BİLİM ADAMINDAN İLGİNÇ İDDİA; TURGUT ÖZAL ŞEHİT OLDUĞUNDAN KORUNUYOR!
Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz, cesedinin bozulmadan günümüze kadar gelmesinin sadece bilimle açıklanamayacağını söyledi.
8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın hayatını kaybettiği 17 Nisan
1993 tarihinde GATA’da nöbetçi tabip subay olan Şifa Üniversitesi
Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz, cesedinin bozulmadan günümüze
kadar gelmesinin sadece bilimle açıklanamayacağını
söyledi. Özal’ın defin sürecine tabip binbaşı olarak tanıklık
eden, katafalka kaldırılmadan önce cesede tahnit işlemi uygulayan
isimlerden biri olan Prof. Dr. Sarsılmaz, bugüne kadar bozulmadan
kalmasıyla ilgili Cihan’a açıklamalarda bulundu. Devlet Denetleme
Kurulu (DDK)’na, Özal’ın ölümünün ardından getirildiği GATA’da
yaşanan süreçle ilgili tuttuğu notları veren Prof. Dr. Sarsılmaz,
kabrin açılmasının kamuoyunun gerçeği öğrenebilmesi için ’çok doğru
bir karar’ olduğunu söyledi.
’HERŞEYİ BİLİMSEL OLARAK İFADE ETMEK MÜMKÜN
DEĞİL
’Bazı olayların bilimsel olarak açıklanamadığını,
merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın cesedinin 19 senede bozulmamasının da
böyle olduğunun altını çizen Sarsılmaz, "Her şeyi bilimsel
açıklamak zorundayız ama bilimsel olarak açıklayamayacağımız
durumlar var. Perdeler var. Bu perdeyi aralamak için bilimsel
olarak çok uğraşıyoruz ama karşımıza başka bir perde daha çıkıyor.
Alanımızın biraz dışında ama herkes biliyor. Eğer bir insan mağdur
edilmişse, iyiliği dokunmuşsa ’şehit’ ifadesini kullanıyoruz. Onlar
korunuyor. Rahmetliyle ilgili bu kadar şey yapılmış. Düşünün,
’alelacele defnedilmiş’ tarzında bir yaklaşıma rağmen Allah onu 19
sene nasıl korumuş görüyoruz." dedi.
’CESEDİN BOZULMASINI MEZARDAKİ SU ÖNLEMEZ’
Gazete ve televizyonlarda Özal’ın cesedinin bozulmamasının damlayan
suya bağlanmasıyla ilgili haberler olduğunu ifade eden Sarsılmaz,
"Dünden beri medyada okuyorum, bu kadar olur. Su damlamış,
birikmiş, mumyaya dönmüş. Şöyle olmuş, böyle olmuş. O su nasıl
damlıyor? ’Durgun su, akmayan su mikrop üretir’ diye atasözümüz
var. 19 senedir bu durgun suda nasıl mikrop üremiyor? Leğen kemiği
tarafından aşağısı tamamen iskelete dönmüş. Damlayan su o zaman
tamamen yukarıya mı damlamış, nasıl olmuş? Aşağısı iskelete döndü
de niçin bedenin karın ve göğüs bölgesi, yukarısı sağlam kalmış?"
değerlendirmesinde bulundu.
"O ZAMAN BİRŞEY BULAMADIM"
Turgut Özal ’ın ölümünün ardından yaşananları 19 sene boyunca dile
getirdiğini ifade eden Mustafa Sarsılmaz şöyle konuştu: "Bir devlet
başkanının alelacele defnedilmesi, mantığıma ters düşmüştü. Bu
anlamda yapabileceğim şeyler sınırlıydı. O gün GATA’ta nöbetçi amir
olduğum için mevta olarak bana teslim edildiğinde, kendimce dış
görüntüsüne bakarak inceleme yapmıştım. Sonuçta herhangi bir şey
bulamadım. Ancak bu benim iç dünyamdaki şüpheleri gidermedi.
Sevilen bir cumhurbaşkanının Orta Asya’dan dönüşünde
rahatsızlanması, ardından alelacele defin işlemlerine başlanması,
katafalka kaldırılmasında hafif yollu bir ilaçlama yapalım denmesi,
otopsi yapılmadan bu sürecin başlatılması, GATA’ya gelmesi
gerekirken başka bir hastaneye gitmesi, bunlar şüphe uyandıran
konulardı." Özal’ın vefat ettikten sonra GATA’ya
getirildiğini, orada nöbetçi amir olarak karşılayarak morga
yerleştirdiğini anlatan Sarsılmaz şunları anlattı: "İki gün sonra
pazartesi, komutanlığımız katafalka kaldırılması gerektiğini
söyledi. Nisan ayının hafif yönlü sıcaklığı düşünülerek cesedin
bozulmaması için tahnite karar verilmiş. Beni bu anlamda aradılar.
Tahniti yapabilecek kurumun başında biz bulunuyoruz. Cihazlarım
var. Aspiratör cihazı içeriden vakumla zararlı materyali
alabiliyor."
"RAHMETLİYE TAMAMEN TAHNİT YAPILMADI"
Özal’ın cesedine, tahnit amacıyla bütün mikropları öldürebilecek ve
hastalık bulaşmamasını sağlayacak bir dezenfektan olan formaldehit
enjekte ettiklerini anlatan Prof. Dr. Sarsılmaz şu bilgiyi verdi:
"Rahmetliye tamamiyle tahnit yapılmadı. Formaldehit için damarların
açılmasına aile müsaade etmedi. Bu noktada biz kısmi tahnite
gittik. Büyük bir ekip var, yapılanları komutanlarımız tek tek
kayda aldırdı. Bunlar kayıtlarda duruyor. Ben tahnit esnasında
neler yapıldığına dair, nerelere formaldehit verildiğine dair
notlar aldım. Bu notları DDK’ye verdim. Benden başka not tutan
olmamış. Biz göğüs, karın ve leğen boşluğuna, sırt kaslarına
enjeksiyon halinde formaldehit enjekte ettik. Hattâ vefat eden
komutanımız Fahrettin Alparslan Paşa, burundan mideye kadar uzanan
bir sondajla girmek suretiyle epey bir formaldehit akıttı
vücuda."
"BİR SAÇ KILI ALAMAMAK İÇİMDE HEP UKDE OLARAK
KALDI"
Çeşitli platformlarda Özal’ın kabrinin açılması konusu gündeme
geldiğinde cesedin çürümüş olacağı şeklinde beyanlarda
bulunulduğunu aktaran Sarsılmaz şunları söyledi: "Bu söylenenlerden
ben bile ’etkilenir’ olmuştum. Verilen formaldehitin vücudu
koruyacağına dair bilgimiz var. Bu 19 yıl sonra yapılan operasyonla
gün yüzüne çıktı. Yapılan açıklamalarda, ’100 sene geçse bile aynı
görüntüyle karşılaşılabilir.’ deniyor." GATA’da Turgut
Özal’dan bir saç kılı almamasının içinde hep bir ukde olarak
kaldığını kaydeden Sarsılmaz, mezarın açılması sonucu her tür
tetkike müsait bir tablo ortaya çıktığını belirtti.