Başbakan Yardımcısı Akdağ:
- "Hiçbir yaptırım (IKBY'deki tartışmalı referanduma karşı olası yaptırımlar), hükümet olarak düşündüğümüz, Türkiye Cumhuriyeti olarak masaya koyduğumuz, bu bölgede yaşayan halklara karşı değil"- "(IKBY'deki tartışmalı referandum kararı) İhtiraslar var, anormal, anlamsız, saçma bir romantizm var...
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) tartışmalı referandumuna karşı olası yaptırımlara ilişkin, "Hükümet olarak düşündüğümüz, Türkiye Cumhuriyeti olarak masaya koyduğumuz hiçbir yaptırım bu bölgede yaşayan halklara karşı değil" dedi.
Akdağ, TVNet'te katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin tartışmalı referandum kararına ilişkin değerlendirmesi sorulan Akdağ, "Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani çok yanlış bir hesabın peşinde" değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu referandumun, bölgede yaşayan insanlara faydasının olmadığını dile getiren Akdağ, "100 yıl geriye gidersek, o zaman oynanan oyunun bir kere daha sahneye konulduğunu, aynı tezgahın bir kere daha kurulduğunu görmek lazım. Bunu Barzani'nin de bu bölgeyle ilgili herkesin de iyi görmesi gerekiyor." diye konuştu.
İsrail hariç birçok ülkenin karşı olmasına rağmen IKBY'nın referandum kararındaki ısrarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Akdağ, "İsrail'in bu meselenin yanında durmasının sebebi belli. İsrail, kendi zihnindeki Arz-ı Mev'ud fikrini genişletmek için bunları istiyor. Ancak farklı ülkelerde, farklı siyasi grupların ya da o ülkelerin derin altyapılarının bu meselelerden yana olması her zaman muhtemel. Buna ait bazı işaretler de zaman zaman görüyoruz. Önemli olan bölgedeki insanların barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşaması." ifadelerini kullandı.
Akdağ, Irak'ın kuzeyinde insanların çok uzun zamandır birlikte yaşadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Sadece bir ırki ayrılığa dayalı devlet kurmaya çalıştığınız zaman gerçekten bunun sonu yok. Önemli olan insanların huzur içinde olması. Birtakım politikacıların kendi hırslarını, ihtiraslarını ön plana çıkarmaları orada yaşayan insanların hayrına değil ki. Yani ne olacak? Kuzey Irak'ta referandum yapılıp da orada bir bağımsızlık iddiası ortaya çıkacak olsa o bölgede huzur kalmayacağını hepimiz bilmiyor muyuz? Bunu isteyen politikacıların da bunu bilmesi lazım. 'Benim 16 yaşındaki hayalim' diyor, Barzani bunu söylüyor. İhtiraslar var. Anormal, anlamsız, saçma bir romantizm var belki. Önemli olan politikacıların istekleri, talepleri, ihtirasları mıdır yoksa önemli olan orada yaşayan halkın huzuru mudur?"
- "Umut ederim ki sağduyu galip gelir"
Referandumun gerçekleşmesi durumunda uygulanacak olası yaptırımlara ilişkin soruya Akdağ, "Hiçbir yaptırım, hükümet olarak düşündüğümüz, Türkiye Cumhuriyeti olarak masaya koyduğumuz, bu bölgede yaşayan halklara karşı değil." dedi.
Yaptırımların ekonomik, siyasi, diplomatik olabileceği gibi gerektiğinde askeri de olabileceğini dile getirden Akdağ, "Biz bunu kabul edemeyiz Türkiye olarak" diye konuştu.
Akdağ, referandumun yarın yapılmasının planlandığını belirterek, "Daha zaman var. Umut ederim ki sağduyu galip gelir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Irak'la 300 kilometre sınırının olduğunu ve meselenin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Akdağ, "Elbette diplomatik faaliyetler devam ederek bir uluslararası ortak bir tavrın konulması için de gayret edeceğiz." dedi.
İran'ın Erbil'deki bazı alanlara yönelik top atışları hatırlatılarak referanduma ilişkin düşüncesi sorulan Akdağ, "Böyle bir yanlış yapılırsa tabii ki bölge ısınır, orada tatsızlık çıkar." diye konuştu.
- "Hedefimiz bir an önce Türkiye'deki Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleri"
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin soru üzerine ise Akdağ, 3 milyon 200 bin civarında Suriyeli sığınmacının bulunduğunu belirtti. Sığınmacıların 240 bin kadarının kamplarda kaldığını hatırlatan Akdağ, "Dünyanın hiçbir ülkesi böyle bir ev sahipliği yapamaz" ifadesini kullandı.
Suriye'deki istikrarsızlığın ne kadar süreceğinin bilinmediğini bildiren Akdağ, "Bizim hedefimiz bir an önce Türkiye'deki Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleridir" dedi.
- "Yer temin edilsin Bangladeş'te kamplar yapacağız"
Arakanlı Müslümanlara yönelik yardımlara ilişkin soruyu yanıtlayan Akdağ, Myanmar'daki Arakanlı Müslümanların onlarca yıldır büyük bir zulüm altında olduğunu belirtti.
Hiçbir zaman "Budizm terörü" gibi bir ifade kullanmadıklarına dikkati çeken Akdağ, "Ama maalesef BM'de karşılaştık zaman zaman bazı konuşmacılardan, hala ısrarla 'İslam terörü' diye bir kavramı kullanıyorlar. Kasten kullanıyorlar" diye konuştu.
Akdağ, 25 Ağustos'tan itibaren büyük çoğunluğu kadın, çocuk ve ihtiyar 500 bine yakın Arakanlı'nın Bangladeş'e sığındığını belirterek, şunları kaydetti:
"En kısa zamanda Bangladeş'e gideceğim. Biz karşı tarafla irtibat kurduk, onlardan şimdi gün bekliyoruz. Gidip gerekli yetkililerle görüşeceğiz. İstediğimiz şu, Bangladeş'te uygun bir yer temin edilsin biz oradaki Arakanlı Müslümanlara destek olacağız, kamplar yapacağız. 7 Eylül'de Emine Erdoğan Hanımefendi gittiler, gıda, benzeri acil yardımlar götürdüler. Şimdi yapmak istediğimiz orada kalıcı sığınma kampları oluşturmak ve Türkiye Cumhuriyeti olarak Arakanlı kardeşlerimize ilk etap için söylüyorum 100 bin kişiye yönelik kamp hizmeti."
Vatandaşları AFAD, Türk Kızılayı ve Türkiye Diyanet Vakfınca, Arakan'a yönelik yardım kampanyasına katılmaya davet eden Akdağ, "Türkiye geçmişte buna benzer bütün insani yardımlarında olduğu gibi hazır, organizasyon olarak hazırız, gönüllü insanlarımız var, finansmanına hazırız, tecrübemiz var, teknik açıdan meseleyi çok iyi bilen ekiplerimiz var ama hepsinden önemlisi gönül olarak hazırız. Bangladeş'ten biz bunu bekliyoruz, uygun bir mekan. Buralarda bütün dünyaya insani yardım nasıl yapılır, insanların ihtiyacı olduğu zaman onların hizmetine nasıl koşulur inşallah bir kere daha göstermek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Almanya'nın yaptığı da böyle bir yanlış"
Almanya'daki seçimler ve seçim sürecinde Türkiye aleyhtarı söylemlere yönelik değerlendirmesi sorulan Akdağ, başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın bazı ülkelerinde son 5 yılda ciddi ırkçılık eğilimlerinin oluştuğunu, ırkçı partilerin kuvvetlendiğini belirtti.
"Bu, aslında Avrupa'nın medeniyet yürüyüşünün duraklaması, hatta geriye tornistan etmesi anlamına da geliyor." diyen Akdağ, Avrupa'yı "ırkçılıktan çok çekmiş bir kıta" olarak nitelendirdi.
Irkçılık karakterinin yükselmesiyle diğer partilerin de oy endişesiyle yanlış davranışlar içine girdiğini ifade eden Akdağ, "Almanya'nın yaptığı da böyle bir yanlış. Yani o ırkçı partilerin oy alabileceği kitlelere şirin görünmek için birtakım faaliyetler içine giriyorlar. Türkiye'ye karşı da bunu yaptılar." dedi.
Akdağ, genç nüfusa sahip Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu belirterek, "Biz kendi geleceğimize inanalım, biz genç nüfusla yaşlı Avrupa'nın önüne geçebilecek bir potansiyele sahibiz. Çalışacağız, gençlerimizi iyi eğiteceğiz hep beraber dayanışma içerisinde." diye konuştu.
Başta Almanya olmak üzere ülkelerin teröre kucak açmasını anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Akdağ, "Seçimler olsun, bitsin sağduyu galip gelsin, bu gereksiz Türkiye karşıtlığını, Almanya, kim iktidara gelecekse, bıraksın. Bunu doğrusu umut ediyoruz. Ne olacak ne bitecek hep beraber Alman seçimlerinden sonra göreceğiz" ifadesini kullandı.