''BAŞÖRTÜLÜ GÖRÜNCE KORKUYORUM, ÖCÜ GİBİ!'' ÜNLÜ OYUNCUDAN ŞOK SÖZLER!
Habertürk'te Balçiçek İlter'in sorularını yanıtlayan oyuncu Serra Yılmaz, başörtülülere ve çarşaflıları aşağılayan ifadeler kullandı.
Oyuncu Serra Yılmaz Söz Sende’de Balçiçek İlter’in sorularını
yanıtladı.12 Eylül döneminde yaşadıklarını anlatan ünlü oyuncu,
ülkede dindar kesimin fazla ezilmediğini söyledi. İşkence gören
insanlar varken başörtülü üniversiteye gidememenin büyük bir baskı
örneği olmadığını belirten Serra Yılmaz, "Ben aslında insanların
kapalı olmasından hiç hoşlanmıyorum. Bazen korkuyorum
başörtülülerden. Geçen gün hastaneye gittim, içeri girdim simsiyah
bir öcü geldi üstüme. Korktum, korkutucu geliyor bana." diye
konuştu.
"DEMEK Kİ HALKIN ÇOĞU İLLEGAL ÖRGÜT ÜYESİ"
Başbakan’ın söylediklerine bakılırsa durum çok vahim. Demek ki
milyonlarca illegal örgüt üyesi Anıtkabir’e çıktı, gayet korkutucu.
Demek ki halkımızın büyük çoğunluğu illegal örgüt mensubu. Böyle
bir şeyi aklınız alabiliyor mu? Bu kadar mı mantık dışı
konuşabiliyor bizi yönetenler? Bence memleketin durumu çok vahim.
Öyle bir aşamaya geldi ki ben bundan önceki geri demokrasiyi geri
istiyorum. İleri demokrasi buysa, gerisini iade etsinler ben
razıyım...
"12 EYLÜL GERÇEK ANLAMDA YARGILANMADI"
Darbelerle yeterince yüzleşmediğimizi düşünüyorum. Çünkü 12 Eylül
gerçek anlamda yargılanmadı. Mesela 12 Eylül benim özel hayatımı da
etkiledi. Hapse girmedim ama eski eşimle olan hayatım etkilendi.
Çocuğumla olan ilişkim etkilendi. Huzurlu bir anne değildim. Çok
daha çabuk sinirlenen bir anne oldum. Bunları benden çalınmış
şeyler olarak değerlendiriyorum. 12 Eylül bizim gündelik hayatımızı
da etkiledi. Elbette daha vahim şeyler var, öldürülenler, işkence
görenler var. Ama bizim de gündelik hayatımız etkilendi. Herkes
yara aldı. 12 Eylül’ün tabii ki yargılanması lazım. Bana bazı
şeylerin geri verilmesi mümkün değil. Çocuğu ölenlere çocukları
iade edilemeyecek. Ama en azından yargılansınlar ve deşifre
olsunlar.
"BAŞÖRTÜLÜLERE YAPILAN ÇOK BÜYÜK BİR BASKI
DEĞİL"
Ben bu ülkede inanan kesimin fazla ezildiğini düşünmüyorum. İşkence
görüp şu anda toprağın altında ne idüğü belirsiz çukurlardan kemiği
çıkanların yanında; "Başımı bağlayarak üniversiteye gidemedim" çok
büyük bir baskı örneği değil. İnsan utanır. Manevi bir işkence
olarak da görmüyorum bunu. Laikliğin olduğu bir ülkede böyle şeyler
olabilir. Ama başını örtmek konusunun kadınlara karşı kullanılan
bir araç olmasını da istemiyorum. Ben aslında insanların kapalı
olmasından hiç hoşlanmıyorum. Ama bu bir tek beni ilgilendirir,
onları ilgilendirmez. İstediği gibi örtünüp çıksınlar.
"BAŞÖRTÜLÜ GÖRÜNCE KORKUYORUM, ÖCÜ GİBİ"
Ben bazen korkuyorum başörtülülerden. Geçen gün hastaneye gittim,
içeri girdim simsiyah bir öcü geldi üstüme. Korktum, korkutucu
geliyor bana. Ama hiçbir zaman kimseye "Neden başını örttün?" deme
hakkını kendimde görmüyorum. Dolayısıyla hiç kimsenin de bana "Sen
niye başını açık geziyorsun? Niye içki içiyorsun?" gibi bir şey
sorma hakkı da yok. Bu konuyu sömürerekten baskıya uğradığını iddia
eden arkadaşların haklı olduğunu düşünüyorum ama bunun çok da
hayati bir baskı olduğunu düşünmüyorum.