"BEN NE HAYVAN HERİFİM,YUH BANA" DİYEN HINCAL ULUÇ RTÜK'Ü NEDEN YERDEN YERE VURDU?..
Hıncal Uluç bugün köşesinin büyük bir bölümünü RTÜK'e ayırdı.Yazısının içerisinde kendisi için "Ben ne hayvan herifim" yazan Uluç'u sinirlendiren ve sayfalar dolusu 'RTÜK eleştirisi' yazmasına neden olan olay neydi?..
RTÜK aczini itiraf ediyor!.. Ekranlar kirli!..
RTÜK'ün gücü ekran kirliliğini önlemeye yetmiyor.. Acizler.. O yüzden boşuna şikâyet etmeyin.. Ne bana, ne başka yazarlara, ne de RTÜK'ün kendisine telefon etmek, faks çekmek, mektup, e-mail yazmak gibi boş çabalarla vakit kaybetmeyin. Dünyanın en kirli televizyon ekranlarıyla yaşamaya alışın. 40 dakikalık dizileri reklamlarla 140 dakikada seyretmek, bir canlı maç yayını sırasında maçtan fazla reklam izliyor olmak sizi öfkelendiriyorsa, RTÜK'e değil, doktorunuza gidin, size sinir ilacı versin. Sakinleşin..
Efendim, bizim gurubun spor gazetesi Fotomaç, her pazartesi benimle konuşur. Sonra da salı, çarşamba uzun uzun yayınlarlar..
Yeni sezon başlarken, temmuzda, maç yayınlarını konuşmuştuk. Seyirciyi çıldırtan ekran kirlenmesinden söz etmiştim. Maç öncesi, arasında ve sonundaki bitmez tükenmez reklamlar, hadi neyse.. Ama maç sırasında ekrana durmadan binen "..bilmem ne yaz.."
reklamları, yetmedi, kanalın kendi program tanıtımları, yetmedi, maçı anlatan spikerin oyunu bırakıp, reklam cümleleri etmeye başlaması, yetmedi, Sanal Reklam adı altında bir uydurmacılıkla seyircinin ve RTÜK'ün kandırılması.. (Sanal reklam canlı yayın sırasında ekrana, ana görüntüyü bozmadan reklam bindirmektir. Örneğin maç devam ederken tribüne, ya da kale arkasına "SABAH" yazısı biner, o kadar. Oysa uygulamada, sahanın bir resmini çekip ekrana veriyorlar. O donmuş resmin göbeğine tüm ekranı kaplayan reklamı koyuyorlar. RTÜK reklam süresini sınırlamış ya.. O sınır kuralı bu "Sanal" sahtekârlıkla aşılıyor. Yersen.. Yiyorlar..)
Şimdi, bu ülkede ekranlardan sorumlu kurum kim?.. RTÜK!.. Yetki kimde?.. RTÜK'te.. Kuralları kim koyuyor?.. RTÜK!..
Uymayanlara cezaları kim biçiyor?.. RTÜK.. Ekranları izlemek ve kurallara uymayanları cezalandırmak görev ve yetkisi kimde?.. RTÜK'te!..
Peki tüm bunlara rağmen ekran kirliliği tüm rezilliği ile devam ediyorsa, sorumlu kim?.. RTÜK!..
Biz de RTÜK'ü göreve davet ettik, sezon başında ki, artık bu yıl ekran başında maç izlerken çıldırmayalım..
Efendim sözlerimize açıklama değil, mahkeme kararıyla tekzip göndermişler.. Kendi kafası atınca canlı yayına bağlanıp, hükmi Karakuşi kadılık yapan RTÜK Başkanı, ya da onun adına bilgi vermesi gerekenler, mesela bu iş için benim vergilerimle maaş alıp geçinen basın müşavirleri, ya da Halkla İlişkiler Danışmanları, bi zahmet bu ülkenin en çok satılan gazetelerinden birinde, en çok okunan bir yazarın yanlış, ya da eksik bildiklerini düzeltmek, sorunun çözümü hakkında yapılanlar hakkında bilgi vermek yerine, hemen kalem kâğıda sarılmışlar, cevaptan çok, yazarı aşağılayan bir metni kaleme alıp, mahkemeye yollamışlar. Mahkeme de bu metni aynen kabullenmiş. "Yayınla" diye Fotomaç'a yollamış. Fotomaç avukatları karara itiraz etmişler. Orası onların işi..
Ben kendi işime bakıyorum.
Efendim tekzibin ana hatları şu.. "Hıncal Uluç kara cahil bir gazetecidir. Bilmeden, araştırmadan yazar. Yanlış bilgilerle kamu kurumlarını suçlar, hedef gösterir, bürokratları zan altında bırakır. Hıncal Uluç okurunu eşek yerine koyar.."
Tamam.. Bunların hepsi benim. Kabul.. Ama bunların değiştirmediği bir şey var..
Ekranlar hâlâ kirli.. Maç yayınları hâlâ rezil.. Özellikle de Lig TV dışında kulüplerin dış maçlarını ve milli maçları yayınlayan kanallardaki kirlilik tahammül sınırlarının ötesinde..