BAŞBAKAN'IN İFTARINA KATILDI SON ANKETİ AÇIKLADI!

Diğer yazar dostlar hiç söz etmezken benim ileri atılıp“Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iftar konuğuydum”dememi münasebetsizlik saymayın. Ak Parti’nin Söğütözü’ndeki genel merkezinin müdavimlerinden değilim; her‘ilk’saydığım gelişmeyi de okurlarla paylaşmak isterim.

Siyasi parti binalarına yolum pek düşmez. Önceki akşam Kanal 24’te yayınlanan programın çekimi için gittiğimde Ak Parti Genel Merkezine ilk kez ayak basmış oldum.

Program çekimi bitince, okunan ezanla birlikte bizleri binanın çatısına iftara çağırdı Tayyip Bey. Mustafa Karaalioğlu, Ahmet Kekeç ve Yiğit Bulut’la birlikte; Star ve ‘24’ün Ankara temsilcileri Mustafa Kartoğlu ile Taşkın Koç’la birlikte... Ankara’ya 360 derece tepeden bakan bir çatısı var binanın. Son yılların en sıcak yazını geçiren Ankara’da nadir esintili mekânlardan biri olduğuna eminim Ak Parti çatısının...

İftarda neler ikram edildiğini merak edersiniz biliyorum, ama ben Başbakan Erdoğan’la TV programı sonrası iftar sofrası etrafında geçirdiğimiz 1,5 saatten fazla sürede konuşulanları henüz kulaklarımdan silemediğim için akşamın daha çok o yönüyle ilgiliyim.

Aslına bakarsanız programda son zamanlarda konuşulan hemen her konuya değinilebildi. Başbakan Erdoğan da açık yüreklilikle cevap verdi bütün sorulara ve bu yüzden de ertesi günün gazete manşetlerini ve TV’lerin haber bültenlerini kurtarmış oldu. Aradan iki gün geçti, şimdi bile ‘Sansürsüz’de verdiği mesajlar tartışılıyor.

Tayyip Bey sınırlarımızın ötesiyle ilgilenmiyor yalnızca; çok uzak bir coğrafyada cereyan eden insan kıyımıyla da ilgili. Eski adı ‘Burma’ olan Myanmar’da yaşayan Müslümanlar bir süredir Budist çoğunluğun tehdidi altında. Ülke diktatörlükle yönetildiği için haberler geç ulaşıyor dünyaya; bu yüzden son saldırılarda binlerce Myanmar Müslümanının hayatlarını kaybettiği yeni gündeme gelebildi.

Kıyımdan kurtulmak isteyenler Bangladeş’e kaçmaya çalışıyor, ama o ülke de kendine özel sebeplerle geçişe kapılarını kapatıyor. Sahipsiz kalan Müslümanlar, bu durumu‘atış serbest’olarak anlayan Budistler tarafından acımasızca katlediliyor.

“Ne yapılabilir bu durumda?” Başbakan’ın zihnini meşgul eden sorulardan biri bu. Uçağa atlayıp âni bir ziyaret bile yapabilir, ya da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yollara düşebilir...

Sofrada konuşulanları belleğimden izlediğimde bir şeyin farkına vardım: Bir tür akademi gibi Tayyip Bey’in sofrası... Kendisine bazı konularda son bilgiler orada sunuluyor, aklına takılan bir konu hiçbir zaman cevapsız bırakılmıyor. Rakamsa rakam, bilgiyse bilgi,kendisi için o anda temin ediliyor. Milletvekili de olan danışmanı Yalçın Akdoğan tarafından...

Masadaki konumunu görünce, ne yalan söyleyeyim, Yalçın Akdoğan’ın Star yazılarını iki kez okumaya karar verdim.

Ömer Çelik de sofranın önemli simalarından. Onun katkısı daha çok farklı bir bakış açısı getirmek ve en çetrefil sorunlara biraz olsun insani bir boyutla yaklaşılmasını sağlamak gibi geldi bana. Görüşmenin bir vakti yanımızdan ayrılıp CNN-Türk’te bir programa konuk olmaya gitti.

Lütfullah Göktaş basınla ilişkilerine farklı bir soluk getirdi Başbakanlığın; her arayana mutlaka yetişmeye çalışıyor ve yanlış bilgilerin ortalığı sarmasını engelliyor.

Çeşitli şirketlerin kamuoyu yoklamaları son genel seçimin parti sıralamasının fazla değişmediğini gösteriyormuş. Yine Ak Parti, CHP, MHP ve BDP diye sıralanıyormuş partiler... “Ak Parti yüzde 50-55 arasında gidip geliyor” dedi Başbakan Erdoğan. CHP yüzde 20’lerde, MHP yüzde 12 civarındaymış... BDP oylarında ise elle tutulur bir düşüş fark ediliyormuş...

Biz oradayken elektrik birkaç kez geldi, gitti; iftar sonrası çatıya gelen Enerji Bakanı Taner Yıldız, kesintilerin Sincan’daki bir boru patlamasının sebep olduğu geçici bir durumdan kaynaklandığını anlattı. Tayyip Bey’in“Ak Parti Genel Merkezi çevresinde bu olursa...”demesi hoştu doğrusu...

Ya yemek? Tek notum şu: Tayyip Erdoğan’ın yemeklere tatlıyla başladığı biliniyordu; iftarda tatlı en son yenildi.

Taha Kıvanç/Star