Bedenin sınırlarına cesur bir yolculuk!
Eylem Tok’tan günlerce etkisinde kalacağınız sarsıcı bir roman. Şiddet, kin, umut, umutsuzluk, aşk, arzu, tatminsizlik, çaresizlik ve yeniden umut...
Duyguların okuyucuya aracısız geçtiği “sahici bir dışavurum”.
Eylem Tok’un ilk romanı Mihr edebiyatımıza yepyeni bir soluk
getirecek, bıçak gibi keskin, yakıcı bir metin. Yakın çevresindeki
iki erkeğin cinsel tacizleriyle örselenmiş bir erken kadının
öyküsünü anlatan roman, “namus” üzerine kurgulanmış kusursuz bir öç
planı aynı zamanda...
Mihr’de kadınlığın coğrafyasına, bedenin sınırlarına cesur bir
yolculuğa çıkarıyor okurları Eylem Tok. Âdem ve Havva’dan bu yana
iki cinsi ayıran ve birleştiren aşk’ı da, arzuyu da daha önce hiç
denenmemiş bir kurguda anlatıyor.
II. Dünya Savaşı’yla başlayan, Fergana olaylarından günümüze
dayanan Ahıskalıların öyküleştirilmiş yaşamlarındaki aşklar ve
acılar romana başka bir renk katıyor.
Eylem Tok, bu psikolojik aşk romanıyla, küçük yaşlarda cinsel
istismara maruz kalmış insanların, gelecekte nelerle yüzleştiğini
ortaya seriyor ve cinsel kimliğini kaybetmiş insanların yetişkinlik
evresinde nasıl bir çırpınış içine girdiğini gösteriyor.
Mihr, çocuk cinsel istismarının travmalarını tüm şiddetiyle
anlatan; tene, bedenin indirgendiği “et”e, kadın olmaya, erkek
olmaya, iyiliğe ve kötülüğe dair sarsıcı bir roman!