BAŞBAKAN'IN ALEVİ POLİTİKASINI AÇIKLADI; OY KAYGISI VAR İLKE KAYGISI YOK!
Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesindeki köşesine Başbakan Erdoğan'ın Alevi politikasını belirleyen cümleleri taşıdı.
Başbakan’ın Alevi politikasını açıklıyorum
ÇOKÇA yazıldı, çokça çizildi...
Dendi ki:
- İnançları “doğruluk” ya da “yanlışlık” açısından değerlendirmek
başbakanların işi değildir.
- Başbakanlar vatandaşlarının inancını tanımlayamazlar.
- Başbakanlar bir grup vatandaşına “siz yanlış inanıyorsunuz,
doğrusu şudur, buna inanacaksınız” diyemezler.
- Bir inanç grubunun ibadethanesinin neresi olacağına karar vermek
başbakanların işi değildir.
- Başbakanların görevi vatandaşlarının inancını teolojik açıdan
sorgulamak değildir, vatandaşlarının inançlarını özgürce
yaşamasının önünü açmaktır.
- Farklılıklara tahammül ve anlama çabası, demokrasinin olmazsa
olmazıdır.
Fakat görüyoruz ki:
Başbakan Erdoğan bütün bu yazılıp çizilenleri gayet iyi anladığı
halde, hiç görmemiş, okumamış gibi yapıyor.
Atlıyor. Atlamak istiyor.
Bu hususlara zerre kadar girmiyor.
Neden?
Çünkü Başbakan, Aleviler konusunda bir karar vermiş durumda.
* * *
Başbakan Erdoğan “içinden” şunları söylüyor:
- Alevilerin bana oy vermesi mümkün mü? Değil.
- O zaman ben ne diye Alevileri ikna etmek için uğraşayım ki?
- Oylarını her halükârda Kılıçdaroğlu’na verecek Alevilerin
haklarıyla uğraşmak yerine Sünni büyük çoğunluğun gönlünü fethetmek
için uğraşsam nasıl olur? Daha süper olur.
- “Cemevi ibadethane değildir” desem kaç oy kaybederim? Sıfır... O
zaman “cemevi ibadethane değil” derim.
- Ucube gibi camiler yapılıyor... Tamam... Ama bunu söylersem oy
kaybı olur... “Ucube gibi cemevi” dersem kaç oy gider? Milim
oynamaz.
- Hem elimde mis gibi “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse en büyük Alevi
benim” cümlesi var... Bu cümleyi de attım mı ortaya mesele
kalmaz.
* * *
Başbakan Erdoğan’ın Alevi politikasını belirleyen cümleler
bunlardır.
İçinde “oy kaygısı” olan ama “ilke kaygısı” olmayan bir
politika...
Ahmet Hakan/Hürriyet