01 Eki 2012 13:49
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:12
BAŞBAKANA YAKINLIĞIYLA BİLİNEN İKİ YAZARDAN AKREDİTASYON TEPKİSİ!
Star yazarı Fehmi Koru ve Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, AK Parti kongresindeki akreditasyona tepki gösterdi..
Dün gerçekleştirilen AK Parti kongresine bazı gazetelerin
temsilcilerinin alınmaması tepkilere neden olmuştu.
AK Parti yönetiminin bu kararının ardından bugün Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan iki köşe yazarı, Nazlı Ilıcak ve Fehmi Koru uygulamaya tepki gösterdi.
Ilıcak, kongreyi konu aldığı yazısının sonuna eklediği notla uygulamayı eleştirdi:
"6 gazete (Cumhuriyet, Birgün, Yeni Çağ, Evrensel, Sözcü, Aydınlık) Kongre’ye akredite edilmemişti. Hem "% 1’in dahi hakkını koruyacağım" diyeceksiniz; hem her türlü ayrımcılığa karşı çıktığınızı defalarca vurgulayacaksınız; hem de "Ulu Çınar"ın gölgesinde bu gazetelere yer vermeyeceksiniz."
Fehmi Koru ise Taha Kıvanç mahlasıyla kaleme aldığı yazıda, akreditasyon kararına şu sözlerle yer verdi:
"Medyaya ayrılan yer kılı kılına hesaplanmıştı. Görüşlerine başvurulacaklar konuşma kürsüsünün tam karşısındaki tribüne oturtulmuş, onları ekranlarına çıkaracak kanalların sunucuları ve program çalışanları ise hemen önlerinde kendileri için özel konumlandırılmış bölümlere yerleştirilmiş... Bazı medya kuruluşlarına ‘akreditasyon’ verilmemiş ya, sebebi, olsa olsa, onları da çağırsalar birileri ayakta kalacağı içindir...
Bu son cümle hiç de hoşuma gitmeyen bir dost şakası... Aynı dost, “Tayyip Bey’in medyaya beyaz sayfa açacağını yazıp duruyorsun, o da seni tekzip etmek için böyle kararlar alıyor” da dedi. Başta bulunduğu on yıl içerisinde Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini de anlattı AK Parti lideri; benim gözüm o sırada Bekir Coşkun’u, Emin Çölaşan’ı görmek istedi. ‘Akreditasyon’ uygulaması bu yüzden de sakat işte..."
AK Parti yönetiminin bu kararının ardından bugün Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan iki köşe yazarı, Nazlı Ilıcak ve Fehmi Koru uygulamaya tepki gösterdi.
Ilıcak, kongreyi konu aldığı yazısının sonuna eklediği notla uygulamayı eleştirdi:
"6 gazete (Cumhuriyet, Birgün, Yeni Çağ, Evrensel, Sözcü, Aydınlık) Kongre’ye akredite edilmemişti. Hem "% 1’in dahi hakkını koruyacağım" diyeceksiniz; hem her türlü ayrımcılığa karşı çıktığınızı defalarca vurgulayacaksınız; hem de "Ulu Çınar"ın gölgesinde bu gazetelere yer vermeyeceksiniz."
Fehmi Koru ise Taha Kıvanç mahlasıyla kaleme aldığı yazıda, akreditasyon kararına şu sözlerle yer verdi:
"Medyaya ayrılan yer kılı kılına hesaplanmıştı. Görüşlerine başvurulacaklar konuşma kürsüsünün tam karşısındaki tribüne oturtulmuş, onları ekranlarına çıkaracak kanalların sunucuları ve program çalışanları ise hemen önlerinde kendileri için özel konumlandırılmış bölümlere yerleştirilmiş... Bazı medya kuruluşlarına ‘akreditasyon’ verilmemiş ya, sebebi, olsa olsa, onları da çağırsalar birileri ayakta kalacağı içindir...
Bu son cümle hiç de hoşuma gitmeyen bir dost şakası... Aynı dost, “Tayyip Bey’in medyaya beyaz sayfa açacağını yazıp duruyorsun, o da seni tekzip etmek için böyle kararlar alıyor” da dedi. Başta bulunduğu on yıl içerisinde Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini de anlattı AK Parti lideri; benim gözüm o sırada Bekir Coşkun’u, Emin Çölaşan’ı görmek istedi. ‘Akreditasyon’ uygulaması bu yüzden de sakat işte..."