23 Oca 2018 16:49 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 01:58

Başbakanlık Türkiye'nin tanıtımı için kiminle anlaştı? Skandal ismi Yeni Şafak yazarı açıkladı!

Yeni Şafak yazarı Ali Saydam köşesinde, Başbakanlık’ın, İngiltere’de adı skandallara karışmış biriyle anlaştığını yazdı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Operasyonu’nu başlattı. Operasyonun başlamasının ardından Başbakan Binali Yıldırım, gazetecilerle bir toplantı yaptı. Yıldırım gazetecilere, PKK’nın yabancı basını manipüle ettiğini, dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Zeytin Dalı Operasyonu’yla yapılmak istenenin dünyaya anlatılması da operasyonun önemli ayaklarından birisi. Türkiye 2010 yılında ülkenin yurtdışındaki algısını yönetmek için Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nü kurdu.

“FARKLI TÜRKİYE AMBLEMLERİ KULLANDIKLARI BİLE…”

Hükümete yakın Yeni Şafak yazarı Ali Saydam köşesinde, Başbakanlık’ın, İngiltere’de adı skandallara karışmış biriyle anlaştığını yazdı. Saydam “Türkiye’nin yurt dışındaki tanıtımı ve algılama yönetimi üzerine düşünen ve aksiyon alan, insan, para ve zaman kaynağı harcayan çok sayıda resmî ve yarı resmî kurum, bir o kadar da sivil toplum kuruluşu var. Ne yazık ki aralarında bir eşgüdüm (koordinasyon) odaklanma yok. Zamanlama ve kilit mesaj konusunda ciddî bir mutabakat olduğu da söylenemez. Hatta çeşitli kurumların farklı Türkiye amblemleri kullandıkları bile gözlemlenebilir…” dedi.

“BAŞBAKANLIK BU ZATI MUHTEREMİ NASIL NEREDEN BULMUŞ ACABA”

Saydam İngiliz The Times gazetesinde 20 Ocak’ta yayımlanan bir habere de değindiği yazısında, Başbakanlık’ın anlaştığı ismi şu ifadelerle anlattı:

“Yazının başlığı şu: ‘Bell Pottinger’in şefi oyuna geri döndü!’ Habere göre Bell Potinger adlı PR ajansının üst üste skandallar yaşaması, adlarının uluslararası yolsuzluklara karışması üzerine ajanstan son anda istifa etmiş olan CEO’su James Henderson, geçen ay kendi adının baş harflerini taşıyan J&H Communications olarak bir şirket kurmuş. Henderson, -Times’a göre- işe hemen üç müşteriyle başlamış. Biri lüks tüketim aracı Richemont, diğeri yatırım şirketi Investec; üçüncüsü ise Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı… Henderson, Başbakanımızı İngiliz gazetecilerle buluşturma görevini üstlenmişmiş… Henderson demiş ki, ‘Benim görevim sadece karşılıklı ticarî görüşmeleri ayarlamak. Türkiye’yi tanıtmak ya da politik konulara girmek gibi bir niyetim yok’…

Adama, ‘Öyle bir şey de ki, özrün kabahatinden daha büyük olsun!’ deselermiş; herhalde ancak bunları diyebilirmiş. Başbakanlık, bu zatı muhteremi nasıl, nereden bulmuş acaba?”

ADI SKANDALA KARIŞTI

Ali Saydam Ekim ayında bir dergide “İngiltere’deki türden PR skandalı bizde olmaz” başlıklı bir yazı kaleme aldığını belirtti. Saydam köşesinde yazısından da alıntılar yaparak İngiltere’de yaşanan skandalı şöyle anlattı:

“Geçen yıl Ağustos ayında PR sanayiinin en büyüklerinden Bell Pottinger’in kurucu ortağı Lord Bell’in istifası ve firmayı terk etmesinin ardından Eylül ayının üçüncü günü yeni bir haber, iletişim dünyasına nükleer bomba gibi düştü. Ajansın, Güney Afrikalı müşterisi Oakbay Investments için yürüttüğü etik dışı çalışmaların ifşa olmasından bir gün sonra ajansın hisselerinin yüzde 20’sinden fazlasına sahip olan CEO’su James Henderson skandalın sorumluluğunu üstlendi ve istifa etti.

Bell Pottinger aynı günlerde İngiliz PR sektörünün etkili STK’sı PRCA’in mesleki etik kodlarına aykırı hareket etmekle suçlanmış, birlik tarafından sektörün itibarını korumak gerekçesiyle üyeliği iptal edilmiş ve beş yıl süreyle yeniden üyeliğe başvurması engellenmişti…

… İnternet üzerinde kısa bir araştırma yapıldığında Bell Pottinger’in ‘Karanlık iletişim sanatlarını’ ilk defa (Güney Afrika’daki) Guptagate skandalı için kullanmadığı görülüyor. Wikipedia sayfalarının manipüle edilmesi, insan hakları ihlalleriyle suçlanan ülkelerdeki hükümet içi ilişkilerde nüfuza sahip olunması, çocuk işçi ve insan hakları ihlalleriyle ilgili olumsuz yansımalara boğarak Google sonuçlarının manipüle edilmesinin önerilmesi vs…

Yazının devamında olayın perde arkasını da anlatmışız. Bir de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın düzenlediği ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 60 kadar kadın katılımcının yer aldığı “Dünya Siyaseti ve Medya” başlıklı panelde yaptığımız sunumda söz etmişiz Bell Pottinger’den. CIA için İslami teröre ilişkin ‘fake’ (sahte) videolar üretip dijital ortamda yayına sokmasından söz etmişiz…”

“SADECE ÜZÜLDÜĞÜMÜ İFADE ETMEKLE YETİNMEK İSTİYORUM”

Saydam, İngiltere’de skandala karışan böyle bir isimle Türkiye’nin anlaşmasına üzüldüğünü söyleyerek “Uluslararası ortamlarda ve bizzat İngiltere’de itibarı yerlerde sürünen bir iletişimci ile çalışmanın bizim itibarımızı nasıl etkileyeceğini düşünmeyi size bırakıyor ve sadece üzüldüğümü ifade etmekle yetinmek istiyorum… Sayın Başbakanımız bu özensizliği hak etmiyor…” dedi.