08 Ara 2012 18:13
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:28
BİR RAPOR DA SABAH'TAN: ÖZAL ZEHİRLENMEDİ!
8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ilk sızan rapora göre zehirlenmişti. Bu kez sızan rapordaki iddia ise tam tersi, "Özal zehirlenmedi"
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun, 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın
zehirlenmediği kanaatine vardığı ve cesette bulunan zehirlerin
Özal’ı öldürecek boyutlarda olmadığı iddia edildi.
Önce Bugün gazetesi Özal’ın naaşında ‘striknin kreatin’ maddesinin bulunduğunu yazdı. Ortalığı karıştıran bu haber sonrası Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce’nin "bir takım bulguların olduğu" yönündeki açıklaması merakı daha da artırdı. Ardından Zaman gazetesinin haberi ortalığı sarstı. Haberde Özal’ın naaşında 4 farkı zehir bulunduğu yazılıyordu.
İşte bu tartışmalar sürerken Sabah gazetesi tam aksi yönde bir haberle okurların karşısına çıktı. 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun tamamladığı rapora ulaşan gazete, tektikleri kamuoyuna duyurdu.
VÜCUTTA BİRİKEN MADDE
"Özal’da zehir var zehirmenme yok" başlığıyla birinci sayfadan duyurulan haberde "Yüksek dozda olduğu iddia edilen DDT maddesinin, yıllar içinde çeşitli sebze ve meyvelerden tarım ilaçları aracılığıyla alınarak, vücutta yağ tabakasında biriken bir madde olduğu, Özal’ın vücudunda da bu nedenle bulunduğu sonucuna varıldı." deniliyor.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Nazif Karaman imzalı haberde diğer zehirli maddelerle ilgili şu açıklamalara yer verildi:
"Polonyum adlı radyoaktif maddenin ise çevresel etkenler vesilesiyle vücuda girdiği kanaatine varıldı. Kefende bile zehirli madde tespit edilmesi radyoaktif maddelerin çevresel faktörler konusunda kanaat oluşmasında etkili oldu. İki radyoaktif madde için Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nden uzman desteği alındı."
DDT’NİN BULUNMASI NORMAL
DDT maddesinin 1970’li, 80’li yıllarda sebze ve meyvelerde olduğu için o zaman yenilen sebze meyvelerden karaciğere geçmiş olabileceği, bunun normal olduğu belirtilmişti. Uzmanlar, Polonyum 210 ve Amerikyum 241’in de alfa radyoaktif elementler olduğunu, cesetlerde çıkabileceğini söylemişti. Uzmanlar, "Amerikyum 241’in yarı ömrü 458 yıl. 19 yıl kalması mümkün. Polonyum’un yarı ömrü 138 gün (4.5 ay). Kadmiyumun ise sigaradan egzoza her şeyde bulunduğu ve Özal’ın naaşında da çıkmasının normal olduğu belirtilmişti.
Önce Bugün gazetesi Özal’ın naaşında ‘striknin kreatin’ maddesinin bulunduğunu yazdı. Ortalığı karıştıran bu haber sonrası Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce’nin "bir takım bulguların olduğu" yönündeki açıklaması merakı daha da artırdı. Ardından Zaman gazetesinin haberi ortalığı sarstı. Haberde Özal’ın naaşında 4 farkı zehir bulunduğu yazılıyordu.
İşte bu tartışmalar sürerken Sabah gazetesi tam aksi yönde bir haberle okurların karşısına çıktı. 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun tamamladığı rapora ulaşan gazete, tektikleri kamuoyuna duyurdu.
VÜCUTTA BİRİKEN MADDE
"Özal’da zehir var zehirmenme yok" başlığıyla birinci sayfadan duyurulan haberde "Yüksek dozda olduğu iddia edilen DDT maddesinin, yıllar içinde çeşitli sebze ve meyvelerden tarım ilaçları aracılığıyla alınarak, vücutta yağ tabakasında biriken bir madde olduğu, Özal’ın vücudunda da bu nedenle bulunduğu sonucuna varıldı." deniliyor.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Nazif Karaman imzalı haberde diğer zehirli maddelerle ilgili şu açıklamalara yer verildi:
"Polonyum adlı radyoaktif maddenin ise çevresel etkenler vesilesiyle vücuda girdiği kanaatine varıldı. Kefende bile zehirli madde tespit edilmesi radyoaktif maddelerin çevresel faktörler konusunda kanaat oluşmasında etkili oldu. İki radyoaktif madde için Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nden uzman desteği alındı."
DDT’NİN BULUNMASI NORMAL
DDT maddesinin 1970’li, 80’li yıllarda sebze ve meyvelerde olduğu için o zaman yenilen sebze meyvelerden karaciğere geçmiş olabileceği, bunun normal olduğu belirtilmişti. Uzmanlar, Polonyum 210 ve Amerikyum 241’in de alfa radyoaktif elementler olduğunu, cesetlerde çıkabileceğini söylemişti. Uzmanlar, "Amerikyum 241’in yarı ömrü 458 yıl. 19 yıl kalması mümkün. Polonyum’un yarı ömrü 138 gün (4.5 ay). Kadmiyumun ise sigaradan egzoza her şeyde bulunduğu ve Özal’ın naaşında da çıkmasının normal olduğu belirtilmişti.