Bild gazetesinden Atatürk manşeti: Yaşasaydı hayır derdi!
Alman Bild gazetesi, Türkçe ve Almanca yayınladığı haberde "Atatürk olsa hayır derdi" başlığını attı.
Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild'in web sitesi,
manşetlerinden birinde Atatürk resmi kullanarak, Türkçe ve Almanca
olarak "Türkiye'de referandum: Atatürk olsa HAYIR derdi" başlığını
attı.
Türkçe başlığın üzerine tıklandığında ulaşılan Türkçe haber
metninde referandum prosedürüyle ilgili bilgilerin yanında Essen
Üniversitesi'nden Türkiye uzmanı Burak Çopur'un "Atatürk yaşasaydı
HAYIR derdi, çünkü o otoriterdi, fakat totaliter değildi" ifadesine
yer veriliyor.
Türkiye'de 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği referandumu
için yurtdışında oy kullanma işlemleri başladı. Berlin'de
yayımlanan Tagesspiegel gazetesinin yorumu şöyle:
"Almanya'da yaşayan 1 milyon 400 bin Türk seçmen dâhil yurt dışında
yaşayan Türkler için oy kullanma işlemleri başladı. Çoğunluğun oyu
ne çıkacak olursa olsun, bu aynı zamanda diğer vatanları Almanya
açısından da bir karar anlamına gelecek. Almanyalı Türklerin
çoğunluğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın reform planları için oy
kullanırsa, bunu Almanya ile ilgili büyük ve temel bir hoşnutsuzluk
olarak okumak mümkün. Ama belki farklı olur ve kişi kendini içinde
rahat hissetsin ya da hissetmesin, demokrasi bir değer olarak
görülüp takdir edildiği için oyların çoğu 'hayır' çıkar."
Passauer Neue Presse ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB
ile üyelik müzakerelerini referanduma götürme açıklamasını konu
alıyor.
"Erdoğan'ın yeni mesajları, sanki Türkiye AB'ye muhtaç değilmiş
izlenimi yaratıyor. AB müzakereleri konusunu referanduma götürme
tehdidinin nedeni bu. Gururlu Türklerin halk oylamasında Brüksel'e
bağımlılığa karşı çıkacağı hesabına dayanıyor. Ancak Erdoğan'ın
Avrupa ve Batı'ya, itiraf etmek istediğinden daha fazla ihtiyacı
var. Yani poker oynuyor. Hem taraftarlarını arkasında tutmak, hem
de mülteci anlaşması ve NATO misyonları nedeniyle Türkiye'ye muhtaç
durumdaki AB'yi tedirgin etmek için. Bu durumda Batı'nın yapması
gereken şey soğukkanlılığı elden bırakmamak. Ateşli söz
savaşlarının ardından yine diplomasinin zamanı gelecektir.
"İnsan inanmak istiyor"
AB'nin temellerini atan Roma Antlaşması'nın 60'ıncı yılı
vesilesiyle AB liderleri Cumartesi günü Roma'da bir araya geldi.
Zirve bitiminde AB'nin gelecek on yılına yön vermesi öngörülen
'Roma ajandası' adlı bildiriye imza atıldı. Frankfurter Allgemeine
Zeitung'un yorumunda şu satırları okuyoruz:
"İnsan inanmak istiyor. AB'ye üye 27 ülkenin devlet ve hükümet
başkanları AB'yi daha sosyal ve daha adil hale getirmek, iç ve dış
güvenlik alanında daha faal olmak, ekonomi ve para birliğini
tamamlamak istiyorlar. Ancak 'Roma Ajandası' ile ilgili kelimeler
üzerine yürütülen kavga ve bazılarının üç sayfalık belgeyi
imzalamama tehditleri, AB yetkililerini birleştiren şeylerin ne
kadar az olduğunu gösteriyor. Roma'daki kutlamalardan geriye kalan
birkaç olumlu sinyal de var tabii. Roma Ajandası'nda,
değiştirilmesi gereken önemli bazı noktalara da yer verildi.
İttifakın sorunlarının çözülmesi ve hedeflere ulaşılmasına dair
hala umuda yer var. Çok fazla olmasa da."
Almanya'nın Saarland eyaletinde Pazar günü yapılan parlamento
seçimlerini yüzde 40.7'lik oy oranıyla Başbakan Angela Merkel'in
partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) kazandı. Sosyal
Demokratların oy oranı yüzde 29.6'da kaldı. Augsburger Allgemeine
gazetesinin yorumu şöyle:
"Eyalet başkenti Saarbrücken'den çıkan mesaj, Martin Schulz'un
başbakan adaylığının ardından Sosyal Demokrat Parti'de (SPD)
yaşanan canlanmanın kendiliğinden olmadığı, daha ziyade anket
sonuçlarına dayalı bir olgudan ibaret kaldığı. Hristiyan Demokrat
Birlik, seçimlerle geçecek bu yılın açılışının açık galibi oldu.
Saarland SPD teşkilatı ise bir önceki eyalet seçimlerindeki
seviyesinde kalakaldı ama en azından yılın başında daha da kötü
çıkan anket sonuçlarına göre puanını artırabildi."