Başbakan'ın gönderdiği isim tehdit mi edildi?
Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında paralel devletin birçok alanda dinlemeler yaptığını kaydetti...
İşte Abdülkadir Selvi'nin "Gazetecileri de dinlemişler" başlıklı o
yazısı:
Dershane tartışmasının patlak verdiği sırada Başbakan Erdoğan,
Bakanlar Kurulu'na sunum yapan Milli Eğitim Bakanlığı'na,
'dershanecilerle yeniden görüşme yapmaları' talimatını
vermişti.
Gece yarısı Milli Eğitim Bakanlığı'nda gerçekleşen görüşmede,
diyalog yerine tehdidi tercih eden bir grup dershane yöneticisi,
muhatabını, 'Seni 1 gün içerisinde sokağa çıkmaz hale getiririz'
diye tehdit etmişti.
O günlerde kuru bir gürültü gibi gözüken bu sözlerin, kasetler,
fişlemeler, dinlemeler, 17 ve 25 Aralık operasyonu ile bu tehdidin
bizzat ileride yapılacak operasyonların bir parçası olduğu ortaya
çıkmıştı.
Aynen bazı milletvekillerine, 'senin bazı fotoğrafların var ama
hallediyoruz' mesajı verildiği gibi.
Bazı milletvekillerinin aile ortamı içinde yapılan ses kayıtlarının
daha sonra kendilerine mesaj olarak gönderilmesi gibi.
Amaç, büyük bir istihbarat ağı ile bir korku imparatorluğu
oluşturmak ve böylece herkesi sindirmek.
Paralel devlet yapılanmasının ciğerini bilen Hanefi Avcı, Star
Gazetesi'nden Elif Çakır'la röportajında, 'Eğer MİT'i ele
geçirseler Başbakan Erdoğan'ı kuklalaştıracaklardı' diye boşuna
söylemiyor.
Çünkü sıkı durun yeni bir bilgi vereceğim.
Paralel yapılanma tarafından Türkiye'nin birçok önemli gazetecisi
dinlenmiş. Bu dinlemeler sonucunda neler yapıldığı ise başka bir
soru işaretini oluşturuyor.
Hatırlarsanız 90'lı yıllarda devletin, devleti dinlediği bir
Telekulak Çetesi ortaya çıkarılmıştı. Orada da bazı ünlü
gazetecilerin, dönemin bakanları ve başbakanı ile konuşmaları
mevcuttu.
Burada ise paralel devletin başka isimler altında dinleme kararı
çıkararak bir grup gazeteciyi dinlemesi söz konusu.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız