02 Kas 2009 14:32 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:55

"BEKİR BEY DERHAL SÖZCÜ'YE GEÇMELİ?" HANGİ YAZAR BEKİR COŞKUN'A BU TAVSİYEDE BULUNDU?

"Yine eski günlerdeki gibi... Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan yan yana!"

HANGİ KÖŞE YAZARI DERHAL SÖZCÜ'YE GEÇMELİ?


Arada bir Bekir Coşkun'a "takıldığımı" bilenler soruyor: Hayli zamandır boşladın adamcağızı; aklı başında şeyler dercedecek kadar değişti mi yoksa?!

Peşin söyleyeyim: Gram değişmedi.

Daha geçen gün "Cumhuriyetimize kasteden bir karşı devrimin tam ortasındayız..." gibi yine tuhaf bir ifadeye imza attı.

Yani, eskisi kadar güzel saçmalıyor!

Hele "Geri Vites..." başlıklı bir yazısı var ki, şanzımanı hepten dağıttığının resmidir.

AB hayallerinin AK Parti marifetiyle sukut-i hayale uğradığını "dillendiriyor" güya.

Hem Suriye vizesinin kalkmasıyla, hem de İran'la TL üzerinden ticaret yapma kararıyla aklı sıra dalgasını geçiyor.

TL üzerinden ticaret yapma kararının, dolar ve avro yerine kendi paramıza değer kazandırmak anlamına geldiğini hadi kavrayamıyor; Gazi Paşa'nın bölge ülkeleriyle yaptığı anlaşmaları, kurduğu paktları da mı bilmiyor?

Bu ülkenin havasını soluyan, ekmeğini yiyen bir insan evladı, bu ülkenin komşularıyla vizesiz seyahat etmeyi aşağılayabilir mi? Komşularıyla yaptığı ticareti, yine bu ülkenin parasıyla yapmasından rahatsız olabilir mi?

Bekir Bey oluyor!

Peki, neden böyle?

AB yolundan sapıldığına inandığı için mi bunca rezilliğe dûçâr oluyor?

Bunun için mi, AB kapısında "serbest dolaşım" hayalinin berhava edildiğini ihsas ederek, "Bavulunuzu alıp Suriye'ye gidebilir, serbestçe dolaşabilirsiniz, gözünüz aydın..." şeklinde alay ediyor?

Bunun için mi, AB kapısındaki "ortak para birimi" hayalinden, "TL ortak para birimine" vardık demeye getirerek hayıflanıyor?

Bunun için mi "Başbakan, İran ile sınır ticaretinde ortak paraya geçilmekte olduğunu Tahran'da açıkladı, ne mutlu..." diyerek, kendi paramızla ticaret yapmamızı aşağılıyor?

"Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye" sloganları altında yapılan "Cumhuriyet Mitingleri"ni avuçlarını patlatırcasına alkışlayan bu kafa değil miydi?

Şimdi kalkmış, kimi Batılı mevkutelerdeki "Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor!" mealindeki yorumlara hançeresini yırtarcasına alkış tutuyor!

Dahası, "Geldiniz mi benim dediğime..." gibilerinden "fırça kayıyor."

Dediği de şuncağızdan ibaret: AK Parti doğası itibariyle asla Batı'ya yönelmez.

Bu müthiş "keşfini" daha da müthiş bir "misalle" açıklamayı da ihmal etmiyor: "Hani geri vitesle ileri gidilmez..."

Buradaki "geri vites" TL; dolar filan da "ileri vites" oluyor galiba!

"Atatürk'ün kızları" tesmiye ettiği kesimden, "Bağımsızlık benim karakterimdir gibi lafları ne yapacağız Bekir Bey?.." diye soranlar çıkar mı, bilmem.

Benim bildiğim; fikrin bittiği, Bekir Coşkun'un başladığı nokta burası!

Dolayısıyla...

Onca darbe günlüğü, onca lahika, onca muhtıra, onca asit kuyusunun Türkiye'yi AB yolundan uzaklaştırdığını ima yoluyla da olsa dillendirmeyen bir kafanın, Suriye sınırının açılmasını veya TL üzerinden ticaret yapma kararını, AB yolundan sapmak şeklinde değerlendirmesini ciddiye alamayız.

Ciddiye alamadığımız için de mecburen Bekir Coşkun'u ele alacağız. (Halimizi anlayın da, bir daha bilip bilmeden, büyük adamlar fikirleri küçük adamlar kişileri konuşur, muhabbeti çekmeyin.)

Gelgelelim...

Bekir Bey eskisi kadar "zevk" vermiyor. Gazı kaçmış gazoz hissi uyandırıyor.

Bu da yazdıklarından değil, bulunduğu mecradan kaynaklanıyor elbette.

Yani, aynı şeyleri aynı üslupta dile getirdiği halde, Hürriyet'te oluşturduğu "gaz" Habertürk'te oluşmuyor.

"Mecra" deyip geçmeyin!

"Kurtlar Vadisi Pusu" dizisi "atv"de ne kadar "olabilecekse", Bekir Coşkun da Habertürk'te o kadar "olabiliyor."

Naçizane önerim şudur:

Bekir Bey derhal Sözcü'ye geçmeli. Ondan boşalan yere de, son zamanlarda Habertürk'te yazıyormuşçasına "mülayim" takılan Ahmet Hakan geçebilir.

Düşünsenize: Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun eski günlerdeki gibi yan yana...

Serdar Turgut veya Oray Eğin'den birini de yanlarına aldılar mı, tamamdır... -Benden söylemesi...-

Salih Tuna/Yeni Şafak