26 Ara 2013 17:36
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:50
Başsavcı savcıya ayar verdi! Neyi kimden kaçırıyor?
Yolsuzluk soruşturmasının ikinci dalgasıyla ilgili dosya elinden alınan Savcı Muammer Akkaş'a ilk tepki!
Aralarında ünlü isimlerin de olduğu iddia edilen 30 kişiye karşı
yürütülmesi için düğmeye basılan 2'nci dalga operasyonlara ilişkin
dosyanın Başsavcı Turan Çolakkadı tarafından Muammer Akkaş'tan
alındığı söylenmişti. Bu gelişmelerin üzerine soruşturma dosyası
elinden alındığı iddia edilen savcı basına yazılı bir açıklama
yapmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da yaşanan bu olayların üzerine yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin iddialarla ilgili açıklama yaptı.
İşte Çolakkadı'nın açıklamasından satır başları:
''Sizlere bir kağıt dağıtıldı bir savcımız tarafından. Yalan yanlış bilgiler verildi. İşin esasını ve doğrusunu anlatmak mecburiyetinde kaldım.
Dün sizlere bir basın açıklaması vermiştik. Orada şöyle demiştik, başsavcıların savcılar üzernde denetim yetkisi vardır, bu yasada böyle yazılmıştır. Soruşturmaları başsavcılar başlatır yada yetki verdiği vekiller ve cumhuriyet savcıları yaparlar. Başsavcılığımız 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor, bu 200 savcı rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatır ne de bitirir.
Bir iş bölümü içinde çalışıyoruz. Çalışma talimatımız var. Bu talimat yıllardan beri yürürlükte. Kitapçık halinde bastırıyoruz, bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Yürürlükte olan son çalışma talimatımız, 1 ekim 2012'de basılmış. Kuralları orada koymuşuz. Bugün koymamışız.
Dün açıkladığımız gibi şöyle diyoruz; "Cumhuriyet savcıları önemli olayları kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal, hatta çok önemliyse faksla telefonla, başsavcıya veya vekile bildirir.'' Ya böyle bir şey olmazsa kaos olur. Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa.
Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girilmiş, yada hiç kaydedilmemiş. Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok.
Bizim talimatımızda diyor ki, "Soruşturmaların hukuka uygun yürümesi, gizliliğe riayet edilecek'' Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcımız yada basın sözcümüz var o yapar.
Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcıya verilir. Bu talimatta böyle.
Bugün görüp uygulamış değiliz. Geçmişte de buna riayet etmeyenleri değiştirdik.
Şunu huzurunuzda ilan ediyorum 35 senden fazla bu meslekteyim. Hiç kimseden emir almam. Bütün gücümle Türkiye'de en uzun terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Soruşturmalarımız sırf adalet adına yürüsün diye çalışıyoruz. Hak neyse o yerini bulacak. Soruşturmalar yapılacak. Yargının rencide edilmesini önlemek için sizlere bu açıklamayı yapıyorum.''
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da yaşanan bu olayların üzerine yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin iddialarla ilgili açıklama yaptı.
İşte Çolakkadı'nın açıklamasından satır başları:
''Sizlere bir kağıt dağıtıldı bir savcımız tarafından. Yalan yanlış bilgiler verildi. İşin esasını ve doğrusunu anlatmak mecburiyetinde kaldım.
Dün sizlere bir basın açıklaması vermiştik. Orada şöyle demiştik, başsavcıların savcılar üzernde denetim yetkisi vardır, bu yasada böyle yazılmıştır. Soruşturmaları başsavcılar başlatır yada yetki verdiği vekiller ve cumhuriyet savcıları yaparlar. Başsavcılığımız 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor, bu 200 savcı rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatır ne de bitirir.
Bir iş bölümü içinde çalışıyoruz. Çalışma talimatımız var. Bu talimat yıllardan beri yürürlükte. Kitapçık halinde bastırıyoruz, bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Yürürlükte olan son çalışma talimatımız, 1 ekim 2012'de basılmış. Kuralları orada koymuşuz. Bugün koymamışız.
Dün açıkladığımız gibi şöyle diyoruz; "Cumhuriyet savcıları önemli olayları kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal, hatta çok önemliyse faksla telefonla, başsavcıya veya vekile bildirir.'' Ya böyle bir şey olmazsa kaos olur. Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa.
Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girilmiş, yada hiç kaydedilmemiş. Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok.
Bizim talimatımızda diyor ki, "Soruşturmaların hukuka uygun yürümesi, gizliliğe riayet edilecek'' Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcımız yada basın sözcümüz var o yapar.
Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcıya verilir. Bu talimatta böyle.
Bugün görüp uygulamış değiliz. Geçmişte de buna riayet etmeyenleri değiştirdik.
Şunu huzurunuzda ilan ediyorum 35 senden fazla bu meslekteyim. Hiç kimseden emir almam. Bütün gücümle Türkiye'de en uzun terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Soruşturmalarımız sırf adalet adına yürüsün diye çalışıyoruz. Hak neyse o yerini bulacak. Soruşturmalar yapılacak. Yargının rencide edilmesini önlemek için sizlere bu açıklamayı yapıyorum.''