Beyninizin %100'ünü kullanmak ister misiniz?
Ağustos, diğer aylara göre sakin ama yine de bu hafta tam beş film gösterime giriyor. Üstelik pek alışık olmadığımız şekilde, yerli filmler de yaz vizyonunda karşımıza çıkmaya başladı.
Scarlett Johansson’un sürüklediği Lucy, ilginç bir bilim kurgu ve bizi macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Liseli Polisler devam filminde de hem ortalığı dağıtıyor hem de seyirciyi eğlendiriyor, tam bir Pop-corn sineması örneği…
TV’de kısa spotlar halinde izlediğimiz Minuscule kahramanlarının beyazperde macerası ise oldukça etkileyici. Haftasonu ise sıradışı bir aşk filmi… Haftanın tek yerli filmi Ceza ise bir ilişki gerilimi ama afişten pek anlaşılmıyor.
Bu hafta gösterime giren tüm yeni filmler sinema yazarı Murat Tolga Şen’in hazırladığı CİNERADAR köşemizde. Tavsiyelerimizi okumadan sakın bilet almayın!
Lucy
Luc Besson’un yönettiği ve Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Chai Min Sik ile Amr Waked’in oynadığı Lucy, 08 Ağustos 2014’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
İnsanların beyin kapasitesinin çok küçük bir yüzdesini kullandığı biliniyor. Spekülatif bilim, yüzyıllardır insanın o sınırı aşması halinde neler olacağı konusunda tahminler yürütüyor. Aslında beynin bütün bölgeleri aynı anda etkin olsaydı bilincimize ve yeni keşfedilen yeteneklerimize ne olurdu? Film, bir insanın beyin kapasitesinin %100’ünün kilidini açtığında ve zihninin en uzak noktalarına erişim sağladığında gerçekten neler yapabileceği olasılığını inceliyor.
Eleştirmen görüşü:
Scarlett’in Lucy rolünde filmi sırtladığını söyleyebiliriz. Zaten filmin bu kadar ilgi çekmesinin sebebi de o. Ama kötü olan bir şey var ki Lucy kapasitesini açtıkça daha çok robotsu-duygusuz bir hal alıyor ve bu durum beni bir izleyici olarak onunla daha az bağ kurmama yol açtı.
Sonuç olarak eğer bir Matrix, Blade Runner kalitesinde bir aksiyon bilim-kurgu bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz ama eğer filmin fragmanını izleyip şimdiden çılgına döndüyseniz filme gidin. Gerçi ben de fragmanı beğenmiştim ama sonuçta hayal kırıklığına uğradım. Gene de filmin artıları yok değil. Herkesin zevki farklı. Lucy'nin pozitifleri var ancak potansiyelini kullanmayan bu film sadece Scarlett Johansson'ın 'havalı' bir konseptle beraber havalı şeyler yapma noktasında kalıyor. Metehan Kaya
Liseli Polisler 2
Phil Lord ile Christopher Miller’ın yönettiği ve Jonah Hill, Channing Tatum, Peter Stormare ile Ice Cube’un oynadığı Liseli Polisler 2 (22 Jump Street), 08 Ağustos 2014’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Polis memurları Schmidt ve Jenko yerel bir üniversitede gizli görev üstlenirler. Ancak, Jenko spor takımında kendine bir kanka bulup, Schmidt de bohem sanat bölümüne sızınca, ortaklıklarını sorgulamaya başlarlar. Artık sadece davayı çözmeye değil, olgun bir ilişki yürütüp yürütemeyeceklerine karar vermeleri de gerekmektedir. Öğrencilikten olgunluğa geçebilirlerse, üniversite başlarına gelmiş en güzel şey olacaktır.
Eleştirmen görüşü:
İlk filmin Bromance elementleri bu sefer daha da abartılıyor. Muazzam birer komedi zamanlamasına sahip olan Hill ve Tatum arasındaki enerjiye odaklanan bu element, yukarıda bahsettiğim genel homoerotik esprileri bir gıdım ileriye taşıyor ve ikiliye uzun zamandır beraber olan, evlilik problemleri yaşayan bir çiftmiş gibi yaklaşıyor. Gizli operasyon ilerledikçe farklı zevklere sahip olduklarının farkına varan ikili, bir süreliğine olsun ‘başka davaları görmeye’ karar vermekle kalmıyor, ilişkilerini kurtarabilmek için çiftler terapisine bile başvuruyor. Bir-iki espriden sonra bayatlaşabilecek bu alt-konu, Hill ve Tatum arasındaki kimya sayesinde taze kalıyor.
Liseli Polisler 2, ilk filmin enerjisini ve parodi elementlerini sevenlere ısrarla tavsiye edilir. Filmin de dediği gibi, ‘İlk operasyonun daha yüksek bütçeli bir versiyonu’ var elimizde. Oktay Ege Kozak
Minuscule: Kayıp Karıncalar Vadisi
Thomas Szabo ile Helene Griaud’un yönettiği animasyon film Minuscule: Kayıp Karıncalar Vadisi (Minuscule: Valley of the Lost Ants), 08 Ağustos 2014’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ormanda yapılan neşeli bir piknikten geriye kalan yemekler, ormanın küçük sakinleri karıncaları çok sevindirir. Fakat iki farklı karınca grubunun yiyecekler yüzünden arası açılır. İki grup arasında başlayan yemek savaşı, kırmızı ve siyah karıncaları ikiye böler. Kendini bu kavganın ortasında bulan küçük uğurböceği Mandible, siyah karıncalardan biriyle arkadaş olur ve karınca yuvasını, kırmızı karıncalardan kurtarması için yardım eder.
Eleştirmen görüşü:
Kayıp Karıncalar Vadisi, doğanın tam da içine sızan belgeselleri andırıyor. Filmin tezi baştan kendini belli ediyor, insan parçası olduğu doğaya olumlu ya da olumsuz etki eder diyor ve pikniğe gelen bir ailenin bıraktıklarının doğadaki paylaşımlarının izini sürüyor. Fransız yapımı animasyon, Hollywood tarzı hareketli yapımlar yerine sakin bir anlatımı tercih etmiş, doğayı yönlendirmeye çalışmak yerine doğanın izini sürmenin daha anlamlı olduğunu hissettiriyor.
Kayıp Karıncalar Vadisi’nde insan sesi, konuşması yok. Hayvanlar da insan sesleriyle konuşup dertlerini anlatmaya çalışmıyor. Kendi sesleriyle üzüntü, sevinç ve kızgınlıklarıyla pekala belli ediyorlar. Az kahramanla çok şey anlatan, doğanın kendi içindeki dengesi ve dışarıdan gelen etkileri arasında bir anlatım tarzı olan film, sakin bir macera sunuyor. Doğanın kendi içindeki devinimini de es geçmeden… Tavsiye edilir. Banu Bozdemir
Ceza
Burak Donay’ın yönettiği ve Deniz Gönen Türkcan, Ebru Şancı, Kaan Oruçoğlu, Murat Yatman, Sertaç Akkaya, Tuğçe Koçak ile Yılmaz Calayır’ın oynadığı Ceza, 08 Ağustos 2014’de Özen Film dağıtımıyla 1 Sanat Yapımcılık A. Ş. tarafından vizyona çıkarıldı.
Altı arkadaş içlerinden birinin ailesinin yazlık evine haftasonu kaçamağı için giderler. Alkol ve uyuşturucu eşliğinde eğlencenin dozunu kaçıran gençler için gece başladığı gibi bitmez.
Hafta Sonu
Andrew Haigh’in yönettiği ve Tom Cullen, Chris New, Jonathan Race ile Laura Freeman’ın oynadığı Hafta Sonu (Weekend), 08 Ağustos 2014’de M3 Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir grup arkadaşıyla takıldıktan sonra tek başına bir gece kulübüne geçen Russell, çapkınlık peşindedir. Bir süre orada takıldıktan sonra Glen ile birlikte kulüpten ayrılır. Barlarda ve yatak odalarında geçen, kimi zaman sarhoş, kimi zaman kafaları güzel bir halde dolaştıkları, hikâyeler anlatıp seviştikleri bir hafta sonu böylece başlar. Filmin yönetmeni Andrew Haigh’in Edinburgh, Nashville, Berlin ve Londra Film Festivalleri’nde gösterilen kısa filmler de çekti.
CİNERADAR köşesi sinema-TV eleştirmenimiz Murat Tolga Şen tarafından hazırlanmaktadır. Filmlere ait künye bilgileri üstad Sadi Çilingir'e ait Sadibey.com sitesinden, izniyle alınmaktadır.