Bekir Coşkun Kılıçdaroğlu'nu bombaladı: Dokuzuncu kez kaybetmeyi mi beklemeliyiz;Yeter!
Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun bugünkü yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi.
Referandumda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok ön planda
olmamasını “Çünkü Kemal Bey ‘Hayır’ın zayıf karnıydı” diye
açıklayan Bekir Coşkun, “İlk işimiz; CHP'yi sekiz kez seçim
kaybedenlerden kurtarmak olmalı…” ifadelerini kullandı. Coşkun
yazısını “Yeter” diyerek bitirdi.
Bekir Coşkun yazısı şöyle:
“Yürekli insanlar tutuklanmayı göze alıp direnirken…
CHP Sözcüsü Böke “Sine-i millete döneriz” dedikten kırk beş dakika
sonra Grup Başkanvekili Gök çıkıp “Sine-i millet yok” demeseydi, bu
yazıyı yazmayacaktım…
“Henüz sırası değil” diye…
Ama basiretsizliğin sırası yokmuş…
Her biriniz ayrı bir parti misiniz?..
Genel Başkanınız yok mu sizin?..
*
Bak arkadaş:
Referandum kampanyasında CHP örgütü ve tabanı büyük bir çaba
gösterdi. Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nu adeta gizledik…
“Fazla gözükmesin” dedik…
“Ne diyor?” diye koşup sormadık…
Köşelerimizde söz etmedik, yokmuş gibi yaptık…
*
Zaten o da kendini gizledi…
Meydanlarda çok gözükmedi…
Öne çıkmadı…
İl il koşmadı…
*
Çünkü Kemal Bey “Hayır”ın zayıf karnıydı…
Erdoğan bunun farkına vardı…
Bizler gizlemek isterken, o tutup tutup milletin önüne koydu…
Özellikle referanduma günler kala tüm konuşmalarında “Ey
Kılıçdaroğlu” diye başladı, “Ey Kılıçdaroğlu” diye bitirdi…
Ana muhalefet liderinin yeterince güven vermemesinin bir-iki
puanlık kaybı yok mudur referandumda?..
Sonuçta 1-1,5 puanla kaybettik…
*
Şimdi…
Her iki kişiden birisi bu anayasayı tanımıyor ve büyük bir
demokrasi mücadelesi başladı…
Ancak demokrasi mücadeleleri örgütsüz, yani partisiz asla
olmaz…
Başarılamaz…
2019'da bu referandumun uygulamaya geçmesi için yine sandık var
önümüzde…
Dokuzuncu kez kaybetmeyi mi beklemeliyiz?..
*
İlk işimiz; CHP'yi sekiz kez seçim kaybedenlerden kurtarmak
olmalı…
Bu aynı anda verdiğimiz hukuk mücadelesine engel değil…
*
Umutlarımız boğazlarımızda düğümlü…
Her birimizin içinde kıyametler kopuyor…
Kaç gecedir gözlere uyku girmedi…
Çocuklarımız adına korkumuz var…
Laik hukuk devleti olan cumhuriyetimiz yıkıldı…
Kızgın ama çaresiziz…
*
O gün yaşlı insanlar erkenden gelmiş oy kuyruğuna girmişlerdi… Yaşı
çiftten kır saçlı erkek, içeri girerken, başörtüsünün altında
kıvırcık saçları gözüken yol arkadaşına dönüp “Hayırlı olsun”
dediğinde, kuyrukta bekleyen herkes ağlamıştı…
Yeter…”