05 Tem 2012 17:14 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:53

BASIN KARTI OLMAYAN MESLEKTEN SAYILMADI!

AK Parti ile CHP arasında yaşanan makale gerginliğine basın kartı tartışmaları da eklendi!

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanlarının “Türkiye’yi komşularına ilham verici bir örnek” olarak nitelendirdiği, AB ve Türkiye konulu makalesini eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’na sert yanıt verdi.

AKP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Loğoğlu’nun eleştirilerinin “Türk siyasetinin temel sorunlarından birinin ciddi ve inandırıcı bir muhalefet eksikliği olduğunu gösterdiğini” ifade etti. AB Dışişleri Bakanları’nın Türkiye’nin geldiği güçlü noktayı teslim eden stratejik bir bakış ortaya koyduğunu belirten Çelik, “Buna karşılık, Sayın Loğoğlu, örneği daha önce görülen biçimde, Türkiye’nin prestijinin teslim edilmesinden rahatsızlık duymuştur” dedi.

-“SANKİ MECLİS’TEN GÖTÜRÜLDÜLER”-

AKP’nin gizli ajandası olduğu yönündeki propagandaların, hızla başlayan AB reform süreci ve demokratik iyileştirmelerle çürütüldüğünü savunan Çelik, “Sayın Loğoğlu, Türkiye’yi şikayet eden mektubunda, sanki sekiz muhalefet mensubu milletvekili meclisten hapishaneye götürülmüş havası yaratmaya çalışmaktadır. CHP’nin seçimde aday gösterdiği ve meclise girmeye hak kazanan isimler, Türkiye’de, Hükümeti meşru siyasi yöntemler dışında, bir cunta oluşumuyla, askeri darbeyle yıkmaya kalkışmak suçundan yargılanmaktadır” ifadelerini kullandı. Çelik, CHP’yi 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde tutuklanmış olan isimleri milletvekili adayı göstererek krizin ortaya çıkmasında başrol oynamakla suçladı.

-BASIN KARTI OLMAYANI MESLEKTEN SAYMADI-

CHP’nin gerçekleri çarpıtarak “tutuklu gazeteciler” konusunu bir kara propaganda aracı haline getirdiğini ifade eden Çelik, basın kartı olmayanların “meslekten olmadığını” belirttiği açıklamasında, “Adalet Bakanlığı, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformunun hazırlamış olduğu liste üzerinde yaptığı çalışma ile ‘tutuklu gazeteci’ olarak nitelendirilen isimlerin meslekten olmadığını; sayılan isimler arasında sadece 6 kişinin basın kartı sahibi olduğunu belirlemiştir. Ayrıca yargılama süreçleri ve listedeki isimlerin aldığı hükümler ile isnat edilen suçlar dikkate alındığında, listedeki hiç bir ismin, gazetecilik faaliyeti üzerinden yargılanmadığı görülecektir. Bu kişiler gazetecilik faaliyetiyle ilgisi olmayan suçlardan yargılanmaktadır” iddiasında bulundu.

-"CHP UTANCA İMZA ATTI"-

Çelik, açıklamasında, Türkiye’nin artık CHP ile özdeşleşen "militan yargı" düzenini geride bıraktığını, AKP’nin kimsenin görüş ve düşüncelerinden dolayı yargılanmadığı bir Türkiye olduğunu, AKP’nin 10 yıldır devam eden karalama ve jurnalleme kampanyalarına rağmen, Türkiye’ye yönelen tehditleri demokratikleşme, hukukun üstünlüğü ve özgürlüklerin artırılması ile bertaraf ettiğini, Türkiye’yi yabancı ülkelere şikayet eden CHP’nin Türkiye’nin gerçeklerini görmekten aciz olduğunu ifade etti. Çelik’in açıklamasında özetle şu ifadelere yer verildi:

“AK Parti’nin samimiyetini ve somut icraatını gören milletimiz bu çabaları takdir etmeye devam edecektir. Kendi halkının bu takdirini sığ muhalefet algısı ile anlamayı başaramayan zihniyetin, AB Dışişleri Bakanları tarafından kaleme alınmış ve hakkı teslim etme niteliğinde olan makaleyi doğru okuması beklenmemelidir. AK Parti iktidarları ile yükselen ‘Güçlü Türkiye’ imajından rahatsız olanların beyhude karalama kampanyaları ne ülkemizde ne de uluslararası camiada karşılık bulmayacaktır. Başarısız muhalefet geleneğini sürdürmekte olan CHP, Türk demokrasisi açısından maalesef bir utanca imza atmış, bu şikayet mektubu da bir siyaset ve demokrasi vizyonsuzluğu olarak tarihe geçmiştir.”