Beşiktaş Belediyesi'ndeki soruşturmanın detayları ortaya çıktı: 14 ayrı rüşvet eylemi tespit edilmiş
Beşiktaş Belediyesi eski Başkanı Murat Hazinedar, eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi ve Çetin Kırışgil'in tutuklandığı rüşvet operasyonunun detayları ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten savcılık, 14 ayrı rüşvet eylemi tespit etti. Ruhsat için başvuranlardan, belediyenin Beltaş Vakfı'na bağış adı altında para yatırmalarının istendiği, yatırmayanların ruhsat başvurularının ise sonuçsuz bırakıldığı iddia edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'Çıkar amaçlı örgüt kurma', 'Rüşvet' ve 'İrtikap' suçlarından iki yıldır süren soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda, 17 şüpheli yakalanmıştı. Bir şüpheli emniyette serbest bırakılırken, emniyetteki işlemleri tamamlanan aralarında Murat Hazinedar'ın da bulunduğu 16 şüpheli dün sabah saatlerinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti. Bir şüpheli savcılıktan serbest bırakılırken, şüphelilerden eski belediye başkanı Murat Hazinedar, eski başkan yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi, Çetin Kırışgil 'İcbar suretiyle irtikap' ve 'Rüşvet almak' suçlarından tutuklandı. Diğer 12 şüpheli ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
14 AYRI DOSYA VAR
İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerince hazırlanan rapor üzerine yapılan suç duyurusuyla başlayan soruşturmanın detaylarında, Murat Hazinedar ve diğer şüphelilerin, 14 ayrı dosyada 'Rüşvet ve irtikap' suçları tespit edildi. 2017 yılında Beşiktaş'ta inşaat yapmak isteyen Mert İnşaat şirketi sahibi Hüseyin G.'nin, ruhsat başvurusunda eksiklik ve projede mevzuata aykırılık olmamasına rağmen, onaylanmayarak uzun süre bekletildi. Hüseyin G. belediyeye giderek ruhsatının neden onaylanmadığını sordu. O dönem Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Avni Sipahi ile görüşen iş adamından, ruhsatın onaylanması için Beltaş Vakfı'na bağış adı altında 500 bin dolar yatırması istendi. İş adamı bu durumu başkan Hazinedar'a aktardı ve parayı yatırmadı. Bunun üzerine ruhsatı 8 ay boyunca onaylanmadı.
GÖREVDEN ALINDIKLARINDA RUHSAT İŞLEMLERİ NORMAL İŞLEDİ
Şikayetler üzerine Beşiktaş Belediyesi hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar ve eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi görevden alındı. Görevden alma işlemlerinden sonra, belediyede inşaat ruhsatı işlemleri normal şekilde devam etti. Mert İnşaat'a başvurusunun eksiksiz olması nedeniyle inşaat ruhsatı verilmek istendi. Şüpheli Bediz Güvenkaya, ruhsatın verilmek üzere olduğunu Hazinedar ve Sipahi'ye bildirdi. Şüphelilerin yönlendirmesiyle meclis üyeleri Celal Abbas Yılmaz ve İsmet Aslan, şikayet dilekçesi yazarak, Hüseyin Gündoğdu'nun inşaat ruhsatının hazırlanmasını engellemeye çalıştı. İtiraz dilekçesi üzerine Bediz Güvenkaya personelden, mevzuat yönünden herhangi bir aykırılık olmamasına rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aykırılık varmış gibi yazılmasını istedi. Yetkili personel Aylin Merih Akın istenilen yazıyı yazmayınca, başka bir birimde çalışan Tuncer Öztürk'e farklı bir şekilde yazı yazdırılarak gönderildi. Bu şekilde Gündoğdu'nun ruhsat almasının engellediği tespit edildi.
SİPAHİ'YE ÖZEL ODA TAHSİS ETTİ
Savcılığın sevk yazısında, Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi'ye, Murat Hazinedar tarafından yasal olmadığı halde imar konularında fiili olarak denetim yapma yetkisi verildiği, imar konularında kilit isim olduğu belirtildi. Yapılan çalışmalarda imar konularından resmi olarak Başkan Yardımcısı Rıfat Örnek'in sorumlu olduğu, Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi'nin ise herhangi bir yetkisinin olmadığı belirlendi. Hazinedar'ın Sipahi'ye özel bir oda tahsis ettiği, imar başvurularının evrak işlemleri tamamlandıktan sonra onun onayından geçmesini istediği, bu nedenle imar konularında yapılan başvuruların ilk olarak Beşiktaş Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'ne gittiği kaydedildi.
"VAKFA PARA YATIRMAYANLARIN EVRAKLARI ONAYLANMADI"
İmar evraklarının onaylanması için Beşiktaş Belediyesi Beltaş Vakfı'na para yatırmak gerektiği, başvurucuların çoğunun imar evraklarının onaylanmaması halinde zarara uğrayacağını düşündüğü için, zorla para yatırmak zorunda kaldığı belirlendi. Şüpheli Uğur Şahin tarafından verilen hesap numaralarına başvurucuların para yatırdığı, dekontu da kendisine teslim ettikleri belirtilen savcılık sevk yazısında, bu aşamadan sonra imar başvuru evraklarının, Hüseyin Avni Sipahi'nin talimatıyla imar konularından resmi olarak sorumlu Rıfat Örnek'e gönderilerek onaylandığı, sürecin bu şekilde tamamlandığı kaydedildi.
Bazı başvurucuların ise bu durumu kabul etmeyerek Beltaş Vakfı'na para yatırmayı kabul etmedikleri, bu başvuruların şüpheliler tarafından fikir ve eylem birliği içerisinde sonuçsuz bırakıldığı tespit edildi
Beltaş Vakfı'nda toplanan bağışların da usulüne uygun ve hukuk kuralları çerçevesinde harcanmadığı, bazı belediyelere yardım adı altında, yapılan işten fazla ödemeler yapıldığı belirtildi. Yasal olmadığı halde yatırılan paraların büyük bir kısmının, Beltaş Vakfı Mütevelli Üyesi olan belediye başkanı ve başkan yardımcılarına 'huzur hakkı' adı altında dağıtıldığı bildirilen sevk yazısında, yine bu kişilerin akrabaları veya dostlarının vakıfta danışman ve avukat olarak çalışıyor gibi gösterilerek, maaş ödemesi yapıldığı anlatıldı.
Yapılan incelemede Beltaş Vakfı'nda birçok kişinin çalışan gibi göründüğü halde, hiçbir çalışması ve faaliyet alanının bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı adı altında aylık maaş ödemesi gibi paralar ödendiği, bu şekilde şüphelilerin haksız bir şekilde kazanç elde ettiklerinin delillerle tespit edildi.
TADİLAT İÇİN DE PARA İSTENMİŞ
Başka şikayet konusu olayda ise, Selçuk K., kiraladığı işyerinde tadilat yapmak için belediyeden izin istedi. Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi'ye yönlendirilen iş adamından, imar izni için 350 bin dolar ödemesi istendi. Bu ödemeyi yapamayacağını söyleyen Selçuk K., işletmesinde tadilata başlayınca, zabıta amiri tadilat yapılan yerlerde yıkım yaptırarak, konuyu Sipahi ile görüşmesini söyledi. Tekrar belediye başkan yardımcısıyla görüşen iş adamına, 350 bin lira ödeme yapması gerektiği, bu fiyatın son olduğu söylendi. Yine ödeme yapmayan Selçuk K.'nın imar izni belediye tarafından verilmedi.
LÜKS SİTEDEKİ İMARA AYKIRILIĞI GİDERMEK KARŞILIĞI, VİLLADA RÜŞVET İDDİASI
Bir diğer olayda ise, Gülman Firması tarafından yapılan Ortaköy Nest Konakları isimli sitenin her iki kenarında, yaklaşık 5 bin 365 metrekare büyüklüğünde, kamuya ait iki park alanı, öndeki imar yolunun bir bölümünün de siteye katılarak imar planlarına aykırı olarak yüzme havuzu, çelik bir yapı, tenis kortu, basketbol sahası, çocuk oyun alanı yapıldı. İmar planlarındaki aykırılıklara rağmen, Beşiktaş Belediye Başkanlığı 2012 yılında yapı ruhsatı, 2016 yılında ise yapı kullanma izin belgesi düzenlendi. Kamuya ait park alanlarının site tarafından kullanıldığı yönünde şikayetler üzerine, belediyenin herhangi bir işlem yapmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yazıları üzerine, Ortaköy Nest Konakları Sitesi'nde yapılan imar aykırılıklarını gidermek ve kamuya ait alanları sitenin işgalinden kurtarmak yerine, site yönetimi ile 2016 yılı Ekim ayında protokol imzalandığı, protokolle site yönetiminin yeşil alanı koruma ve temizliğini yapma karşılığı aylık 7 bin 500 TL bedelle site kullanımına terk edildiği, protokolün gelişi güzel hazırlandığı, parselin sağ tarafında bulunan park alanı ve imar yolu kullanımı için işgaliye bedeli öngörülmediği kaydedildi.
Belgelere göre Başkan Murat Hazinedar ve Başkan Yardımcısı Hüseyin Avni Sipahi, Ortaköy Nest Konaklarını inşa eden Gülman Firması'nın Bodrum Doğalkaya evlerinden lüks birer villa sahibi oldukları belirlendi. Sitenin tüm hukuka aykırı işlemlerini giderme karşılığında, rüşvet olarak Bodrum Doğalkaya evlerinden lüks birer villa aldıkları, bu villaların tüm masraflarının Hazinedar ve Sipahi tarafından giderildiği tespit edildi. Şüpheliler hakkında soruşturma başlaması üzerine, Gülman Firması ile adi kira sözleşme belgesi düzenleyerek lüks villaları kiraladıklarını iddia ettikleri belirtilen savcılık sevk yazısında, söz konusu villaların iç mimarisinin şüpheliler tarafından yapıldığı, kiralık bir villa için bu kadar yüksek miktarda harcama yapmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu bildirildi. Şüpheliler ile Gülman firması arasında herhangi bir ticari alım satım bulunmadığı da tespit edildi.