'BAŞBAKAN'A AÇIK MEKTUP'TA İMZASI OLAN ÜNLÜ YAZAR; TÜRKİYE İÇİN ÜZÜLÜYORUM!
Times'ta yayımlanan 'Başbakan'a açık mektup'ta imzası olan Andrew Mango, Türkiye'de bugünlerde yaşanan gelişmelerin kendisini üzdüğünü söyledi.
Andrew Mango, ülkemizde Atatürk ve Türkiye üzerine makale ve kitaplarıyla tanınmış bir yazar. Wikipedia’daki biyografisinden öğrendiğimiz kadarıyla İstanbul doğumlu Mango’nun Türkiye ilgisi BBC’de on dört yıl boyunca Türkçe Yayınlar bölümünde çalışmasıyla başlıyor. 1986’da aynı kurumda Güney Avrupa ve Fransızca Yayınlar müdürüyken emekliye ayrıldıktan sonra ise tüm çalışmalarını Türkiye ve Atatürk konusuna yoğunlaştırdı.
En kapsamlı Atatürk biyografisi
Türkiye’yle ilgili ilk yazısı 1957 yılında Political Quarterly adlı dergide yayımlandı. “Turkey” (1968), “Discovering Turkey” (1971) gibi tanıtıcı çalışmalarını “Turkey: The Challenge of a New Role” (1994) adlı kitabı izledi.
Kendisini Türkiye’de üne kavuşturan eseri ise “Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey” (1999) isimli kitabıdır. Bu biyografiyi 5 yıllık bir çalışmanın ardından tamamladı. Kitap, Lord Kinross’tan sonra yabancı bir yazar tarafından yazılan en kapsamlı Atatürk biyografisi olarak biliniyor. Kitap 2000 yılında “Atatürk: Modern Türkiye’nin Kurucusu” (2000) başlığıyla Türkçeye de çevrildi.
Mango ileriki yıllarda da sırasıyla “The Turks Today” (2004), “Turkey and the War on Terrorism” (2005), “From The Sultan to Atatürk” (2009) başlıklı kitapları yazdı. AKP’nin ilk yıllarında yazdığı “The Turks Today” kitabında, bu yüzyılın ortasında Türkiye’nin çok önemli bir küresel ekonomik güç haline geleceğini öngörürken “siyasal İslamcılığın” da Türkiye için bir tehlike olmayacağını savunuyordu.
2005 yılındaki “Türkiye ve Terörizmle Savaş” kitabında da Batı’nın 11 Eylül saldırıları ile tanıştığı terör gerçeğiyle Türkiye’nin yıllardır yüz yüze olduğunu anlatıyordu.
Sorulara yazılı yanıt
Andrew Mango ismiyle İngiliz Times gazetesinde Gezi Parkı protestolarına uygulanan orantısız polis şiddetini kınamak amacıyla hafta içinde “Başbakan Erdoğan’a Açık Mektup” başlığıyla yayımlanan tam sayfa ilanda karşılaştık. Aralarında çok sayıda ödüllü uluslararası çapta tanınmış yazar ve sanatçılar arasında Mango’nun da imzası vardı.
Türkiye’de derslerinde Mango’nun makale ve kitaplarını okutan siyaset bilimcilerden edindiğimiz e-posta adresinden temasa geçtiğimiz Mango, telefonla mülakat yerine soruları yazılı olarak isteyince aşağıdaki soruları ilettik:
- Sizi bir araya getiren motivasyon nedir? Birbirinizi nasıl buldunuz?
- Gezi Parkı sizler için neden önemli? Olayları izlerken ne hissettiniz?
- Başbakan Erdoğan’ın Gezi sonrası Ankara ve İstanbul’da düzenlediği mitingleri neden önemsiyorsunuz?
- Bu mitingleri Hitler döneminde yapılan Nürenberg Mitingi’ne benzeterek vermek istediğiniz mesaj nedir?
- Birçok yabancı Erdoğan hükümeti için “otoriter” sıfatını tercih ederken siz hangi kriterlere dayanarak “diktatör” ifadesini tercih ettiniz?
- İlan metninde “laiklik” vurgusu var. Sizce Gezi Parıkına gidenler sadece laikler miydi?
- Hükümetin Gezi Parkı protestolarının ardında “dış komplo” arayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Mektubunuzda vurguladığınız “Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden çıkacak kararların” anlamı ne olacaktır?
Mango bu sorular ve Başbakan Erdoğan ile Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan’ın mektupta imzası olan isimlere yönelik ağır eleştirilerine karşılık çok kısa bir açıklama göndermekle yetindi. Mango’nun Cumhuriyet’e verdiği yazılı demeç şöyle.
“Tüm sorularınıza bir kısa cümlede yanıt vereceğim. Beni ve Times’taki ilanın diğer imzacılarını motive eden şey, Türkiye’de özgürlüğün erozyona uğraması, devlet organizasyonunun partizan sebeplerle hor görülmesi ve otonom kurumların yıkılmasıdır.”
Gelişmeleri internetten izledim
“Benim durumuma gelince, Türkiye’nin modernizasyonu ve demokratik kalkınması üzerinde uzun yıllar çalıştım. Bu konuda kitaplar yazdım ve hayatım boyunca Türkiye’nin ilerlemesini takip ettim. Şimdi seyahat edemeyecek kadar yaşlıyım ama hâlâ gelişmeleri internet üzerinden takip ediyorum.”
“Bugünlerde yaşanan gelişmeler beni üzüyor. Cumhuriyet’in Atatürk tarafından kurulmasından yaklaşık bir asır sonra, Türkiye Putin’in Rusya’sından da Chavez gibi demagogların Venezüella’sından da daha iyi modelleri hak ediyor. Mursi’yi anmıyorum bile.”
Utku Çakırözer/Cumhuriyet