BEN AHLAKİ HAYATI PEK DERT EDİNMİŞ BİR ADAM DEĞİLDİM! ÖYLEYDİM DERSEM YALAN OLUR, O DA ETİK OLMAZ!

Her türlü ahlaki çelişkiniz özenle çözümlenir

Melis D.Çalapkulu/SABAH

Sabah.com.tr’de ’Etik Servisi’ köşesini hazırlayan Barış Soydan, SABAH’ın yazı işleri müdürlerinden biri. Soydan, toplumun genelini ilgilendiren ahlaki soruları, bilimsel bir çalışma yapar gibi araştırıyor ve esprili bir dille yanıtlıyor
Yaklaşık iki aydır, sabah.com.tr’nin bir ’Etik Servisi’ var. Gazetemizin yazı işleri müdürlerinden Barış Soydan hazırlıyor. Ben de geçtiğimiz günlerde bu hizmetten yararlandım. Şöyle ki; bir gün bir taksiye bindiğimde, şoför söyleniyordu, "Yağmurlu havada arabaya ikinci kişiyi aldığım zaman parayı ortaklaşa ödemek istiyorlar. Haksızlık bu. İkisi de zaten taksimetrede yazanı tek başına ödemeye hazır değil miydi?" diye. Fakat diğer türlü de şoför aynı benzini ve zamanı harcayarak iki katı para kazanıyordu. Hangisi adildi? Sabah.com.tr’nin Etik Servisi’ne bu soruyu yazdığımda, incelikle araştırılmış, hem esprili bir dille hem de özenle yazılmış bir cevap aldım. Sıradan gibi görünen bu gündelik sorunla ilgili ciddi ciddi aydınlandım. Ben de, bu fikir nereden çıktı, nasıl sorular geliyor, bunları nasıl araştırıyor diye Barış Soydan’ın kapısını çaldım...
- Kimin fikriydi sabah.com.tr’de okura böyle bir hizmet sunmak?

- Benim fikrimdi aslında. New York Times Magazine’de Randy Cohen diye bir adam var. Bu işi Amerika’da fenomen haline getiren bir yazar. Etik alanı, sonuçta toplumsal işlevi olan bir alan. Mesela hastanelerde etik kurulları var. Birçok çokuluslu şirkette etikten sorumlu yöneticiler var artık. Dolayısıyla aslında bu, Randy Cohen’le başlayan bir şey değil ama gündelik basında etik sorularının yanıtlandığı bir sistemi fenomen haline getiren odur. Bunu Türkiye’de de birçok insan denemiş aslında.
- Size dönersek...

- Bana New York Times’taki bu köşeden ilk bahseden Salih (Memecan) Ağabey’dir. Fakat daha sonra ben sabah.com.tr’nin Yayın Yönetmeni Özgür’le (Yici) konuştuğumda ortaya çıktı ki daha önce Haftalık dergisinde Ercan Arıklı bunu yapmak istemiş. Bir-iki isim gündeme gelmiş ama sonra olmamış. Aktüel’de de denenmiş daha önce. Ama bunların devamı gelmemiş. Dolayısıyla ben Özgür’e gittiğimde o da konuya hâkimdi. Bir anda ’Haydi başlayalım,’ dedik. Ağustos başıydı.
- Çevrenizde hep ’en ahlaklı’ olarak mı tanınırsınız peki siz?

- (Gülüyor) Yok öyle değil. Bu işi yapmak için bir felsefeci, akademisyen olma gerekliliği olduğunu düşünmüyorum. Bu, felsefeyle gazeteciliği bir araya getirebilme becerisi. Senin soruna gelecek olursak... Doğrusunu söylemem gerekirse benim gençliğim çok da öyle değildi. Ben bir süredir, daha ’mazbut’ bir hayat sürüyorum. Bir kızım oldu, daha aileye dönük bir yaşamım var artık. Sigarayı bırakmam, içkiyle arama bir mesafe koymam... Bunların hepsi çok yakın tarihte gerçekleşti. Ama onun öncesinde hayır, ben ahlaki hayatı pek dert edinmiş bir adam değildim. Öyleydim dersem yalan olur, o da etik olmaz!
Röportajın devamı: http://webtv.sabah.com.tr/Pazar/2010/10/10/her_turlu_ahlaki_celiskiniz_ozenle_cozumlenir