Aboubakar, bu ne ishalmiş be kardeşim? Ne bitmez bir ishalmiş bu! Ben de ishal oldum, bu kadar uzun sürmedi. Neredesin sen? Oynamak istemiyorsan gidersin. Mutsuzsun anlaşılan, oynayıp istatistiklerini kötü etkilemek istemiyorsun bu takımla. Ama maaş günü gelince maaşını almayı biliyorsun. Maaş geç yatınca ortalığı karıştırmayı biliyorsun.
Ersin sen hiç Mert’i izlemiyor musun? Sen antrenmanlarda çalışmıyor musun? Maçı izliyorum, kadraja bir yeşil formalı girdi. Dedim taraftar sahaya daldı herhalde. Senin orada ne işin var Ersin? İyi uyumazsan, Mert oynarken iyi çalışıp kendini hazır tutmazsan, bugün sahaya çıktığında Habeş maymunu gibi sağa sola bakarsın! Bu kim biliyor musun? Dalton kardeşlerden Avarel! Ama gezmelere geldiğin zaman baştasın. Sadece Ersin değil, bütün Beşiktaşlı topçulara söylüyorum. Merak ediyorum Ersin bugün kale arkasından locayı kaça aldı? Bizim gibi izledi maçı.
Sezon başı bağırdım. Bu Tayfur Beşiktaş’ın oyuncusu değil! Beşiktaş taraftarı beni yine linçledi. 1 milyon euro verdin. Neymiş efendim Beşiktaş’ın çocuğuymuş! Ben de Beşiktaş’ın çocuğuyum, versenize bana 1 milyon euro!
Beşiktaş’ın tek bir kurtuluşu var. Bunların hepsini sabah 8’de toplayacaksın tesislere, Beşiktaş tarihini çok iyi bilen bir tane taraftarı getireceksin. Beşiktaş’ın tarihini kuruluşundan itibaren anlatmaya başlayacaksın. Futbolcular, üzerlerinde ne kadar kutsal bir forma olduğunu anlayacaklar. Bunlar önce bir camiasının büyüklüğünü kavrayacak.