17 Tem 2012 16:30
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:55
BİR BU EKSİKTİ! LAZ RED KİT'İN MACERALARI
Yeni bir komedi filmi daha gösterime girmeye hazırlanıyor. Red Kit'i laz yapmışlar, şive komedisiyle gişe yapacaklar. Sinema bu kadar kolay mı? Medyaradar sinema-Tv yazarı Murat Tolga Şen yazıyor.
Dün bir e-posta aldım. Yeni çekilen bir filmle ilgili… Adı,
Daltonlar ve Laz Kit (Kahramanın adı önde olmaz mı?) Başrolünde
eski manken Tuğba Özay var. Bültenden anladığım kadarıyla ekip
yapacakları işe epey inanmış görünüyor/gösteriliyor ancak bu filmi
çekenlerin “hap yapıp para kazanmak”tan başka hiçbir derdi olmadığı
o kadar belli ki!
Filmin tanıtım bülteninde ilginç cümleler var.
“Adapazarı Akyazı ilçesindeki çekimleri devam eden Daltonlar ve Laz Kit Sinema filmi çekimlerine Tuğba Özay’da dahil oldu. Kamera karşısına geçen Tuğba Özay çok heyecanlıydı. Filmde Kalamiti’yi oynayan Tuğba Özay köye gelmesiyle beraber köyde erkeklerin gözdesi oluyor ve köyü karıştırıyor. Köyde eğlence başlıyor.”
Niyet belli… Geçen yıl Sümela’nın Şifresi gişede beklenmedik şekilde başarı kazandığında en geç bir yıl içinde ortalığın taklitçi bir sürü etnik komedi ile dolacağını öngörmüştüm. Laz Kit ve Daltonlar’ da büyük bir yaratıcılık örneği göstererek Laz bir kovboyun maceralarını anlatacak sanırım.
Bir yerde de “Akyazı’yı çok beğenen Tuğba Özay çekimlerden fırsat buldukça köylülerle beraber onları kırmayıp pozlar veriyor ve tarlalarda birbirinden güzel pozlar verip resimler çekiliyor. Çok eğlenceli geçen çekimlere köylülerin ilgisi hayli fazla oluyor. Böyle bir komedi filminin Sinemalarda gösterime girmesiyle beraber çok iş yapacağını söylüyorlar.” yazmışlar…
İki de bir “Köylüler” demenin ne gereği var? Sanırsın Star Wars: Return of the Jedi’ın Ewokları bu insanlar… Üstelik bu film çok iş yapar demişler! Bak sen... Dışarıda film yapanlar, film bittikten sonra hedef seyirci kitlesine test gösterimleri yaparlar. Bizimkiler ise hayatında kaç kere sinemaya gittiği meçhul insanlara sormakla yetiniyorlar!
Ünlü bir yabancı eleştirmen vakti zamanında, “Türkler film çekemez, çekse de en fazla komedi filmi çekebilirler” gibisinden bir kelam etmiş… Halt etmiş olmakla birlikte Türk gişe sinemasının geldiği acıklı ve sefil durumu özetleyen başka da bir cümle yok!
70’ler Yeşilçam’ının ucuzcu yapım anlayışı bugünü de tamamen esir almış durumda… Çok riskli bir zar oyunu bu… Bütçesiz, özensiz, hikayesiz filmler Recep İvedik, Sümela: Temel’in Sırrı gibi filmlerin gişesine güvenerek bir anda çekilip seyirci karşısına sürülüyor ama görüyoruz işte; çoğunun sonu hüsran!
Filmi yapanların morali bozulacak belki ama Daltonlar ve Laz Kit gösterime girdikten hemen sonra unutulacak, seyircinin Türk filmlerine olan hoşgörüsünü sömürerek yerli üretimlere biraz daha mesafeli yaklaşmasına yol açacak kalitede bir iş… Tuğba Özay’a bir faydası olmaz, onu bir sinema oyuncusu yapmaya yetmez ancak samanlıkta çektirdiği şuh resimleri internette epey bir dolanır orası kesin.
Filmi çekenler bir zahmet oradaki "Köylüler" e sorsunlar, hani Anadolu’da “Doğacak oğlak b*kundan belli olur.” derler ya… Öyle işte.
twitter.com/murattolga
Filmin tanıtım bülteninde ilginç cümleler var.
“Adapazarı Akyazı ilçesindeki çekimleri devam eden Daltonlar ve Laz Kit Sinema filmi çekimlerine Tuğba Özay’da dahil oldu. Kamera karşısına geçen Tuğba Özay çok heyecanlıydı. Filmde Kalamiti’yi oynayan Tuğba Özay köye gelmesiyle beraber köyde erkeklerin gözdesi oluyor ve köyü karıştırıyor. Köyde eğlence başlıyor.”
Niyet belli… Geçen yıl Sümela’nın Şifresi gişede beklenmedik şekilde başarı kazandığında en geç bir yıl içinde ortalığın taklitçi bir sürü etnik komedi ile dolacağını öngörmüştüm. Laz Kit ve Daltonlar’ da büyük bir yaratıcılık örneği göstererek Laz bir kovboyun maceralarını anlatacak sanırım.
Bir yerde de “Akyazı’yı çok beğenen Tuğba Özay çekimlerden fırsat buldukça köylülerle beraber onları kırmayıp pozlar veriyor ve tarlalarda birbirinden güzel pozlar verip resimler çekiliyor. Çok eğlenceli geçen çekimlere köylülerin ilgisi hayli fazla oluyor. Böyle bir komedi filminin Sinemalarda gösterime girmesiyle beraber çok iş yapacağını söylüyorlar.” yazmışlar…
İki de bir “Köylüler” demenin ne gereği var? Sanırsın Star Wars: Return of the Jedi’ın Ewokları bu insanlar… Üstelik bu film çok iş yapar demişler! Bak sen... Dışarıda film yapanlar, film bittikten sonra hedef seyirci kitlesine test gösterimleri yaparlar. Bizimkiler ise hayatında kaç kere sinemaya gittiği meçhul insanlara sormakla yetiniyorlar!
Ünlü bir yabancı eleştirmen vakti zamanında, “Türkler film çekemez, çekse de en fazla komedi filmi çekebilirler” gibisinden bir kelam etmiş… Halt etmiş olmakla birlikte Türk gişe sinemasının geldiği acıklı ve sefil durumu özetleyen başka da bir cümle yok!
70’ler Yeşilçam’ının ucuzcu yapım anlayışı bugünü de tamamen esir almış durumda… Çok riskli bir zar oyunu bu… Bütçesiz, özensiz, hikayesiz filmler Recep İvedik, Sümela: Temel’in Sırrı gibi filmlerin gişesine güvenerek bir anda çekilip seyirci karşısına sürülüyor ama görüyoruz işte; çoğunun sonu hüsran!
Filmi yapanların morali bozulacak belki ama Daltonlar ve Laz Kit gösterime girdikten hemen sonra unutulacak, seyircinin Türk filmlerine olan hoşgörüsünü sömürerek yerli üretimlere biraz daha mesafeli yaklaşmasına yol açacak kalitede bir iş… Tuğba Özay’a bir faydası olmaz, onu bir sinema oyuncusu yapmaya yetmez ancak samanlıkta çektirdiği şuh resimleri internette epey bir dolanır orası kesin.
Filmi çekenler bir zahmet oradaki "Köylüler" e sorsunlar, hani Anadolu’da “Doğacak oğlak b*kundan belli olur.” derler ya… Öyle işte.
twitter.com/murattolga