09 Mayıs 2008 00:28 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:05

"BENCE O ARKADAŞLARA BİR İŞKENCEDİR BU...BEN OLSAYDIM RAHATSIZ OLURDUM"!..TARTIŞMALI YEMEĞE ÇAĞRILMAYAN FEHMİ KORU'DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!..

Can Paker'in evinde verilen yemekte yer almayan gazeteci Fehmi Koru yemeğe neden katılmadığı sorusuna cevap verirken Erdoğan ve Gül'e olan yakınlığını da anlattı.

Haberturk'te Balçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu Söz Sende'nin konuğu Gazeteci-yazar Fehmi Koru'ydu.


Neden İmam Hatip Lisesi'nde okudunuz?


Benim ailem aslında oraya fazla uyan bir aile tipi değildi. Babam özellikle istedi. Kendi alamadığı dini eğitimi benim almamı istedi. Ama ben memnunum. İzmir İmam Hatip o dönem önemli okullardan biriydi o bölgede.


"Özal siyasetten anlamazdı"


İngiltere'ye Özal'ın ısrarıyla mı gittiniz?


Özal, 77'de İzmir'e gelmişti. Ben bir yayın evinin başındaydım. Nasıl olmuşsa benim adımı öğrenmiş. Benimle tanışmak istedi. Tanıştık. Daha sonra Özal'ın bütün organizasyonlarını ben yaptım. Özal siyasetten hiç anlamayan bir insandı. Ama halkla içiçeydi. Çok büyük kampanyalar yapardı.


Turgut Bey büyük bir kadro adamıdır. DPT'nin başındayken tanıştığı pek çok insan İzmir'deki seçim kampanyasına gelmişti. Hepsi eğitimli, yabancı dil bilen insanlardı. Ama ben yabancı dil bilmiyordum. Onun etrafında bulunanlardan etkilendim. Ve Turgut Bey'in de ısrarı ve teşvikiyle İngiltere'ye gittim. 15-16 ay Londra'da kaldım. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le o dönem aynı evde yaşadık. Milli Türk Talebe Birliği'nde arkadaştık zaten. O Londra'ya benden önce gitmişti.


Ben 1970 yılında Avrupa'ya gitmiştim. Otostopla bütün Avrupa'yı gezdim. Bulgaristan'dan başlayarak Avrupa'yı gezdim. Yanımda da bir arkadaşım vardı. O arkadaşım İngiltere'ye gelince ben burada kalacağım dedi. Ben devam ettim.


"Abdullah Gül'ü kısa pantolonluyken tanıdım"


Arkadaşınızın Cumhurbaşkanı olması nasıl bir şey?


Abdullah Gül'ü çocukluğundan beri tanıyorum. Hatta ilkokulda birlikte okuduk ama o beni o dönemden hatırlamıyor. Kısa pantolonlu dönemden arkadaşım yani. Londra'da da aynı evde kaldık.


Arkadaşlığınız kesintiye uğradı mı?


Bizim hiç uğramadı. Öğrencilik dönemimdeki arkadaşlarımla sık sık görüşürüm. Hatta bir dönem Arabistan'da çalışırken Abdullah Gül onun yanına gittim ziyarete.


Neden Arapça öğrendiniz?


Çünkü Arapça belirleyici dildi. Ortadoğu o dönemde çok önemliydi. Ve ben o dönemde yazı yazmaya başlamıştım. Dolayısıyla da uluslararası ilişkiler beni ilgilendiriyordu. Ve o dönem için Arapça çok önemliydi. Suriye'de bu yüzden 10 ay kadar Arapça eğitim aldım.


Bir de eşinizle birlikte Amerika maceranız var..


80'li yılların sonunda ABD'ye gittik. MIT'de araştırma yapmak üzere gittik. Horward Üniversi'tesinde katıldığım toplantılardan birinde orada master yapmam için bir öneri geldi. Ben de kabul ettim. Ve orada master yaptım.


Neden takma isim?


İki tane takma isimle yazı yazdınız. Bülent Şirin ve Taha Kıvanç. Neden takma isim?


Zorunluluktan oldu. Ben Zaman'da Genel Yayın Yönetmeni iken ağır yazılar yazıyordum. Ama bir de böyle renkli yazılar yazmak için bir sütun gerekiyordu. Bunun için böyle farklı bir imza ortaya çıktı. Aynı imzayla hem ağır yazı hem de böyle light yazı aynı isimle olmazdı. Ben herhangi bir şekilde kimliğim gizli kalsın diye yapmadım bunu. Birkaç ay sonra zaten benim yazdığım ortaya çıktı.


"İslami basın tanı