret gösterseler de “İmamoğlu’nun emanetçisi”, “kukla genel başkan”, “uzaktan kumandalı”, vb gibi yakıştırmaları körüklemektedir. Bu ilişkide Özel manen kayıpta görünmektedir!
Bu ise Özel’in “İnisiyatif alanı”nı daraltmaktadır. Ayrıca otoritesini zedelemektedir. Zaten İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nu alt edip Özel’in seçilebilmesi için tüm imkânlarını seferber ettiği söylenirken, üstüne birde bu “Kanka” görüntüler olayı hepten zora sokmaktadır. Söylentilere haklılık payı kazandırmaktadır. Bir genel başkan gittiği her yere çanta gibi bir belediye başkanını taşımamalıdır. Taşırsa imajı zedelenir!..
“Yapışık İkizliğe” Hiç Gerek Yok!..
Öyle veya böyle –niyetlerden bağımsız olarak- bu fazlasıyla yapışık ikiz görüntüleri süreç içinde “itici” bir görüntü ve “çift başlı” bir imaj verir. Bilhassa Özel’e dair “İmamoğlu olmadan bir şey yapamıyor mu?” kanaati oluşur. (O sözüm ona “Çok profesyonel” algı inşacıları bunları düşünemiyorlar mı acaba?) Böylesi bir tür “Siyasi Laurel ve Hardy” vaziyetlerine ne gerek var? “Yapışık İkizliğe” Hiç Gerek Yok!..
Sözüm ona çakma Ecevit kasketleri, tırışkadan Karaoğlan vaziyetleri, “Ökkeş Amca” muhabbetleri ne yazık ki durumu kurtarmıyor!..
28.11. 2023
NOT: Bu arada Özgür Özel, Osmaniye mitinginde eski vapur pazarlamacıları edasıyla bir şov olarak düzenlendiği anlaşılan “Ökkeş Amca’nın şapkası” tiyatrosunda getirilen şapkayı “Karaoğlan Ecevit’in şapkası” olarak tanıtmasına çok güldüm. Yeni CHP Genel Başkanı olarak eski Genel başkanının şapkasını tanımamasını çok garipsedim. Özel’in taktığı klasik “köylü kasketi” dir. Ecevit’in şapkası “Kaptan Şapka” diye bilinen batılı ve kentli tarz şapkadır. Siyasetçileri anladık da ne yazık ki medyamızdaki kimileri bunu papağan gibi sayıklayıp durdu. (Daha önce de aynı şeyi Kılıçdaroğlu’nun kasketi için yaptılar. ) Merak ve araştırma özürlü, tembel medyamızın aklına bir göz atıp kıyaslamak dahi gelmedi. Oysa internette iki dakika ayırmak yeterdi.