20 Nis 2008 11:51 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:03

BERNA LAÇİN SABAH PROGRAMI TEKLİFİNİ NEDEN REDDETTİ?.. ANNELERE NE TAVSİYE ETTİ?...

Ekranların sevilen yüzü Berna Laçin, 'Hayatımdaki en önemli şey' dediği 9 yaşındaki kızı Ada'ya normal yayın akışındaki programları izlettirmiyor.

Laçin'in annelere bir uyarısı var: "Aaay ben ne yapayım, çocuğum izliyor" demesinler...


atv'de yaptığınız televizyon programı diğer kadın programlarından çok farklı. Kadınlara yönelik hem eğlenceli hem de öğretici bir yapım hazırlıyorsunuz. Ancak sizin bir başka özelliğiniz; çocukları da ekran başına çekebiliyorsunuz...

Çok güzel gözlemlemişsiniz. Çocuklar da bizim programı zevkle izliyorlar. Hatta ben bir kaç programdan sonra çocuklara yönelik el işi çalışmaları, çocuklarla annelerin eğlenerek yapabileceği çocuk kurabiyeleri, çocuk tişörtleri, şekilli pizza çeşitlerini yapmayı öğretmeye başladım. Kızım Ada'yla da anlattıklarımı evde keyifle yapıyoruz.

AĞLAK İŞİ HAYATTA SEVMEM

Kadın programlarını çocuklar da gönül rahatlığıyla izleyebilir mi?

Günümüzde yapılanları izlememeli. Doğru mesaj vermiyorlar. Annelere büyük iş düşüyor. "Aaay ben ne yapayım, çocuğum izliyor" dememeliler. Bana, "Senin uslu bir çocuğun var, o yüzden başkalarının halinden anlamıyorsun" diyorlar. Doğru, çocuğum öyle ama şu da bir gerçek; o sırada kolayına geldiği için o hakkı çocuğa verirsen geri alamazsın.

Siz izliyor musunuz?

Ben seyretmem ki, sevmem ki zaten. Ağlak işi hayatta sevmem. Sinirim bozulduğu için artık gazete okumuyorum, niye onları seyredeyim? Sorunları çözmeyi seven bir kadınım. Yaraya bakamayan insanlardan hiç değilim. Birine faydası dokunacaksa eğer, kesip bacağı atabilirim. Bazıları, "Çok üzülüyoruz hastalara bakamıyoruz" derler, ben giderim ve o yarayı iyileştiririm. Ama yaraları deşip deşip bırakmak doğru değil. Beni haber spikeri yapmak istediler. Kabul etmedim, insanlara güzel şeyler yaşatmak istiyorum.

MESAJ VERMEK DOĞRU DEĞİL

Televizyon programlarının mesaj verme gibi bir sorumluluğu taşıması gerektiğini düşünüyor musunuz?

Mesaj sert bir laf. "Mesaj verelim, didaktik olalım" gibi lafları da sevmem. Ama bir şey yaparken bunun nereye gittiğini de hesaplamak gerekir. Ben dizi yapsam da, program yapsam da düşünürüm; insanlara doğru ya da yanlış ne gidecek, bunun hesabını yaparım. Yani, izleyiciye fayda sağlamak isterim ama mesaj vermek doğru değil.

Kızınız Ada'nın TV ile arası nasıl?

Benim çocuk sabahları erken kalkmaz. Okula giderken bile zorla kalkıyor. Şimdi size çok ilginç gelecek ama Ada çocukluğundan beri, normal yayın akışındaki programları hiç izlemedi, izlettirmedim. Dizi filmler, programlar, v.s... Ada'nın bunları izlemesine izin vermedim. Bazı çizgi filmleri de yeni yeni izlemeye başladı. Bu yüzden bizim evde Ada varken hiç televizyon açılmadı. Özellikle onun ayakta olduğu akşam saat 8 ile 10 arası hiç program izlemedik. Hâlâ da öyle... 'Bana o saatlerde televizyonda olan hiçbir şeyi sormayın' diyorum arkadaşlarıma. Çünkü o saatte Ada ayakta. O yattıktan sonra televizyonu açıyorum.

Hiç itiraz etmiyor mu?

Yoo etmedi, çünkü çocukluğundan beri bu düzene alıştı. Bir çocuğa ne verirseniz onu alırsınız diye düşünüyorum. Ada, kolalı içeceklerin tadını bilmez. Cipslerin de öyle. Gofretin tadı nasıl bir şeydir bilmez. "Al" diye ağlıyor da ben almıyor değilim. Baştan beri öyle. Alışmadı, aramıyor da...

ÇOK SAĞLAM 5 KURALIM VAR

Sizi anneniz nasıl yetiştirmiş?