BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN "GAZETECİ TAKIMINA İNANMAYIN" SÖZÜNE EN BÜYÜK TEPKİYİ O GÖSTERDİ!.."BİR DİRHEMLİK GAZETECİLİK ONURUNUZ VARSA BAŞBAKAN'IN UÇAĞINA BİR DAHA BİNMEYİN" DİYEREK ÇAĞRIDA BULUNAN ÜNLÜ KÖŞE YAZARI KİM?..İŞTE O PROTESTO YAZISI!..
"Gazeteci takımı" diyor."Ayak takımı" der gibi.Hepimize küfür ediyor.İçinde sizler de varsınız.Sizi kullanıyor.Hem horluyor.Hem aşağılıyor.Başbakan, 3 milyon diyor.3 milyonluk yalan söylüyor.
Başbakan uçağına binen gazeteciye çağrı!
Bir dirhemlik gazetecilik onurunuz varsa Başbakan´ın uçağına bir daha binmeyin. Çağrım budur.
İster uyun.
İster uymayın.
Ama üzerinde düşünün.
Başbakan partisinin "Kızılcahamam İstişare Kampı Toplantısı"nın kapanış konuşmasını yaparken milletvekillerine "gazeteci takımına inanmayın" diyerek; kol işçisinden yazı emekçisine tüm basın mensuplarına hakaret dolu, aşağılayan, küfür kokan ve gerçeği yansıtmayan eleştiriler yaptı.
"Gazeteci takımı" diyor.
"Ayak takımı" der gibi.
Hepimize küfür ediyor.
İçinde sizler de varsınız.
Başbakan uçağına binen gazetelerin önde gelen yazarı, yayın müdürü arkadaşlar; siz "gazeteci takımı" diye aşağılanacak, horlanacak, küfür edilecek, yalan yazan, halkın inanmadığı, 70 milyonluk nüfusa rağmen çok az gazete satabilen, Başbakan´ın deyişi ile "su kaçağına sebep olan!" kişiler iseniz, sizi uçağına niçin alıyor?
Sizi kullanıyor.
Hem horluyor.
Hem aşağılıyor.
Hem uçağına bindirip halka; "bu gazeteci takımına ben söylerim, onlar benim dediklerimi yazar, onlar haysiyetsiz bir hiçtirler ben ise çok önemli bir adamım" propagandası yapıyor.
Bizim Başbakan yalan üstünde yakalandı. Türkiye´de her gün satılan toplam gazetenin (bayi tabanlı 39 ulusal gazete) 3 milyon sattığını söyleyerek; "70 milyonluk Türkiye´de 3 milyon gazete satılıyorsa burada yanlış var demektir. Bir gazetenin 15-20 milyon satması lazım" dedi.
Bunlar yalan sözler:
***
Türkiye genelinde bayiye çıkan 39 gazete; 2005´te günde 5 milyon 44 bin, 2006 yılında 5 milyon 167 bin gazete sattı. 2007´de de bu satış miktarını koruyor. Türkiye genelinde 1174 yerel gazete var, bu yerel gazetelerle dergileri de koyarsak günlük gazete satışı 6 milyonu buluyor.
Başbakan, 3 milyon diyor.
3 milyonluk yalan söylüyor.
Başbakan´ın dünyadan haberi yok: ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Japonya dahil bütün dünyada yazılı basın satışında (gazete ve dergi) düşme var. Çünkü insanlık önce "sözlü kültürden yazılı kültüre" geçti. TV, radyo, internet, mobil telefon, uydu yayını gibi bugünün dünyasında çok sayıda "iletişim mecrası" ortaya çıkması nedeniyle de insanoğlu "yazılı kültürden ikinci sözel kültüre" geçiyor. Bu insanoğlu arasında Türkler de var ve bütün dünyada yazılı basın gerilerken Türkiye´de yine az da olsa artış var. (Başbakan´a bu konuyu çok net yazan çağdaş düşünür Walter. J. Ong´un "Sözlü ve Yazılı Kültür" adlı kitabını okumasını öneririm.)
***
Başbakan gerçeği söylemiyor.
Çünkü Türkiye´de halk hiçbir zaman "1000 kişiye düşen gazete adedi bakımından" Japonya, İngiltere, Fransa, ABD, Almanya, İsveç seviyesinde olmadı.
Bu sonucun sorumlusu Başbakan Tayyip Erdoğan çizgisinden gelen sağcı-çıkarcı politikacılardır. Çünkü onlar halk kitlelerine sürekli olarak; "Kuran´dan başka okunacak yazı olmaz" diye propaganda yapagelmişler, toplumu bütün olarak eğitip okuma zevki aşılayacak Köy Enstitüleri modelini kapatmışlar, kendi ideolojilerinin dışında düşünenlere her türlü cezayı, ezayı, öldürmeyi, sindirmeyi reva görmüşlerdir. Türkiye´de doğruları yazdığı için içeri girmeyen, hakkında dava açılmayan doğru dürüst tek bir yazar bırakmadılar. Düşünce ve ideolojilerini beğenmedikleri yazarlara gençliğinde; "komünistler Moskova´ya" diye bağıranlar arasında bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah G