26 Eki 2013 13:45
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:43
BAŞDANIŞMAN CENGİZ ÇANDAR'A FENA AYAR VERDİ! SALDIRGAN, SEVİYESİZ, TÜKENMİŞ!
Yalçın Akdoğan, Cengiz Çandar'ın "hükümet ne yapacağını bilmiyor" yorumuna da sert tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki
köşesinde çözüm sürecinde gelinen noktayı yorumlarken hükümete
gelen eleştirilere de yanıt verdi. Akdoğan yazısında isim vermeden
Cengiz Çandar’a da sert eleştiriler yöneltti.
Hükümetin çözüm sürecinde kararlı ve ciddi adımlar attığı ancak KCK cephesinin süreci riske ettiğini savunan Akdoğan, Cengiz Çandar’ın "hükümet ne yapacağını bilmiyor" yorumuna da sert tepki gösterdi. "‘Süreç bitti’ diyenler ne istiyor?" sorusuyla söze başlayan Başdanışman, Çandar’ı hedef alan satırlarında şöyle dedi:
Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...
İşte Akdoğan’ın yazısındaki ilgili bölüm:
Başından bu yana örgütün amaç ve hedeflerini çözümün mutlak şartı olarak gösteren bazı yazarlar ‘hükümet çözmek istiyor ama ne yapacağını bilmiyor’ yaklaşımı içindeler. Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...
Öcalan dağdan inin dese ve PKK silah bırakmaya soyunsa, neredeyse onlar ortaya atılıp ‘aman kanmayın, bırakmayın’ diye eylem yapacaklar!
Acaba böyle bir süreci rayından çıkaracak olan AK Parti’nin anlayışı, meseleye bakışı veya takınacağı tavır mıdır, yoksa PKK’nın örgütsel hedefleri, ideolojik katılığı ve silahlı eylem sevdası mıdır? Her cümlesinde ‘savaş’ geçen bir zihniyetin barış istediğini temel veri kabul etmek ve çözüm diye çırpınan bir anlayışı çatışma meraklısı olarak sunmak ne kadar doğrudur?
Bundan daha küçük sorunlarla uğraşan ülkelerin onlarca yılda kat ettiği mesafeyi bir yılda almamızı isteyenler hayal aleminde yaşıyor olmalılar. Bu tür süreçler zordur, çetrefillidir, büyük bir sabır ve güçlü bir irade gerektirir. Taraflar arasında hep beklentiler arasında uçurum vardır, hep bir gerilim ve restleşme yaşanır, hep süreç kopma noktasına kadar gelir... Tam tatmin, mutlak memnuniyet hiçbir konuda mümkün değildir. Önemli olan iyi niyetle çözüm yolunda ilerlemektir. Kağıt üzerinde yapılan kurguların hayatın gerçekleriyle örtüşüp örtüşmediğini, toplumsal psikoloji ve siyaset dünyasındaki karşılıklarının ne olduğunu hesaba katmadan ezbere konuşmak meseleyi bilmek anlamına gelmez. Hiçbir zaman taşın altına elini koymadan hariçten ahkam kesenlere göre mesele çok basittir.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
Hükümetin çözüm sürecinde kararlı ve ciddi adımlar attığı ancak KCK cephesinin süreci riske ettiğini savunan Akdoğan, Cengiz Çandar’ın "hükümet ne yapacağını bilmiyor" yorumuna da sert tepki gösterdi. "‘Süreç bitti’ diyenler ne istiyor?" sorusuyla söze başlayan Başdanışman, Çandar’ı hedef alan satırlarında şöyle dedi:
Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...
İşte Akdoğan’ın yazısındaki ilgili bölüm:
Başından bu yana örgütün amaç ve hedeflerini çözümün mutlak şartı olarak gösteren bazı yazarlar ‘hükümet çözmek istiyor ama ne yapacağını bilmiyor’ yaklaşımı içindeler. Onlara göre aklı ermeyen ve meseleyi algılayamayan hükümet bu bir bilenlere sormalı ve onları baş tacı etmeli... Onların olmadığı bir süreç neticeye varamaz, hatta varmamalı...
Öcalan dağdan inin dese ve PKK silah bırakmaya soyunsa, neredeyse onlar ortaya atılıp ‘aman kanmayın, bırakmayın’ diye eylem yapacaklar!
Acaba böyle bir süreci rayından çıkaracak olan AK Parti’nin anlayışı, meseleye bakışı veya takınacağı tavır mıdır, yoksa PKK’nın örgütsel hedefleri, ideolojik katılığı ve silahlı eylem sevdası mıdır? Her cümlesinde ‘savaş’ geçen bir zihniyetin barış istediğini temel veri kabul etmek ve çözüm diye çırpınan bir anlayışı çatışma meraklısı olarak sunmak ne kadar doğrudur?
Bundan daha küçük sorunlarla uğraşan ülkelerin onlarca yılda kat ettiği mesafeyi bir yılda almamızı isteyenler hayal aleminde yaşıyor olmalılar. Bu tür süreçler zordur, çetrefillidir, büyük bir sabır ve güçlü bir irade gerektirir. Taraflar arasında hep beklentiler arasında uçurum vardır, hep bir gerilim ve restleşme yaşanır, hep süreç kopma noktasına kadar gelir... Tam tatmin, mutlak memnuniyet hiçbir konuda mümkün değildir. Önemli olan iyi niyetle çözüm yolunda ilerlemektir. Kağıt üzerinde yapılan kurguların hayatın gerçekleriyle örtüşüp örtüşmediğini, toplumsal psikoloji ve siyaset dünyasındaki karşılıklarının ne olduğunu hesaba katmadan ezbere konuşmak meseleyi bilmek anlamına gelmez. Hiçbir zaman taşın altına elini koymadan hariçten ahkam kesenlere göre mesele çok basittir.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN