07 Ağu 2012 09:16 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:00

BAŞBAKAN'IN ALEVİ POLİTİKASINI AÇIKLADI; OY KAYGISI VAR İLKE KAYGISI YOK!

Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesindeki köşesine Başbakan Erdoğan'ın Alevi politikasını belirleyen cümleleri taşıdı.

Başbakan’ın Alevi politikasını açıklıyorum

ÇOKÇA yazıldı, çokça çizildi...
Dendi ki:
- İnançları “doğruluk” ya da “yanlışlık” açısından değerlendirmek başbakanların işi değildir.
- Başbakanlar vatandaşlarının inancını tanımlayamazlar.
- Başbakanlar bir grup vatandaşına “siz yanlış inanıyorsunuz, doğrusu şudur, buna inanacaksınız” diyemezler.
- Bir inanç grubunun ibadethanesinin neresi olacağına karar vermek başbakanların işi değildir.
- Başbakanların görevi vatandaşlarının inancını teolojik açıdan sorgulamak değildir, vatandaşlarının inançlarını özgürce yaşamasının önünü açmaktır.
- Farklılıklara tahammül ve anlama çabası, demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Fakat görüyoruz ki:
Başbakan Erdoğan bütün bu yazılıp çizilenleri gayet iyi anladığı halde, hiç görmemiş, okumamış gibi yapıyor.
Atlıyor. Atlamak istiyor.
Bu hususlara zerre kadar girmiyor.
Neden?
Çünkü Başbakan, Aleviler konusunda bir karar vermiş durumda.

* * *

Başbakan Erdoğan “içinden” şunları söylüyor:
- Alevilerin bana oy vermesi mümkün mü? Değil.
- O zaman ben ne diye Alevileri ikna etmek için uğraşayım ki?
- Oylarını her halükârda Kılıçdaroğlu’na verecek Alevilerin haklarıyla uğraşmak yerine Sünni büyük çoğunluğun gönlünü fethetmek için uğraşsam nasıl olur? Daha süper olur.
- “Cemevi ibadethane değildir” desem kaç oy kaybederim? Sıfır... O zaman “cemevi ibadethane değil” derim.
- Ucube gibi camiler yapılıyor... Tamam... Ama bunu söylersem oy kaybı olur... “Ucube gibi cemevi” dersem kaç oy gider? Milim oynamaz.
- Hem elimde mis gibi “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse en büyük Alevi benim” cümlesi var... Bu cümleyi de attım mı ortaya mesele kalmaz.

* * *

Başbakan Erdoğan’ın Alevi politikasını belirleyen cümleler bunlardır.
İçinde “oy kaygısı” olan ama “ilke kaygısı” olmayan bir politika...

Ahmet Hakan/Hürriyet