Berkin Elvan'ı andığı için Best FM'den atılan ünlü radyocu Medyaradar'a konuştu:Kara kaşlı minik kardeşime adalet aradım!
Best FM programcılarından Arzu Çağlan'ın 21 yıllık programı, Berkin Elvan'ın ölümünün ardından, yayınları gerekçe gösterilerek sonlandırıldı. Medyaradar röportajcısı Alev Gürsoy Cimin, Arzu Çağlan'a ulaştı ve sıcağı sıcağına ilk röportajı yaptı. İşte o çarpıcı söyleşi...
Kimi dedi ki: Hakaret ettiği için, kimi de dedi ki: Berkin'i andığı
için. Bu her iki durumda 21 yıllık bir radyo programının
sonlandırıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Ben de diyorum ki çok
büyük geçmiş olsun. Bir söz vardır, ne demişler: Eleştireni
susturan kendini sağır eder...Farklı sesler, farklı
görüşler demokrasi için şart. Uzun yıllar Best FM'de
"Arzu'nun İnleyen Nağmeleri" programını yapan
Arzu Çağlan'ın işine geçtiğimiz günlerde son
verildi. Gerekçe ise Berkin Elvan'ın ölümünün ardından yaptığı
yayınlardı. Uzun yıllar devam eden o program sustu. Daha doğrusu
susturuldu. Tam 21 yıl, dile kolay. Aynı radyo, aynı mikrofon ve
kemikleşmiş bir hayran kitlesi ve hergün daha da artan dinleyici
sayısı. Artık konuşurken üç kez, bilemedin beş kez düşünmemiz
gereken günlerden geçiyoruz. Öyle ki insanlar düşüncelerini
söylemeye görsün; ya köşelerine kilit vuruluyor, ya koltukları
ellerinden alınıyor ya da Arzu'nun yaşadığı gibi mikrofon biranda
kapatılıyor. Medya sıkıntılı günlerden geçiyor anlayacağınız.
Arzu'nun ayrılığı da epey konuşuldu, tepkilere neden oldu. Ben de
hemen aradım hem geçmiş olsun demek hem de olayın gerçek yüzünü
ondan dinlemek istedim. Röportajımızı yaptık. Arzu Çağlan, o gün ne
söylediyse programda, bugün hepsinin arkasında pişman değil. Berkin
Elvan'ı kastediyor: "Ben kara kaşlı minik kardeşime adalet
aradım, kimseye hakaret etmedim" diyor. Ama kimsenin de
hakkını yemiyor, "Diğer kurumlara göre Best FM daha
özgür" diyor. Daha önce de çok kez uyarılmış. İşten
atılma gerekçesi ise Berkin’in ölümünün ardından üç gün boyunca
yaptığı yayın nedeniyle radyonun geleceğini tehlikeye atması olarak
gösterilmiş... Şimdi ben çok yorum yapmadan sözü Arzu Çağlan'a
bırakıyorum. Olayı ondan dinleyelim. Hep umutlu, mutlu olun, mutlu
yarın diliyorum, sevgiyle kalın...
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
Twitter: gazetecialev
Gmail: [email protected]
***********************
Arzu Hanım çok geçmiş olsun. Dile kolay tam 21 yıl
çalıştığınız kurumdan, bir anda ayrılmak zorunda kaldınız. Ne
oldu Best FM'de. Görevinize son verilmesinin nedeni gerçekten
Berkin Elvan mıydı?
Son zamanlarda programım nedeniyle bir sorun kaynağı olduğumun
farkındaydım. Hem sert konuşuyordum, hem de gayet farklı ama
çarpıcı analizler yapıyordum. Beğenenler kadar kızanlar, susturmak
isteyenler de artıyordu. Penguen medyanın içinde, kimseyi iplemeyen
fırlama bir kadındım sonuçta.. Fakat, unuttukları bir şey vardı.
Yıllardır ben böyleydim aslında. Değişen ise ülkede giderek
kaybolan özgürlük ortamıydı. Yavaş, yavaş sinsice suyunu
kesiyorlardı özgürlüğün. Berkin’in ölüm haberini aldıktan sonra
yaptığım 3 günlük yayın neticesinde, bu üç gün boyunca yaptığım
yayın nedeniyle radyonun geleceğini tehlikeye attığım söylendi ve
kovuldum.
"RADYONUN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATIYORSUN
DEDİLER"
Siz o gün yayında ne söylemek istediniz ya da ne anlatmak
istediniz de final böyle üzücü oldu?
Final hiç de üzücü olmadı. Gururluyum.. Her haykırışım milyonların
sesiydi. Beni tek üzen 21 yıllık sevgili dinleyicilerimi yalnız
bırakmak. Onlar benim canlarım, canım dinleyicilerim derdim her
sabah. Çaylarımızı içerdik. Kendime bir tek bunun için
kızıyorum yoksa söylediklerim için değil!
"KARA KAŞLI MİNİK KARDEŞİM İÇİN ADALET
İSTİYORDUM"
"İpin ucu koptu bende" demiştiniz, neydi ipin ucunu koparan
şey?
15 yaşında bir çocuk, bir hastane odasında 16 kiloya kadar
düşüyorsa, sen de suçlusun, sen de diye kafamın içinde bir ses
çınlıyordu.. Biz o aile, hastahane bahçesinde aylardır beklerken,
kendi dertlerimize dalmıştık. Bakın İbrahim Tatlıses’in kurşunlar
beynini parçaladı ama adamı iyileştirdiler. Hala içim yanıyor,
Berkin için neden bir uçak kiralanmadı, neden yurt dışına
gönderilmedi. Ve o aileye devlet neden kol kanat germedi? Hala
mikrofondan bağırmak istiyorum ben! Kahrolsun böyle sistem. O kara
kaşlı minik kardeşime, adalet gelmesi için konuştum. Ağladım.
Defalarca Berkin Elvan Ölümsüzdür diye haykırdım. Yüzlerce mesaj
geldi, arabaların içinde ağlayarak dinlemişler. Öğlen yayında
olduğum için cenazesine, Cemevine gidemedim. Bir arkadaşımla Şişli
meydanına gittik. Herkes gibi bizde geri dönmeye hazırlanırken,
birden önümüzde insanlar koşmaya başladı. Biz de kaçtık, ara
sokaklardan gaz yemeden kaçabilmiştik ama beynim yeniden
dağılmıştı. Birden içimde kalmış, bir gıdım ümidin bile öldüğünü
hissettim. Cenazeye gelen insanlara gaz sıkılan bir ülkede film
bitmişti.
"KENAN EVREN GİBİ
OLACAKLAR"
O gün yayında iktidara yönelik hakaretvari konuştuğun
söyleniyor, "Ecelinizle ölmeyeceksiniz, acılar içinde öleceksiniz.
Sanmayın huzur bulacaksınız, kaçacak delik arayacaksınız"
diyerek...Doğru mu bu?
Hangi hırsız mutlu ölmüş? Hakkında fezleke olan, her gün
rezillikleri tapeler ile saçılan bu adamların huzur bulabilmesi
mümkün mü? Hırsızlığın üstünü örtmek için bir ülkeyi sürekli
germek, herkesi sinir hastası yapmak ve sonra ne bekliyorlar? Kenan
Evren gibi çirkin tablolar yaparak mı yaşlanacaklar? İmkansız.. O
nasıl şimdi bir nefret objesi ise, onlar da öyle olacaklar.
"DUYGULARIMI MİKROFONDAN HİÇ
SAKLAMADIM"
Berkin Elvan'ın acı ölümü herkes gibi kuşkusuz sizi de çok
üzmüş. Berkin nedeniyle biraz öfkeli miydiniz acaba o gün yayında
ve öfke kontrolünüzü mü yitirdiniz?
Öfkeliydim evet. Duygularımı radyo mikrofonundan hiç saklamadan
yansıtırım. Çünkü, saklıyorsan kendini sunucu olursun, hadi iyi
ihtimalle programcı olursun. Adına kimlik dj ( personality dj )
denilen hadise ise budur..Benim yaptığım. Neyse o.. Acımı da
coşkumu da koyarım ortaya..
"AZ BİLE KONUŞMUŞUM"
Peki, o gün yaptığınız yayının arkasında mısınız, bugün
olsa yine yaparım der misiniz, ya da pişmanlık var mı?
Asla pişman değilim. Berkin’in babasının o mütevazi, o melek gibi
adamın gözlerini görüp, dinledikten sonra hatta az bile konuştuğumu
düşünüyorum. Anlasınlar artık, bu ülkenin insanı itilmekten,
horlanmaktan can cekişiyor. Kıyıya vurmuş yolunu kaybetmiş balina
gibiyiz...
Berkin’le ilgili ne düşünüyorsun?
Hiç hak etmedi şu rezillikleri. Ölüm Allah’ın emri ama bir çocuk
sokağa neşeyle çıkıp, oradan homurdayan makinelere bağlanıyorsa,
ben devletimden onun katillerini bulmasını isterdim. Şarkıcısı, iş
adamı hastalanınca işi gücü bırakıp koşan bürokratların ona da
koşmasını isterdim. Bir çocuğa bile düşmanlık duyuluyorsa, diyorum
ya, film bitmiş çoktan. Işıklar yandı salonda…
"BİR TEK RTÜK UYARIM, AÇILAN DAVAM
YOK"
İşinize son verilmesinin ardından Best FM'e büyük tepki,
size ise çığ gibi destek mesajları yağdı, Best FM'de yaptığı
açıklamada "Bu radyo her eleştiriye açık ancak hedefi kim olursa
olsun her türlü hakarete kapalıdır" Dedi. Bu açıklamayı nasıl
değerlendirirsin?
Yayındaki sözlerimi öyle yorumlamışlar. İkibinli yılların başında
bir şive taklidi yapıp, Türkçe’yi bozma uyarısı almıştım. Şu
giderek tansiyonu artan son 10 yılda, hakaret vs. bir tek RTUK
uyarım yok.. Bir tek davam yok. Son derece sert bir program yapıp,
bunu başardım. Ama şimdi böyle diyorlarsa, o da onların
takdiridir.
"DİĞER KURUMLARA GÖRE ÖZGÜRDÜK AMA HER
ZAMAN UYARILDIM"
Gerçekten Best FM'de, hiçbir programcıya, düşüncesine göre
müdahale edilmez, herkes özgür müdür?
Diğer kurumlara göre özgür bir radyodur. Şahsıma yönlendirilme
yapılmadı zaten istifayı basardım o zaman. Fakat, her zaman
uyarıldım. Çok kavgalarımız oldu. Ama ben bunu yayıncılığın en asil
kavgası olarak görürdüm. Fikirler ve duruşlar tartışılıyorsa, bir
kurum büyür. Yoksa sümbül FM olursun..
"DOBRALIĞIMIN BEDELİ AĞIR
OLDU"
Daha önceki yayınlarınızda da sert çıkışlarınız oluyordu,
hiç uyarı aldığınız oldu mu?
Yüzlerce.. Dobralığın ve hani bilinip de söylenemeyen şeyleri benim
gibi çılgınca söylemenin bedeli yüksek. Fakat, yine de uzun yol kat
ettik beraber. Bakıyorum da, şaka gibi..
"21 YILLIK GÜCÜMLE HALKIN İSYANINA ORTAK
OLDUM"
Peki neler hissediyorsun şu an, üzgün
müsün?
Dinleyicilerimin mesajlarına ağlıyorum zırıl zırıl. "Ne yapacağız
sensiz" diyorlar. Yoksa söylediklerim bastırılmış horlanmış bir
halkın isyanıydı. Gün gelip daha da yükselecek kalabalıkların
sesini, ben 21 yıllık gücümle bağırdım. Radyocu dostlarımdan, genç
iletişim öğrencilerinden mesajlar yağıyor. Eminim, onlar da yakında
daha cesur olacaklar. Olmak zorundalar zaten.
Best FM'e kırgın mısınız?
Kendi kalbimdeki duygularımı konuşmak istemiyorum. Umarım yeni
rating araştırmasında, bir konuşan radyo olarak çok iyi bir yerde
olurlar. Bu ülkem için çok mühim. Best FM’in başarısı gelecek adına
ümidimi yeşertir.
"SONUCU YIKICI BİLE OLSA SÖYLEDİKLERİMDEN
HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM"
Keşke dediğiniz oldu mu, "Keşke yapmasaydım"
Asla, sonuçları üzücü ve yıkıcı olsa da asla. Yıllardır
konuşuyorum, ne programımdan bir an bile sıkıldım. Ne de
konuştuklarımdan pişman oldum. Çünkü, bu bir sentetik program
değil. İnleyen Nağmeler, yanlışı doğrusu ile yaşamın ta kendisiydi.
Öyle cici bici bir şey olmamasından, ateşinden, fırtınasından gurur
duyuyorum.
Mesela Gezi sürecinde ne yaptınız, çünkü o dönem TV’sinden
gazete ve radyosuna herkes bir bocalama yaşadı?
Ne oluyorsa ne bitiyorsa anlattık. Taksim’de tam ortasındaydık
zaten. Duvar yazılarını okuyarak, her gün Kabataş’tan radyoya
geliyordum. Rüya gibiydi, muhteşemdi.. Bunlar maç seyreder, dizi
seyreder o kadar denilen insanlar değil başka bir şey vardı.
Kararlı, güçlü ve sorgulayan bir başka tür vatandaş çıkmıştı
ortaya. Adımız o zamandan beri Gezici. Biz bir bocalama
yaşamamıştık. Esasında Gezi o kadar ani oldu ki, kimse korkmaya
bile fırsat bulamadı. Korku duvarı sonbaharda yükselmeye başladı,
çünkü yeni bir Gezi’nin olmaması için belliydi, iktidarın çok zalim
olacağı..
Aslında Best Fm'de çok sivri dilli olan meslektaşlarınız da
var, şimdiye kadar sanırım çok da olumsuz bir şey
yaşanmadı?Mesela bir Cem Arslan gerçeği var, sivri mi sivri dilli,
sözünü sakınmayan, ya onlar?
Ayrıldığım bir yerdeki insanlar hakkında konuşmayı etik bulmuyorum.
Kendilerine sorun.
Medyanın geldiği durum ortada, herkes de bir otokontrol yapma
ihtiyacı var.
Siz sanırım bu sınıfa girmiyorsunuz?
Yapıyordum canım. Yapmaz mıyım? Ama benim için oto kontrol bilgiyi
saklamak değildir. Kaliteli ve net olmak için çok titizimdir. Benim
dinleyicim her şeyi herkesten önce duyardı. Bu benim için çok
önemliydi. Moral vermek, onları açmak, dürtmek hepsini yaparken,
hep en mükemmelini yapmaya çalıştım.
"DOĞUŞTAN MUHALİFİM"
Muhalif bir yanınız var sanırım?
Evet. Üç hafta erken doğmuşum, o kadar tez canlıyım. Doğuştan
madiyim, bilim beni iyileştirsin diye bekliyorum.
"MEDYANIN ÜZERİNDEN DOZER GİBİ
GEÇTİLER"
Medya üzerinde büyük bir baskı olduğunu söyleyenler oldukça
fazla, sen ne düşünüyorsunuz son tahlilde?
Baskı mı yok canım,, aaa.. Sadece üstümüzden dozer ile geçip, duble
yol yaptılar. Şimdi sıra geldi, çiçeklendirmeye. Malum lale zamanı
yakın.
"BU İKTİDARLA BİRLİKTE ÜLKE TIMARHANEYE
DÖNDÜ"
İktidara kızgın mısınız ve sebepleri ne?
Evet, demokrasi adına verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Ülke
tımarhaneye döndü ve hala biz o meşhur çapulcu yüzde elli ile
uzlaşmıyorlar. Üstelik söylemleri çok halkçı ama bir Fransa gibi ne
zengin vergilerini arttıracak cesaretleri var ne de
niyetleri.. Avrupa Birliği yalan oldu. 8 gencimiz öldü ve
acılarımıza saygı duymadılar.
Bundan sonra hayalinde nasıl bir radyoda çalışmak
var?
Çalışacağım radyoyu hayal etmiyorum, bana bir mikser yeter.
yeni programım bambaşka olacak. Türkiye radyolarının temposunu
Formula 1 pistine çevireceğim. Onu hayal ediyorum. Yeni radyolar
açacağım.. Onu hayal ediyorum. Ha ama nasıl söylemem çünkü
fikirlerimin çorlanmasından hoşlanmıyorum.
Peki hayalindeki iktidar ve Türkiye'yi sorsam?
İskandinav ülkelerini gezdim birkaç yıl önce. En çok satan
kitaplar, hep çiçekler, bahçeler, dekorasyon, yoga vs.. Kendilerine
ne çok zaman ayırabildiklerini gördüm. Beşte işten çıkıp spora
giden fabrika işçilerini, tekneleri ile işe giden İsveçlileri
gördüm. Haksızlık, yolsuzluk, terör, şantaj, derin devlet
akıllarına bile gelmeden mutlu yaşıyorlardı. Biz de bunu hak
ediyoruz. Mutlu olalım artık.
Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?
Özel radyoculuğa devrim yaptıracağım. Yeni romanım çıkıyor, onunla
ilgileneceğim. Bilmediğim Asya kentlerinde kaybolmak istiyorum.
Kurtluyum işte. Çok şey istiyorum..
Çok geçmiş olsun dilerim en yakın zamanda bu dediklerini
yaparsın ve dinleyicinlerinden çok ayrı kalmazsın.
Desteğiniz için teşekkürler...