22 Kas 2007 08:23 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

"BAZEN BİR ŞEYİ YAPMAMAK YAPMAKTAN DAHA DOĞRU OLABİLİR!.... KEŞKE SABAH İLE ATV'YE EL KONULMASAYDI!..." SABAH-ATV NEDEN SONSUZA KADAR KAMU MALI OLARAK KALMAMALI?...

Eriyip yok olmanın eşiğine gelmiş bir medya grubunu değerli hale getirip, rekabet pazarında ağırlıklı yere getirmek kolay değildir. Ciner döneminde Sabah ve ATV´de bu başarılmıştı.

Sabah-ATV sonsuza kadar kamu malı olarak kalmamalı


Bazen bir şeyi yapmamak yapmaktan daha doğru olabilir.


Sabah ile ATV´nin Turgay Ciner´in elinden alınıp TMSF´ye aktarılması da, bu çizgide değerlendirilmek durumunda şimdi.

Eriyip yok olmanın eşiğine gelmiş bir medya grubunu değerli hale getirip, rekabet pazarında ağırlıklı yere getirmek kolay değildir. Ciner döneminde Sabah ve ATV´de bu başarılmıştı.

Eğer bu grubun halka açılabilmesi mümkün olsaydı, herhalde Dinç Bilgin´in TMSF´ye olan yükümlülüklerinin karşılanabileceği mali kaynaklar da yaratılacaktı.

Ama olamadı ve TMSF geçen Nisan´da gruba el koydu.

Ciner de herhalde "kamu" ile davalı olmak yerine uzlaşmanın daha akılcı olacağını düşünüp, TMSF ile uzlaşmayı seçti.

Şimdi 5 Aralık günü Sabah-ATV´nin ihale yoluyla satışı var. Bu ihaleye katılacak grupların sayısının az olması ise, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk´ü de üzmüşe benziyor.

Nitekim ihaleye olan ilginin beklentilerinin altında olmasını yorumlayan Ertürk, 1.1 milyar dolarlık muhammen bedelin altındaki bir teklifin kabulünün mümkün olmadığının da altını çizerek, talebin azlığı konusunda şunları söylemiş:

- Nedenler arasında yüzde 25 yabancı sınırının varlığı, uluslararası kredi piyasalarındaki daralmanın getirdiği şartlar ve finansal kurumların medya sahipliğiyle ilgili getirilen kısıtlamalar var.

Yıllarca birlikte olduğumuz Sabah´ta çalışan arkadaşlarımın bu noktada ne tür bir duygu fırtınası yaşadıklarını hem hissediyor hem de biliyorum. Ana ham maddenin duygu, düşünce, haber, yorum olduğu bir sanayidir medya. Bunca çalkantı arasında morallerini ayakta tutup marka değerini korumayı başaran kadroların, bu yeni dönemi de başarı ile karşılayacaklarını ümit ediyorum.

Medyada çok seslilik ve bağımsızlık, demokrasinin de güvencesidir.

Bu grubun sonsuza kadar kamu yönetiminde kalması, umarız ihtimal dışıdır.