Belediyeleri gazinoya çevirdiniz! “Astronomik rakamlar” cebinizden mi çıkıyor?
Medyaradar yazarı Atilla Akar, belediyelerin konser ve benzeri etkinliklerde sanatçılara ödedikleri ve aşırıya kaçan harcamaları eleştirdi…
Efendim; Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin sanatçı Ebru Gündeş konser faaliyeti için ödediği söylenen 69 milyonluk para ortalığı epey karıştırmış görünüyor. (Hatta asıl rakamın 97 milyon olduğu bile iddia edildi) Olaya dair açıklama yapan ABB Başkanı Mansur Yavaş ise "Konuyla ilgili olarak iç denetim birimimiz inceleme başlatmıştır. Rakam tek bir konseri değil tüm 29 Ekim etkinliklerini kapsıyor." diye açıklamada bulunacaktı. Zaten Gündeş’in tek başına bu parayı alması söz konusu değil herhalde. Lakin onunla ne kadara anlaşıldığı da belli değil. Bu konu biraz daha izaha muhtaç sanki…
Elbette burada biraz göze batan, uç bir örnekten söz ediyoruz. Ancak sanatçıların hepsi yüksek eksende rakamları almıyorlar. Popülaritelerine göre farklı ücretlerle sahne aldıkları söyleniyor. 1 milyondan 25 milyona kadar varabilen ücretlerin ödendiği vurgulanıyor. (Son dönemde böylesi isimler ve muhtelif rakamlarda telaffuz edildi. Ancak bazılarının piyasasını yükseltmek için özellikle abartılı rakamlar yaydıkları da söyleniyor.) Hayırlısı, onlarda ekmek yiyecekler elbet!..
Ayrıca bir şikâyet konusu da bu imkânların hep aynı organizasyon şirketlerine, hep 15-20 kişiyi geçmeyen aynı sanatçı isimlerine verildiği, bir “Ağ” oluşturulduğu yönündedir. (Burada isimleri zikretmeyeceğim. Bilhassa onlara karşı imişim gibi düşünülmesini istemem) Sanki daha alt seviyedeki sanatçılara ise hiç fırsat verilmediği ya da çok az verildiği, çeşitli nedenlerle ayrım yapıldığı yönündedir. Ödemelerin “şeffaflığı” konusundaki rivayet ve iddialara ise hiç girmeyeceğim!..
Bu Rakamları Rüyamda Bile Göremem!
Bilemiyorum, ne için olursa olsun bu tarz harcama kalemleri beni acayip irite ediyor. (Yanı sıra hemen “Cumhuriyet kutsalı” nın ardına sığınmayın!) Hele de insanların sıkıntıda olduğu bu gibi dönemlerde. Sonuçta bir gösteri ve en fazla iki saatlik bir konser. Bunlar ne gibi rakamlar. Öfkem bazen burnuma geliyor!..
İlaveten kişi olarak ağrıma gidiyor. 30 küsur yıldır 30 kitap binlerce yazı yazdım. (Belaları da cabası!) Hesaplamadım ama hepsinden kazandığımı toplasan bunlardan fazla ünlü olmayan birinin tek konserinden aldığı paranın yanında leblebi çekirdek kalır herhalde. Değil cebimde rüyamda bile göremem. Halen bir evim bile yok ve bu devirde halen kiradayım. Bu ülkenin bir aydınına reva gördüğü muameleye bakın. İsyanlardayım!..
Sorun Ebru Gündeş Olması değil!..
Kimileri de itirazlarını ödenecek paraya değil Ebru Gündeş’e ve onun Reza Zerrab’ın eski eşi oluşunadır. Hayret!.. Demek başka bir sanatçı olsa o acayip harcamayı kabullenip, “Normal” bulacaklar. Sesleri çıkmayacak. Bu nasıl bir kafa yapısıdır? Keşke sorun bundan ibaret olsaydı!..
Nitekim CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de konuya tepki gösterdiği iddia ediliyordu. Basına kapalı yapılan bir toplantıda Özel'in organizasyondan haberi olmadığını belirterek, "Ebru Gündeş, Reza Zarrab'ın eski eşi. Bu yüzden bu konser olmamalıydı" dediği öğrenildi. Sığlığa bak sen. Ne diyeyim ufuk bu kadar olunca pek tabii balık baştan kokar!..
Beytülmal’ın Emanetçileri!..
Dolayısıyla benim derdim ne şu isimle ne bu isimle. Doğrudan doğruya bir anlayışın kendisiyle. Çünkü söz konusu sizin tasarrufunuza bırakılmış, kamu kaynaklarına dayalı harcamalar söz konusuysa aynı “bonkörlükle” har vurup harman savuramazsınız. Eskilerin tabiriyle “Beytülmal” ı (Devlet hazinesi) keyfinize göre kullanamazsınız. İlla çalmanız çırpmanız gerekmez. Kullanacağınız zaman ise belli kriterlere göre hareket etmek zorundasınızdır. Emanetinizi kafanıza göre çarçur edemezsiniz!
Belediye başkanları olarak o paraları kuruşuna kadar makul şekilde harcamakla yükümlüsünüz. Yasal kılıfına uydurmanız, kafası başka şeylere zaten basmayan danışmanlarınızın “Bir konser patlatalım başkan” gazına gelmeniz ya da zaten kendini şaşırmış, şıkıdım kültüre alıştırılmış toplumdan “Bravo başkan ne güzel eğlendirdin bizi” alkışı almanız hiç önemli değildir. Biraz ufuklu olun yahu!..
Lay lay lom Zihniyeti!..
Üstelik burada sorun sadece para da değil. Buradaki sorun “Kültürel etkinlik” ya da “Kutlama” adına, birkaç saatlik lay lay lom konserlerin akla gelmesidir. Buralardan geriye hiçbir şey kalmamaktadır. Uçup gitmektedir. İnsanların kişiliklerine, hayata bakışlarına, bulundukları kente dair katkılarına dair en ufak bir iz dahi bırakmamaktadır. Tek amaç insanları oyalamak, göz boyamak ve eğlendirmektir. (Kalıcı kültürel yatırımlara ise hemen hiç girilmemektedir.) Yani kolayından “Şov” dur. Sonrası?.. Sonrası sıfır!..
Fakat bu durum şu anlama gelmemelidir. Belediyeler hiçbir şekilde bu tarz etkinlikler içine girmemelidir. Abartmadan, ölçülü ve tabii astronomik maliyetlere yol açmadan yapılabilir. Ancak “Kültürel faaliyet” ten sadece konserleri, çalgı çengi, eğlence işlerini anlıyorlarsa orada sıkıntı var demektir.
Bazıları ise çok doğru yaparak bazen bünyelerinde “Kitap fuarı” na, yazar söyleşilerine yer vermektedirler. İyi yapıyorlar. Ancak bu da tek başına “Kültürel etkinlik” sayılmaz. Kültür çok geniş bir kavramdır. “Kültür bakanlığı” dahil kimse anlamıyor ve zaten umurlarında da değil.) Gelsinler, bana sorsunlar ben onlara anlatayım…
Herkes Yapıyor!..
Birde şu yanılgıya düşülmesin. “Filancalar yapıyorlar, biz yapmıyoruz” Hayır, herkes şu veya bu oranda yapıyor. Sadece oranlar ve rakamlar değişiyor. Şu an bu konuda harcama kalemlerinin yüksekliğinden daha çok CHP’li belediyeler göze batsa bile (Ki, bazıları iyice tüy dikmiş görünse de!) aslında bütün partilerin belediyeleri -şu veya bu oranda- bu tarz etkinlikler düzenlemektedir.
Bilhassa da yazları şu festivali ya da bu festivali adı altında yerel ürünleri çıkaran etkinliklerdir bunlar. Bunlardan bazıları “geleneksel” hale de gelmiştir. Buralarda sanatçı seçerken daha çok sadece partilerinin ideolojilerine yakın sanatçılar öne çıkmaktadır. (Hatta bazılarının özellikle ve bilerek böylesi gibi etkinliklerde yer alabilmek için bu kesimlerin hoşuna gidecek mesajlar verdikleri, simgelerini, kılık ve kıyafetlerini bile o yönde ayarladıkları söylenebilir.) Bu da başka bir yanlıştır ama oralara girmeyeceğim.
Belediyeler Sizin Özel Gazinonuz Değildir!..
Hatırlatırım ki bu tarz etkinlikler sizin kişisel PR’ınızı, reklamınızı yapacağınız yerler değildir. Kitleler çoğunlukla sizin, partinizin mesajlarını duymak için değil milyonlar ödediğiniz o sanatçıları görmek için gelmektedir. Bunu sizde biliyorsunuz. Yoksa o pahalı isimler olmasa toplayabileceğiniz kitlenin yarısını bile toplayamazsınız. İnsan toplamanın en kolay ve kestirme yolu bu. Siz o parayı asıl bunun için ödemektesiniz. Sonra “Vay be, bakın kitle bizi ne kadar seviyor, istiyor” diye şişinirsiniz!..
Bunu bir “çizgi” haline getirmiş ve belediyeciliği adeta gazinoculuğa çevirmiş başkanlara ise tavsiyem şudur: Belediye tabelalarınızı parlak, renkli neon ışıklardan yapın. Konser sırasında ön sıraya bir masa atın, rakınızı, mezenizi söyleyin. Ceket yakın, sağa sola peçete savurun, küçük notlar halinde sahnedeki sanatçıya istek parçada bulunun, jest olsun diye sahnedeki sanatçının ayağına dökmek için şampanya, viski söyleyin. dahası alevli meyve tabağı yollayın, başından aşağı sepet dolusu gül yaprağı döktürün, vb. Hatta daha da iyisi birde dansöz çıkartıp alnına para yapıştırın!..
Böylelikle büyük bir “Kültür hamlesi” yapmış olursunuz!..
4. 11. 2024