"Basının Dijital Dönüşümü Ana Yapısal Diyalog Forumu"

KOCAELİ (AA) - Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, bugün gelinen nokta itibarıyla internet teknolojisi tabanlı gelişen yeni medyanın geleneksel medyayı adeta yok etmekle tehdit ettiğini belirterek, "O kara günün gelmesini beklersek, ilk kaybımızın gazeteler olacağına sanırım kimsenin şüphesi yok." dedi.

Avrupa Birliği Bakanlığı, Erasmus +, Basın İlan Kurumu (BİK) ve Türkiye Ulusal Ajansı iş birliği ile "Gençlerin Katılımı ile Yerel Basının Dijital Dönüşümü Ana Yapısal Diyalog Forumu" Koaeli'deki BİK Tatil Köyü'nde başladı.

Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen iletişim ve diğer fakültelerden mezun gençlerin katıldığı forumun açılışında konuşan BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, BİK'in asli görevinin başta kamuya ait olmak üzere resmi ilan ve reklamların, süreli yayınlara adaletli bir şekilde dağıtılarak yayımlanmasını sağlamak olduğunu söyledi.

Karaca, kurumun 600'ün üzerinde gazete ile 700'e yakın dergiye resmi ilan yolu ile büyük katkı sağladığını dile getirdi.

- "Yeni medya, geleneksel medyayı adeta yok etmekle tehdit ediyor"

Gazetelerin dijital dönüşümlerinin sağlanması sürecinin sağlıklı yürütülmesine katkı sağlamak amacıyla gazetelere ait internet sitelerini iyileştirecek bir projeyi bu yıl içerisinde tamamlayacaklarını ifade eden Karaca, şöyle konuştu:

"Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla internet teknolojisi tabanlı gelişen yeni medya, geleneksel medyayı adeta yok etmekle tehdit ediyor. O kara günün gelmesini beklersek, ilk kaybımızın gazeteler olacağına sanırım kimsenin şüphesi yok. İster bir gazeteye ait olsun ister olmasın, internet haber siteleri, gazete, radyo ve televizyonlarla beraber aynı kategoride kabul etmemiz gereken mecradır. Zaten onun için yeni medya ifadesini çok kolay benimsedik.Yeni medyanın mesleki normlarının belirlenmesi, çalışanlarının sosyal hakları başta olmak üzere ilgili hukuki düzenlemelerin bir an önce yapılması elzemdir. Elbette bunu yaparken, giderek çöplüğe dönen dijital platformların içinden gerekli filtrelemeyi gerçekleştirecek şartların da belirlenmesi gerekiyor. Gazeteler başta olmak üzere geleneksel medyanın tüm aktörleri, dijital platformları lehlerine nasıl kullanabileceği üzerinde kafa yormalı, sunduğu nimetlerden yararlanmalı ve bütünleşik bir anlayışla hareket etmelidir. İnternet haber sitelerinin resmi ilan ve reklam alıp alamayacağı ya da alacaksa ne zaman alabileceği konusu... Burada kurumum adına şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, o gün geldiğinde bizler hazır olacağız."

- "AA Türkiye'de medyaya içerik sağlayan en önemli kurum"

Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan da AA'nın Türkiye'de medyaya içerik sağlayan en önemli kurum olduğunu ifade ederek, "Medya varsa Anadolu Ajansının bir önemi vardır. Bizim halkın bilgiyi ve haberi en doğru şekilde alabilmesi için ortaya koyduğumuz çabanın paydaşı medyadır." dedi.

Medyanın olumlu ya da olumsuz biçimde toplumları yönlendirme konusunda son derece etkili bir araç olduğunu dile getiren Altınalan, "Medyanın bu denli etkili olmasında en önemli faktör de gazetecilerin oynadığı roldür. Bir yerde gazeteciler haber yaparsa medya güçlü olur. Yaptığımız öyle haberler vardır ki toplumu etkilemenin yanı sıra devletlerin iç ve dış politikasının belirlenmesinde önemli rol oynar." diye konuştu.

Medyanın öteden beri en önemli psikolojik savaş enstrümanlarından biri olduğunu vurgulayan Altınalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gezi olayları sürecinde, Batı'nın anlı şanlı ajansları Taksim'e adeta kamp kurmuş, buradan durmadan canlı yayınlar yapmaktaydı. Acaba hedefleri orada dillendirilen türden çevre konusunda oluşturulan duyarlılığa mütevazı bir katkı mıydı, yoksa bu bahane edilerek, Türkiye'ye yönelik operasyonda işin medya ayağı mı icra ediliyordu? Aynı medya organları Rabia katliamında nasıl yayın politikası izlemişti?

Hamburg olayları, Türkiye'de Gezi Parkı'ndaki olaylara benzer biçimde, 2014'te Almanya'nın Hamburg kentinde bazı gruplar tarafından şehirde alternatif bir kültür merkezi olarak kullanılan Rote Plaza'nın tahliye edilmesi isteminin sonucunda şehirde büyük gösteriler meydana gelmiştir. Bu gösteride yaklaşık 8 bin solcu polisle çatıştı ve toplam 170 polis ve 20'si ağır 500 gösterici yaralandı. Alman medyası göstericileri anarşist olarak nitelemiş, protestocuları sürekli suçlamış, şiddeti sansürlemiş ancak AA bu olayı dünyaya duyurmuştur. Berşeva'da Osmanlı Camisi'nde 7 yıldan bu yana İsrail'in yaptığı Şarap Festivali... AA'nın Arapça yayın yapması, muhabir ağını genişletmesi ve ısrarlı haberleri sonucu İsrail bundan vazgeçmiştir. Yine AA Myanmar cuntasının 50 yıldan uzun süreden bu yana Arakan Müslümanlarına zulmünü gündeme taşıdı. Böylece başta Türkiye olmak üzere bazı Batılı devletler harekete geçti.”

- "Süper güçlerin en önemli güç odaklarından biri de sahip oldukları medya organlarıdır"

Medyanın artık tüm dünyada bilgi ve haber alma hakkını temin etmenin üzerinde bir misyon üstlendiğini ifade eden Altınalan, "Süper güçlerin en önemli güç odaklarından biri de sahip oldukları medya organlarıdır. Güçlü ekonomi, güçlü ordu, güçlü demografik yapı, güçlü nüfuz ve güçlü bir medya... Artık dünyada süper güç olmanın en başat parametreleri bunlardır. Biz bunu biliyoruz. O nedenle, Anadolu Ajansı, 2012 yılına kadar sadece Türkçe yayın yapıyorken, şu an 11 dilde, yakında 13'e çıkacak, 86 ülkede yapılanarak güçlü bir aktör olarak öne çıkmaktadır. Çünkü güçlü bir Türkiye, güçlü bir yerli ve milli medyası olmaksızın hayaldir." ifadelerini kullandı.

Yeni dünyada klasik medya araçlarının da dönüştüğünü belirten Altınalan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Klasik medya araçlarına dijital dediğimiz yeni bir mecra eklendi. Artık herkes gazeteci ve internette hesabı olan herkes haber yayınlama platformuna sahip. O nedenle bu yeni medya düzenine ve dijital dünyaya yatırım yapmayan ve bu yeni medya anlayışına adapte olmayanlar sınıfta kalacaklardır. Klasik medya belki hiç bitmeyecektir. Ama geleceğin yeni medyası dijital medyadır. Dijitalleşme, üretim maliyetlerini çokça düşürdüğü için inanılmaz bir avantaj sağlasa da, burada hızlı olmak ama aynı zamanda güvenilirliği korumak rekabette, en belirleyici göstergelerden biri olacaktır.”

- "TRT izleyiciyi müşteri olarak görmez"

TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdulhamit Avşar ise TRT’nin kamusal yayın yaptığını belirterek, görev ve sorumluluklarından bahsetti.

TRT olarak dijital yayıncılıkla ilgili gidişatı takip ettiklerini ifade eden Avşar, bununla ilgili Yeni Medya Kanal Koordinatörlüğü birimini oluşturduklarını söyledi.

Birimin faaliyetlerini aktaran Avşar, "Bu birimimiz sosyal medya ve dijital medya alanında birçok çalışma yürütüp diğer birimleri koordine ediyor. TRT arşivlerini dijitale aktardık. Bununla ilgili bir web sitesi de oluşturduk ve izleyicinin imkanına sunduk. TRT bir kamu yayın kurumu ve hedef kitlesi yurttaşlardır. İzleyiciyi müşteri olarak görmez ama ne yaparsam yapayım bunu alırlar gibi bir anlayışa da sahip değildir." şeklinde konuştu.

Basın Yayın ve Enformasyon Bursa İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı ise kurumun tarihçesi ve görevleri hakkında bilgiler aktardı.

Gölbaşı, haber üreten bir kurum olmamalarına rağmen Facebook'ta takipçi sayılarının 660 bin, Twitter takipçi sayılarının ise 440 bin civarında olduğunu ifade ederek, 35'i ulusal 750 gazeteyi takip edip dijital ve mobil ortama aktararak e-gazeteye dönüştürdüklerini kaydetti.