05 Eki 2012 17:30
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:13
BEN O ZAMAN MEDYA PATRONU BİLE DEĞİLDİM!
TBMM Darbeler komisyonuna çağırılan Habertürk'ün patronu Turgay Ciner "Ben o zaman medya patronu bile değildim" dedi.
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat-27 Nisan Alt
Komsiyonu, Aydın Doğan’ın ardından Ciner Grubu patronu Turgay
Ciner’i dinlemeye başladı.
O DÖNEMLER MEDYADA DEĞİLDİM
Ciner, komisyona Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ile birlikte geldi. O dönem medya patronu olmadığını dile getiren Ciner, sürece ilişkin değerlendirmeler yapabileceğini ifade etti.
MEDYAYA ÇOK İSTEYEREK GİRMEDİM
28 Şubat sürecinde medyanın içinde olmadığını vurgulayan Ciner, 27 Nisan bildirisinde de medyanın içinde olmadığını kaydetti. Kendisinin o dönemler iş adamı olduğunu belirten Turgay Ciner, o dönem yapılanların teferruatlarından uzak olduğunu söyledi. Anlattıklarının 1992-2001 dönemine ilişkin olacağını dile getiren Ciner, medyaya çok isteyerek arzu içinde girmediğine dikkat çekti.
Yapılanların ’ayakta kalma ve daha büyük pay almak için pay kapma kavgası’ olduğunu vurgulayan Ciner, Refah-Yol döneminde çok önemli iki karar alındığını, birincisinin enerji özelleştirilmesi, diğerinin ise kamu paralarının bir havuzda toplanması olduğunu belirtti, kendi açısından bunların yüzde 1 milyon doğru kararlar olduğunu fakat ikisinin de akamete uğradığını kaydetti.
NE BASKI GÖRDÜM VE NE DE KABUL ETTİM
Kurulu düzenin adamı olmadığını dile getiren Ciner, "Ne hiç kimseye şantaj tehdit bu şu şekilde yayın yaptım, ne de hiçbir kimseden baskı gördüm veya kabul ettim." dedi.
CUMHURİYET GAZETESİ İLE İLİŞKİM TİCARİ
Ciner, Dinç Bilgin’in elinden alınmış bir çöp dahi bulunmadığını vurguladı. Bütün borçlarını ödeyerek büyük bir hediye verildiğini ifade eden Ciner, Cumhuriyet Gazetesiyle ilişkilerinin tamamıyla ticari olduğuna dikkat çekti. 1994-2001 döneminde medya terörüne maruz kalmış biri olduğunu anlatan Ciner, "Ne hiçkimseye şantaj tehdit bu şu şekilde yayın yaptım; ne de hiçbir kimseden baskı gördüm veya kabul ettim. Hiçbir kimse ne bana ne de arkaşlarıma tehdit veya talepte bulunmamıştır. Başkaları hakkında konuşmak bana düşmez." şeklinde konuştu.
O DÖNEMLER MEDYADA DEĞİLDİM
Ciner, komisyona Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ile birlikte geldi. O dönem medya patronu olmadığını dile getiren Ciner, sürece ilişkin değerlendirmeler yapabileceğini ifade etti.
MEDYAYA ÇOK İSTEYEREK GİRMEDİM
28 Şubat sürecinde medyanın içinde olmadığını vurgulayan Ciner, 27 Nisan bildirisinde de medyanın içinde olmadığını kaydetti. Kendisinin o dönemler iş adamı olduğunu belirten Turgay Ciner, o dönem yapılanların teferruatlarından uzak olduğunu söyledi. Anlattıklarının 1992-2001 dönemine ilişkin olacağını dile getiren Ciner, medyaya çok isteyerek arzu içinde girmediğine dikkat çekti.
Yapılanların ’ayakta kalma ve daha büyük pay almak için pay kapma kavgası’ olduğunu vurgulayan Ciner, Refah-Yol döneminde çok önemli iki karar alındığını, birincisinin enerji özelleştirilmesi, diğerinin ise kamu paralarının bir havuzda toplanması olduğunu belirtti, kendi açısından bunların yüzde 1 milyon doğru kararlar olduğunu fakat ikisinin de akamete uğradığını kaydetti.
NE BASKI GÖRDÜM VE NE DE KABUL ETTİM
Kurulu düzenin adamı olmadığını dile getiren Ciner, "Ne hiç kimseye şantaj tehdit bu şu şekilde yayın yaptım, ne de hiçbir kimseden baskı gördüm veya kabul ettim." dedi.
CUMHURİYET GAZETESİ İLE İLİŞKİM TİCARİ
Ciner, Dinç Bilgin’in elinden alınmış bir çöp dahi bulunmadığını vurguladı. Bütün borçlarını ödeyerek büyük bir hediye verildiğini ifade eden Ciner, Cumhuriyet Gazetesiyle ilişkilerinin tamamıyla ticari olduğuna dikkat çekti. 1994-2001 döneminde medya terörüne maruz kalmış biri olduğunu anlatan Ciner, "Ne hiçkimseye şantaj tehdit bu şu şekilde yayın yaptım; ne de hiçbir kimseden baskı gördüm veya kabul ettim. Hiçbir kimse ne bana ne de arkaşlarıma tehdit veya talepte bulunmamıştır. Başkaları hakkında konuşmak bana düşmez." şeklinde konuştu.