"BİR KISIM" MAGAZİN GAZETECİSİNİ KINAYAN GAZETE İLANINI HANGİ ÜNLÜ SANATÇI YAZDI? "ADANALI" SAVAŞ AY'A KONUŞTU!..
Magazincilerle ünlüler arasında patlak veren gerginliği yorumlayan "Adanalı" Oktay Kaynarca, "bir kısım" magazin gazetecisinin kınandığı gazete ilanı için neler söyledi?
O ilanı Şener Şen mi yazdı?
'Adanalı' Oktay Kaynarca ile birkaç gün önce bazı sanatçıların 'bir kısım' magazin gazetecisini kınadığı gazete ilanını konuşuyoruz. "İlan metnini Şener Şen yazdı diye kulağıma geldi" diyor ve ekliyor: Gerçek gazeteciye, magazinciye lafımız yok bizim.
İstanbul'un Çekmeköy semtinde bir sitenin içindeyiz. Vakit gece yarısı ama sevilen atv dizisi Adanalı'nın çekimi için kalabalık bir ekip harıl harıl çalışmakta. Yönetmen Tayfun Güneyer "kamera stop" dedi ve sahne değişimi gereği yarım saatlik mola doğdu oyunculara. Ben de kendi MOLA'mı başoyunculardan Oktay Kaynarca'yla dolduruyorum.
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde yayımlanan ve sanatçıların imzasını taşıyan magazin basınına yönelik tam sayfa ilanın metnini, Şener Şen'in kaleme aldığı alametleri beliriyor konuşmada.
Şu magazinciler işini mi soracaksın abi?
- Her şeyi konuşacağız da istersen oradan başlayalım Oktay'ım. "Bir kısım magazin muhabirlerinin son dönemde şiddeti gittikçe artan taciz ve tahrik yoluyla haber yapma yöntemini kınıyoruz" diye başlayıp giden ilan kimin fikriydi?
Herkesin ortak fikriydi.
- Elbet biri ilk adımı attı...
Ben bu metin ortaya çıktıktan sonra attım imzamı.
- Metni yazan kim?
Sanırım Şener Abi yazdı
- Şener Şen yazdı öyle mi?
Emin değilim ama öyle bir şeyler duydum. '
BIRAKSINLAR YAKAMIZI'
- Bir dolu gazetede tam sayfa yayımlandı ilan. Herhalde çok para tutmuştur. Kim ödedi parasını?
(gülerek) Valla benden para almadılar. Belki de bedava yayımlamışlardır.
- Nasıl tepkiler geliyor?
Yolda bile görüp çevirip "Haklısınız" diyenler oluyor. Ama söylenenleri ağır bulanlar ve benimsemeyenler de var tabii ki. Mesela Magazin Gazetecileri Derneği açıklama yapmış. "Bu ilanda imzası olanların haberlerini bir daha asla yapmayacağız" demiş. Zaten bizim arzumuz da bu. Yapmasınlar keşke, bıraksınlar artık bizim yakamızı.
- Uzun vadeli düşünmek lazım, iki taraf da birbirine bağlı yaşıyor neticede.
Bizim gerçek gazetecilere, magazincilere sözümüz yok ki... Bar kapısında ünlülerin kaykık halini bekleyen, bunun için pusu kurmuş, adam gazeteci değil paparazzi. Ama bir olay çıkınca anında gazeteci kimliğine sığınıyorlar. Hepsinin sözlerinde de "Görevimiz gereği" diye başlayan bir üst cümle. Ne görevi kardeşim? Kim verdi sana bu görevi? Gerçek gazeteciler neden tepki göstermiyor anlamıyorum. Şu anda dağdan dönenler, açılımlar, siyasi tartışmalar, domuz gribi, işsizlik filan yüz türlü ciddi olay var. Gazeteci bunlarla ilgilenir, bardan çıkan adamla değil.
'O GÖRÜNTÜLER RENCİDE ETTİ'
- Gerçek sanatçılar da bu dediğin sorunlarla ilgilenir ama. Bu olup bitenler hakkında bireysel fikrin ne mesela?
Bazı sanatçı arkadaşlar 'açılımı destekliyoruz' diyerek bugün hepimizi huzursuz eden o törenle karşılama görüntülerine çanak tutmuş oldular. Ben de barıştan yanayım ama dağdan inen adamları alıp şehir şehir marifet gibi dolaştırmak rencide ediyor bizi.
GEÇMİŞİNDE YATAN SIR...
- "Sizin hiç babanız öldü mü?" Sen bunu şiir kasetinde okudun ve klip çektin değil mi?
Evet abi.
- Ama başbakan da okudu bu şiiri geçen gün.
Görmedim, nerede niye okudu ki?
- Açılıma karşı çıkanlara mesaj niyetine okudu. 30 yıldır babasını da yitirmiş çocuklara empati yapılsın diye...
Şiiri yazan Cemal Süreya da Kürt'tü biliyorsun abi.
- Sanırım baban Malatyalıydı, Kürt kökenli misin?
Babaannem Zaza. Bir ucumuz Elazığ ve Malatya ama ben İstanbul'da doğup büyüdüm.
- Baban sen küçükken ölmüş ama geçenlerde seni büyüten, baba dediğin beyefendi vefat etmişti. Nedir bu işin aslı?
Çok da konuşulmasını istemediğimiz bir şey bu ama birileri öğrenip eksik gedik yazdı.
- Sakıncası yoksa gerçeğini bana anlat, belki bir daha dokunmazlar bu mevzuya.
Babam ben 4-5 yaşlarındayken vefat etti. Sonra babamın erkek kardeşiyle, yani amcamla evlendirmişler annemi.
- Türküdeki "töreymiş yengemi alacakmışım" dediği gibi yani...
Evet, töre buymuş.
- Çocukları oldu mu?
Bir kızları oldu.
- Yani kardeşin, aynı zamanda kuzenin, annen de onun için hem yenge hem anne. Zor bir durum, nasıl aştınız sıkıntısını?
Çok küçükken olduğu için alışılıyor tabii.
Dediğim gibi fazla altı çizilen bir durum değildi ailemizde.
SAVAŞ AY/SABAH