23 Ara 2010 18:11
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:54
BAŞBAKAN'A İSTENMEYEN SORU YÖNELTEN GAZETECİLERE BASKI İDDİASI MECLİS'TE!
CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, belirlenen konular dışında Başbakan'a soru soran gazetecilere baskı uygulandığı iddiasını Meclis'e taşıdı.
CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, TBMM’ye verdiği soru önergesinde aşağıdaki iddiaların Başbakan Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını istedi:
"Başbakanlık Sözcüsü Kemal Öztürk’ün, “belirlenen” konular dışında Başbakan’a soru soran gazetecilere baskı uyguladığı ve sorusu beğenilmeyen muhabirin ise çalıştığı kurumun aranarak “Başbakanlık muhabirinizle çalışmak istemiyor!” dediği haberi basında yer aldı.
Bu bağlamda:
1- Başbakanlık Sözcüsü’nün bu tür “girişimleri” sizin bilginiz veya talimatınız dahilinde midir? Bu durum bilginiz dışındaysa, gazetecilerin Başbakanlık’ta özgürce çalışmasını sağlamak için hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?
2. Polonya Başbakanı Donald Tusk ile görüşmeniz sonrasındaki basın toplantısında Sözcünüzün Türk gazetecilerinden sadece bir kişiye soru sorma hakkı tanıdığı, Kanal 7 muhabirinin SBF’deki yumurtalı protestoları sorması sorması üzerine, kendisinin Kanal 7 yönetimine şikayet edildiğinden haberdar mısınız? Güncel gelişmelerle ilgili size soru sorulması muhabirlerin cezalandırılmalarını gerektiren bir “görev suçu”mudur?
3. Başbakanlık Sözcüsü Öztürk’ün, Şebi Arus törenlerine katılmak üzere Konya’ya yaptığınız ziyaret sırasında, Başbakanlık personelinin gazetecilerden hangi konularda soru soracakları konusunda bilgi aldığı, daha sonra sizin soru kabul etmeyeceğinizin bildirildiği ancak gazetecilerin ısrar etmesinden sonra Öztürk’ün Kanal D muhabirinin ismini aldığı ve yöneticilerine şikayet edildiği bildirildi. Bu doğru mudur ve doğruysa şikayet sizin talimatınızla mı Öztürk tarafından gerçekleştirilmiştir?
4.Başbakanlıkta tanık olunan bu baskı ve sindirme yönteminin 12 Eylül 1980 darbe dönemini anımsatmaktadır. İktidarınızın, askeri baskı dönemlerinden farklılığını ortaya koymak üzere basının daha özgür çalışması için ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz?"
"Başbakanlık Sözcüsü Kemal Öztürk’ün, “belirlenen” konular dışında Başbakan’a soru soran gazetecilere baskı uyguladığı ve sorusu beğenilmeyen muhabirin ise çalıştığı kurumun aranarak “Başbakanlık muhabirinizle çalışmak istemiyor!” dediği haberi basında yer aldı.
Bu bağlamda:
1- Başbakanlık Sözcüsü’nün bu tür “girişimleri” sizin bilginiz veya talimatınız dahilinde midir? Bu durum bilginiz dışındaysa, gazetecilerin Başbakanlık’ta özgürce çalışmasını sağlamak için hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?
2. Polonya Başbakanı Donald Tusk ile görüşmeniz sonrasındaki basın toplantısında Sözcünüzün Türk gazetecilerinden sadece bir kişiye soru sorma hakkı tanıdığı, Kanal 7 muhabirinin SBF’deki yumurtalı protestoları sorması sorması üzerine, kendisinin Kanal 7 yönetimine şikayet edildiğinden haberdar mısınız? Güncel gelişmelerle ilgili size soru sorulması muhabirlerin cezalandırılmalarını gerektiren bir “görev suçu”mudur?
3. Başbakanlık Sözcüsü Öztürk’ün, Şebi Arus törenlerine katılmak üzere Konya’ya yaptığınız ziyaret sırasında, Başbakanlık personelinin gazetecilerden hangi konularda soru soracakları konusunda bilgi aldığı, daha sonra sizin soru kabul etmeyeceğinizin bildirildiği ancak gazetecilerin ısrar etmesinden sonra Öztürk’ün Kanal D muhabirinin ismini aldığı ve yöneticilerine şikayet edildiği bildirildi. Bu doğru mudur ve doğruysa şikayet sizin talimatınızla mı Öztürk tarafından gerçekleştirilmiştir?
4.Başbakanlıkta tanık olunan bu baskı ve sindirme yönteminin 12 Eylül 1980 darbe dönemini anımsatmaktadır. İktidarınızın, askeri baskı dönemlerinden farklılığını ortaya koymak üzere basının daha özgür çalışması için ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz?"