Beren Saat Newroz için yazdı: Vicdanen rahatsız olanları seçer mutluluk!
'Kahkahanın kadının “müsait” sayılmasına sebep olmadığı, kızlı erkekli bol bol atıldığı bir gün olması dileğiyle...'
Ünlü oyuncu Beren Saat, Newroz bayramı için yazdığı yazıda,
"Sabırla, sevgiyle, nezaketle, başarıyla, adaletle yaşatılabilir
mutluluk. Kahkahanın kadının “müsait” sayılmasına sebep olmadığı,
kızlı erkekli bol bol atıldığı bir gün olması dileğiyle;
Uluslararası Dünya Mutluluk Günümüz kutlu olsun :)" dedi.
Mutluluğun başka birinin mutsuzluğu üzerinde yaşayamayacağını
belirten Beren Saat mektubunda, "Anlamayı reddettiğin sevgilin;
fikir ürettiği için susturup cesaretini kırdığın öğrencin; hakkını
yediğin iş arkadaşın; mülkiyetçi bir sorun yüzünden kalbini kırıp
selamı kestiğin komşun; özür dilemediğin dostun; farklı bir
beklentisi olduğu için sövdüğün, dövdüğün, öldürdüğün çocuğun,
kardeşin, eşin, vatandaşın sen bir gün pişman olsan da mutluluğu
senden çok uzaklara götürmüş olacaktır. Pişman olmak noktasına
ermeden, cümlenin gelişinden vicdanen rahatsız olabilenleri seçer
mutluluk" ifadelerine yer verdi.
Beren Saat'in Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısı
şöyle:
Son yıllarda öyle hazırız ki mutlu olmak için verilen formülleri
ezberlemeye, onu bize getirecek hapları yutmaya, moda olmuş kolay
okunur kitapları yazın hızla okuyuverip raflarımıza dizmeye. Ama
olmadı, bir şekilde olamadı. Aslında çok basit bir tek şeyi yapmayı
atladık bugüne kadar: Mutluluk neler isterdi gelmek için, kendisine
sormadık.
Yaşadığı hayatla bütünüyle barışık, şen kahkahalı birinin yanında
biraz vakit geçirince anlarsınız mutluluk duvarlardan ne kadar da
uzak. Mutluluk, elastikiyet sever her şeyden önce; değişen
koşullarla öyle hemen ağzının tadı kaçmayacak. Kontrol dışındaki
olaylar korku veya endişe yaratmayacak; zihnin önceliği adaptasyon
fikirleri geliştirmek olacak. Öğrenmeye açık olmak şart bir kere;
ne ailemizin kazandırdığı alışkanlıklar mutlaktır, ne toplumsal
kurallar. Biri baskı kurarken dahi, daha gelişmiş bambaşka bir
fikre sahip olmaktan kıvanç duyup, ona derimiz kadar sahip
çıkabiliriz. Bilmek gerekir ki; hayat, o fikre ancak biz kuvvetle
savunduğunuz takdirde yer açacaktır ve fikrimiz kabul gördükçe
mutluluk tüm hücrelerimize yayılacaktır. Kompleksler, hırslar ve
travmalarla rahat edemez mutluluk; görevimiz O’nu beklerken
karanlıklarımızı aydınlatmaktır. Her insanın farklı yaratılmış
olduğu ve farklı bir hayatı yaşayacağı, bu yüzden farklı düşüneceği
gerçeğiyle kavga etmemeyi bilmek gerek. Eksiklik kelimesinin yerine
farklılık yerleştirdiğimizde öfkeleri büyük ölçüde hafifletmiş,
eşitliği içimize sindirmiş, mutluluğun da gözüne girmiş oluruz
zaten. Mutluluğun, insanlar gibi basit fiziksel özelliklerle
kandırılamayacağını ve para zenginlerini değil sevgi zenginlerini
tercih edeceğini en baştan bilmeliyiz. Mutluluk piramidinin
insanoğlunun kurguladığı sosyal statü piramitlerden çok farklı bir
dizilimi olacağını öngörmek ve bu özgüvenle değerli bir konuma
sahip olmayı hedeflemek akıllıca olur. En önemlisi de vicdanı
olanlarla rahat eder mutluluk; çünkü başka birinin mutsuzluğu
üzerinde yaşayamaz. Anlamayı reddettiğin sevgilin; fikir ürettiği
için susturup cesaretini kırdığın öğrencin; hakkını yediğin iş
arkadaşın; mülkiyetçi bir sorun yüzünden kalbini kırıp selamı
kestiğin komşun; özür dilemediğin dostun; farklı bir beklentisi
olduğu için sövdüğün, dövdüğün, öldürdüğün çocuğun, kardeşin, eşin,
vatandaşın sen bir gün pişman olsan da mutluluğu senden çok
uzaklara götürmüş olacaktır. Pişman olmak noktasına ermeden,
cümlenin gelişinden vicdanen rahatsız olabilenleri seçer mutluluk.
Bir de vefayı sever; her ne olursa olsun bir sürü başka sebeple
orda olduğunun fark edilmesini bekler.
Sabırla, sevgiyle, nezaketle, başarıyla, adaletle yaşatılabilir
mutluluk. Kahkahanın kadının “müsait” sayılmasına sebep olmadığı,
kızlı erkekli bol bol atıldığı bir gün olması dileğiyle;
Uluslararası Dünya Mutluluk Günümüz kutlu olsun :)