16 Mar 2012 18:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:27

''BEN BİR BABAYIM ARTIK ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUM''

CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay mahkeme heyetine seslenerek "Ben artık özgürlük istiyorum" dedi.

İkinci Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Ben bir babayım, milletvekiliyim ve insanım. Cezaevi koşullarında yaşamaya alıştık ama ben artık özgürlük istiyorum" dedi. "Pek çok sanık yılanın ağzındaki bir kuş gibi ciyaklıyor burada" diyen Balbay mahkeme heyetine seslenerek, "Meclis Başkanlığı bana geçen bu hafta milletvekili kimliğimi gönderdi. Sen bizim üyemizsin dediler. Özlük haklarımı verdiler. Meclis rozetini taktı, İzmir Adliyesi mazbatamı verdi, İzmir seçmeni oy verdi, ama siz koy vermiyorsunuz" dedi. Balbay, milletvekili olarak TBMM’de görevini yerine getirmek istediğini sözlerine ekledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen İkinci Ergenekon Davası’nda talepler bölümünde konuşan tutuklu sanık CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay mahkeme heyetine seslenerek "Ben artık özgürlük istiyorum" dedi. İkinci Ergenekon Davası’nın 168. oturumun yapıldığını hatırlatan tutuklu sanık Balbay, "Gelinen noktada heyetiniz dosya kapsamı ve ekleriyle birlikte bizlerle ilgili genel bir kanıya varmış olduğuna inanıyorum" dedi. İddianamede kendisiyle ilgili iddialarla ilgili bütün sanıkların beyanlarının alındığına dikkat çeken sanık Balbay, kendisiyle ilgili "Balbay Cumhurbaşkanının mesajlarını askerlere iletir", "Balbay’ın herkesle telefon bağlantısı var, onlarca kez telefonla görüşmüş" ve "Mustafa Özbek, Balbay’a danışmadan hiçbirşey yapmazdı" şeklindeki iddiaların çöktüğünü savundu. Hakkındaki dijital verilerle ilgili TÜBİTAK’tan gelen rapora göre de, bu notların hukuken delil niteliğinde olmadığının ifade edİldiğini belirten Balbay, "Mustafa Balbay da belge yoksa suçtur. 26 kitabımın 4 tanesini cezaevinde yazdım" diye konuştu.

"HALKI SANDIĞA TEŞVİK EDERİM"

"CHP İzmir Milletvekili olarak karşınızdayım" diyen Balbay, "Ben tutuklandığımda Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisiydim. Aynı zamanda köşe yazarıydım. Gelinen noktada süreç beni yakından ilgilendiğim ama içinde olmadığım siyesetin içine itti" diye konuştu. Halkı silahlı isyana teşvik etmekle suçlandığını belirten Balbay, "’Ben geçen zaman içinde halkı sandığa teşvik ettim. Meslis’i ortadan kaldırmaya teşebbüs iddiası var. Meclisin görevlendirdiği sekreteri burada. Meclis Başkanlığı bana geçen bu hafta milletvekili kimliğimi gönderdi. Sen bizim üyemizsin dediler. Özlük haklarımı verdiler. Meclis rozetini taktı, İzmir Adliyesi mazbatamı verdi, İzmir seçmeni oy verdi, ama siz koyvermiyorsunuz. Ben TBMM’yi ortadan kaldırmaya çalışacak kişinin karşısında duracak görevdeyim şu an. Hayat beni bu noktaya getirdi. Zaten öyleydi. Benimle ilgili kafanızdaki şüphelerin değiştiğine yürekten inanıyorum. Ben TBMM’de yasama görevini yerine getirmek istiyorum" dedi.

"ŞENER VE ŞIK’IN TAHLİYESİ’NE ÇOK SEVİNDİM"

Oda TV Davası’nda yargılanan Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tahliyesine de değinen sanık Balbay, "Şener ve Şık’ın tahliyesine çok sevindim. Nedim Şener duygulu bir açıklama yaptı. Ahmet Şık isyanını dile getirdi. Sait Çakır ve Coşkun Musluk ise gençlik enerjisini anlattı. Silivri bütün bunların toplamıdır. Tutukluluk ortamını sizlerle paylaştık. Yazı yazan bir insan için haftada 2 saat bilgisayar kullanma hakkı, haftada 2 kez yemek yemek gibi bir şeydir" dedi.

"TUTUKLULUK DURUMLARI TARTIŞILIYOR"

Balbay, "Siyasi davalarda yargılayanlarında yargılananlar kadar tartışılacağını söylemiştim. Tartışma konusu olacağını söylediğim konular beklenenden önce gerçekleşti. Bunları 2 yıl önce söylemiştim. Süreç çok erken geldi. Sizlerin uygulamaları bizi aştı. Şimdi bu tutukluluk durumları Adalet Bakanlığı tarafından tartışılıyor" diye konuştu.

"BURADA YARGILANAN SANIKLAR ADALET SAVAŞCILARI OLARAK ANILACAKTIR"

HSYK’nın düzenlediği "AİHM Kararları Işığında Koruma Tedbirleri ve İfade Özgürlüğü" sempozyumunda Gladio savcısı olarak bilinen İtalyan savcı Felice Casson’un konuşmalarına değinen Balbay şunları söyledi:

"Meslektaşınız Felice’nin seminerde söyledikleri önemliydi. Felice, ’Biz yargılamaları 10 yıla yaydık ama tüm yargılamaları tutuksuz yaptık. Herkese dokunabildik. Davaların uzaması adaletin yara almasıdır. Savcılar ve mahkemeler tam bağımsız olmalıdır’ demiştir."

Talepler bölümünde avukatlara ve sanıklara tanınan 15 dakikalık süreyi de eleştiren sanık Balbay, "Pek çok sanık yılanın ağzındaki bir kuş gibi ciyaklıyor burada. Ben bir babayım, milletvekiliyim ve insanım. Cezaevi koşullarında yaşamaya alıştık ama ben artık özgürlük istiyorum. Bu tür yargılamalar Cumhuriyet tarihinde yargıladığı kişilerin öyle bir yere getirmişler ki hepsi kahraman oldu. 13 yıl Bursa Cezaevinde kalan Nazım Hikmet’e özgürlük şairi, Deniz Gezmiş’e devrim şehidi, Adnan Menderes’e demokrasi şehidi denilmiştir. Burada yargılanan sanıklar ise ileride adalet savaşcıları olarak anılacaktır" diye konuştu.

"TAHLİYELERİN TOPLUMDA YARATTIĞI ETKİYE BAKIN"

Deniz Gezmiş’in ve Adnan Menderes’in kısa sürede yargılandığına dikkat çeken Balbay, kendisinin ise 4 yıldır yargılandığının belirtti. Mahkeme heyetine seslenen Mustafa Balbay Şener ve Şık’ın tahliyesine dikkat çekerek "Lütfen tahliyelerin toplumda yarattığı etkiye bakın" diyerek tahliyesini istedi.