"BAŞBAKAN SEVGİYLE KOLUMA DOKUNDU!" MEHMET METİNER'DEN AHMET HAKAN'A MEKTUP!
Ahmet Hakan'ın dünkü açık mektubuna Mehmet Metiner'den "kapalı mektup" geldi. Ahmet Hakan bu mektubu da "açık" etti...
MEDYARADAR - Dün Ahmet Hakan Mehmet Metiner'e gayet samimi bir açık mektup yazmıştı köşesinden. Bugün ise Metiner'in kendisine cevaben gönderdiği mektubu yayınladı Hakan.
Metiner mektupta Ahmet Hakan'a teşekkür ediyor ve medyada "özür turu" şeklinde tabir edilen o kriz günlerini anlatıyor. Son günlerde yaşadığı sıkıntıları ve duygularını aktarıyor Hakan'a.
İşte Ahmet Hakan'ın köşesindeki Mehmet Metiner'in o mektubu...
Mehmet Metiner’in cevabi mektubu
Sevgili Ahmet...
Öncelikle ve önemlilikle belirtmek isterim ki kişilik olarak dün “Girişim” sürecinde tanıdığın Mehmet Metiner ne ise bugün de odur. Hiç kuşkun olmasın, “abin” makam-mevki için eğilip bükülmez.
10 yıl önce söylediklerim bir analizden ibaretti. O tarihte AK Parti henüz kurulmuş bile değildi. Ama orada Başbakan Erdoğan’ın şahsına yönelik hiç de hoş olmayan bir ifade vardı. Ben bugün okunduğunda incitici olabileceğini düşünerek özür diledim. Bu çok insani bir davranıştı. Özür dilemenin bu denli itibarsızlaştırılmaya çalışılmasını kınıyorum.
“Cahiliye dönemi” tabirini en iyi bilenlerden birisin sen. Katıldığım ÜLKE TV’de HADEP sürecim konuşulurken bunu kullandım. “Her siyasetçinin geçmişinde pişmanlık duyacağı sözler ve eylemler olabilir. Benim de cahiliye dönemim bu olsun” dedim. Bunu bir metafor olarak kullandım. Hiç kimsenin sadece ve yalnızca geçmişinde söylediği veya yaptığı sözler ve eylemler yüzünden mahkûm edilmemesi gerektiğinin altını çizerek. Birileri kalkıp bunu “Metiner ben cahillik ettim, özür dilerim” biçimine dönüştürerek sundu. Medyadaki psikolojik harp unsurları belli ki çok iyi çalışıyorlar.
Kayseri’ye partimizin grup başkanvekili değerli dostum Mustafa Elitaş’ın oğlunun düğünü için gittim. O gün açılışlar vardı. Milletvekili arkadaşlarımızla açılışlara katıldık. Başbakan tören için geldiğinde her birimizin elini sıkarak yerine oturdu. Ayaküstü konuştuk. “Nasılsın Mehmet?” diye sordu. Ben de “İyiyim. Teşekkür ederim Sayın Başbakanım” dedim. Koluma gayet sevgiyle ve samimiyetle dokunarak geçti. Kürsüde konuşurken bir konu için ben Emine Erdoğan Hanımefendi’nin yanına gittim. Kendileri oturdukları için eğilmem gerekiyordu. Sonrasında protokolde bulunan bakan ve milletvekili arkadaşlarımızla merhabalaştım. Sonrasında da Başbakan’ın programlarında beraberdim. Akşam da düğün merasiminde son derece samimi bir ortamda hep beraberdik. Ne açılış töreninde ne sonrasında malum konu konuşuldu ne de özür dilendi. “Metiner’in özür rükûsu” veya “Metiner’den özür turu” başlıklı haberler bütünüyle yalandır, asılsızdır.
O birileri bilsin ki, Sayın Başbakanımızla aramda herhangi bir sorun veya soğukluk bulunmamaktadır. Eskiden nasıl idiysek bugün de öyleyiz. “Durmak yok, yola devam!” diyoruz.
“Yalan yaz, tutmazsa izi kalır” anlayışıyla medyanın içine düştüğü / düşürüldüğü bu durumu eski bir medya mensubu olarak esefle izliyorum. Birilerinin artık bu medya düzenine dur demesi gerekmez mi?
Yakınlığın ve dostluğun için teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
MEHMET METİNER
Ahmet Hakan/Hürriyet