BEKLENEN FİLM VİZYONDA VE İLK ELEŞTİRİ!... 'MAHSUN SEYİRCİNİN YAKASINI BIRAKMIYOR!.. '
Filmin vizyona girmesiyle birlikte, eleştiriler gelmeye başladı.
Bu kadarı çok fazla
Beyaz Melek'i izlediğimden beri merakla bekliyordum. Ve zaten öyle isimlerden, öyle büyük övgüler aldı ki; şahane bir film izlemek için hazırdım. Ancak daha ilk karede Mahsun'la burun buruna gelmeye hazır değildim! Sonrası da öyle... Mahsun'un, hiçbir şey yapmasa bile soru soran gözlerle kadrajda olmadığı bir düğüm - çözüm sahnesi yok gibiydi. Bence filmi zedeleyen en önemli hata bu...
Afişe gölge adam olarak damga vuran, yazan - yöneten Mahsun Kırmızıgül, film boyunca seyircinin yakasını bırakmıyor. Hiçbir duyguyu onsuz yaşamaya izin vermiyor. Bütün karakterlerin trajedisine ortak oluyor. Hiç gerek yokken, kadraja girip duvarın dibine çömeliyor ve 'hepimiz kardeşiz' diyen gözlerle hikayeyi zayıflatıyor, mesela.
Keşke yanında birisi olup, uyarsaydı Mahsun'u... 'Bak bazı sahneleri, bir de sensiz çekelim. Sonra karar veririz hangisini kullanacağımıza' deseydi. Eğer öyle yapılsaydı, Mahsun'un o büyük sahneleri daha da büyür, etkisi kat be kat artardı...
***
Birçok önemli ve sert konuyu bir arada anlatıyor Güneşi Gördüm. Fazla detaya girip filmin heyecanın bozmak istemiyorum. Neticede, değerli bir çaba ve iş var ortada. Ama keşke; yakan, yıkan, alan, yutan; ölümün kol gezdiği bir Türkiye ve yaşlı Norveç fiyordları kadar eski bir mesaj bombardımanı olmasaydı nihai tablo...
Yanlış anlaşılmasın, çizilen o Türkiye resmine yok itirazım. Ancak Norveç üzerinden yapılan mukayese, olsa olsa uluslararası festival komitelerinin gözünü yaşartır.
Neyse, olmuşla ölmüşe çare yok. Her şeye rağmen, sinemada alacağı daha uzun bir yol olduğuna inanıyorum Mahsun Kırmızıgül'ün. Bütün ekibi kutluyor ve 'ellerinize sağlık' diyorum.
Sevim Gözay/ Akşam