25 Mar 2010 23:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:11

"BEN KATİE İLE ÖPÜŞÜRKEN KIZARKADAŞIM MONİTÖRDEN İZLİYORDU!" MEDYATİK BU HAFTA ÇOK FİLMATİKTİ!

Son günlerin en çok konuşulan iki filmi "Büşra" ile "Ay Lav Yu"nun oyuncuları, senaristleri ve yapımcıları canlı yayında Yüksel Aytuğ'un sorularını yanıtladı.

"Büşra" karakterinin yaratıcısı Bahadır Boysal, filmde türbanlı bir genç kızı oynayan Mine Kılıç, "Ay Lav Yu" filminin yapımcısı, yönetmeni, senaristi ve oyuncusu Sermiyan Midyat, filmdeki "Fehime" rolüyle dikkatleri üzerinde toplayan Ayça Damgacı ve genç yetenek Coşku Cem Akkaya, tüm sinemaseverleri önyargıları bir yana bırakıp filmleri izlemeye davet etti.

SERMİYAN MİDYAT: FİLMİN KOMEDİSİ TRAJEDİSİNDEN GELİYOR

Yüksel Aytuğ’un, “Filmin adı neden Türkçe telaffuzuyla yazılıyor?” sorusuna Midyat, “Ay Lav Yu uluslararası bir komediyi betimlemek için. Film aslında şunu anlatıyor. Mardinli bir anne ve Coloradolu bir anne arasında hiçbir fark yoktur. 'Aşk her dilde yazıldığı gibi okunur' dedik. Büyük ustalar, ‘Hikayenin trajik altyapısı ne kadar kuvvetliyse, komedisi de o kadar iyi olur' der. Filmin komedisi, trajedisinden geliyor” diye yanıt verdi.

SERMİYAN MİDYAT: BEN OYUNCU KATİE İLE ÖPÜŞÜRKEN KIZARKADAŞIM EBRU YALÇIN MONİTÖRDEN İZLİYORDU

“Amerikalı oyuncu ile 8 saat süren süren bir öpüşme sahnesi çekimi varmış, nasıl oldu?” sorusuna Midyat, “Evet, sette herkesi en çok meşgul eden bir sahneydi. Dizinin yapımcısı ve aynı zamanda genel koordinatörü Ebru Yalçın benim kız arkadaşım. Sette o da vardı. Tabii bütün set bizi değil, Ebru’yu izliyordu. Biz oyuncu Katie ile öpüşürken, o da monitörden izliyordu. Gayet soğukkanlıydı” diye yanıt verdi. Yüksel Aytuğ ise "E tabii, insan filmin hem oyuncusu hem yönetmeni olursa, o öpüşme sahnesi de sürekli tekrarlanıp, 8 saate uzar" diyerek, konuya esprili bir yaklaşım getirdi.

AYÇA DAMGACI: SETTE ASKER GİBİYİMDİR

“Sıcak haricinde sette benim için bir zorluk yoktu. 68 derece sıcakta çalıştık. Coğrafyaya çok alışkınım ve çok sevdiğim bir bölge. Benim için 1 ay Mardin’de kalmak harika bir deneyimdi. Çok çalışmakla ilgili bir sıkıntım olmadı. Çalışma hastasıyım, iş bitene kadar sette kalırım, sette asker gibiyim."

BAHADIR BOYSAL: ‘BÜŞRA’ SİVRİ ZEKALI BİR KIZDIR

“Büşra, şehirli ve türbanlı bir kızı anlatıyor. Okumuş, eğitim almış, başına buyruk bir kız. Sivri zekalıdır da. Günün birinde liberal bir gazeteciye aşık oluyor ve onun peşine takılıp gidiyor. Aslında çoğu filme olan bir durum. Türban konusunda iri iri laflar etmeyen, meseleyi ben çözerim tavrında olmayan, iki taraftan da birbirine edata haber uçuran bir film.”

MİNE KILIÇ: DENEME ÇEKİMİ OYUNCULAR TARAFINDAN SEVİLMEZ

Yüksel Aytuğ’un, “Bu role seçilmeniz, Hollywood'daki 'bir yıldız doğuyor' hikayelerine benziyor, anlatır mısınız?" sorusuna Kılıç, “Evet, sosyal bir ortamda arkadaşlarımla eğlenirken yapımcımız yanıma gelip, 'Burası yeri değil ama yarın şu adrese gel, konuşmak istiyoruz' dedi. Dalga geçiyorlar zannettim. Ertesi gün gittim ve oyuncu olduğumu söyledim.' Biz de film çekiyoruz' dediler, 'E hadi çekelim' dedik. Henüz ortada senaryo da yoktu. Deneme çekimleri yapıldı. Deneme çekimi oyuncular tarafından sevilmez, ben de hiç sevmedim. Fiziksel benzerliğimden ötürü seçildim zannediyorum..."

MİNE KILIÇ: KAFAMDA ÖNYARGILARIMDAN KAYNAKLANAN SORU İŞARETLERİ VARDI

“Bu tartışma ortamında türbanlı bir kızı canlandırmak sizi ürkütmedi mi? Ailenizden, çevrenizden nasıl tepikler aldınız en başında?” sorusuna genç oyuncu, “Evet, tereddüt ettim. Türbanlı bir kızı oynayacaksın dediklerinde önyargıdan kaynaklanan endişelerim oldu. Ekiple konuşunca, senaryo oluşunca ikna oldum. Karşı karşıya olan iki grubun sosyal hayatta aslında çok farklı olmadığını anlattık. Gerçekten büyük bir iddiamız ya da çözüm formülümüz yok, sadece gerçek bir film yaptık."

MİNE KILIÇ: TÜRBANLI HALİMİ ÇOK YADIRGADIM

Yüksel Aytuğ’un, “Hiç alışık olmadığın türbanla oynamak fiziksel olarak seni zorladı mı? Bu rol için türban takıp, muhafazakar insanların bulunduğu ortamlara girdin mi? Bu rol senin türbana bakışını değiştirdi mi?” sorusuna genç oyuncu, “Sadece bir alışveriş merkezine gittim. Yakın çevremde ve ailemde başörtülü insanlar olmadığı için, beslenecek fazla alanım olmadı benim. Üniversitelerdeki peruk takan öğrencilerle konuşup bir şeyler kapmaya çalıştım. Türbanı takıp ayna karşısına geçince şok oldum, çok yadırgadım. 'Hayır, oynamıyorum' diye çığlık attım. Ama oynarken beyin ne salgılıyor bilmiyorum, başörtüsünü unuttum. Tabii başörtülü hemcinslerimle sosyal olarak yakınlaştığımda duygusal olarak da bir bağlantı kurabildim” şeklinde yanıt verdi.

COŞKU CEM AKKAYA: 1,5 AY BU ROLLE YATIP KALKTIM

Yüksel Aytuğ’un “Ferit çok ilginç bir karakter. Hem küfürbaz, hem abdestsiz dolaşmıyor. Yaman'a 'Günahı senin boynuna' deyip, rakı bardağını fondip yapıyor. Biraz takiyyeci bir tip, değil mi? Nasıl hazırlandın bu role?” sorusuna Akkaya, “Açıkçası ben role çok kafa yordum. 1,5 ay bu rolle yatıp kalktım, kafamda hep Ferit vardı. Kendi adıma gözlem yapmayı çok seven biriyim. Bu oyuncu için gerekli bir şey. Ama gözlemlediğim kesim, dinine bağlı gerçek Müslüman olanlar değildi. Dindar görünen ama kalben Müslüman olmayan insanlardı” diye yanıt verdi.